Pamukkale Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü Necati Fıstıkçıoğlu yaşadıklarını Serbestiyet’a anlattı:
“Bu süreçte esas hedefim kaymakamlıktı, süreç içerisinde onun da bir mülakatından elendim. İl Göç Uzman Yardımcılığı mülakatından ise bu ikinci elenişim. Fakat bu sefer kurum sınavı birincisi olmama rağmen elendim.
Büyük özveri ve emekle çalışarak kurum yazılı sınavında açık ara farkla birinci olup mülakatımın da iyi geçmesine rağmen yazılı sınav ve mülakat puanı ortalaması alınarak 100 asil ve 100 yedek ayrılan listede, beni 202. sıraya düşürerek yedek listeye dahi alınmadığımı öğrendiğimde hissettiğim sadece üzüntü ve öfke. Hâlâ da öyle… Sosyal medyada etiketlediğim yetkili kimselerden bir cevap alamadım. Destek olanlar aklı başında sürecin ne olduğunu bilen kişiler. Eleştiri değil de bilmedikleri konular hakkında yazanlar da oldu ama onları zaten önemsemiyorum. Kısa süre önce Göç İdaresi Başkanlığına itiraz dilekçesi gönderdim. Umarım bu haksızlık düzelir, eğer düzelmezse sosyal medyada da duyurarak dava yoluna gitmeyi düşünüyorum.”
Fıstıkçıoğlu 21 Haziran’dan beri sosyal medya üzerinden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere, Göç İdaresi Başkanlığına, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ve Bakan Yardımcısı Münir Karalioğlu’na yazarak yapılan yanlışın düzeltilmesini istedi ama henüz bir cevap alamadı.
Tek geri dönüş İyi Parti Sözcüsü Prof. Dr. Kürşad Zorlu’dan geldi:
“Az önce Göç İdaresi Başkanlığı ile görüştüm Necati kardeşim… Gönderdiğin dilekçede yer alan tespit ve iddialar başkanlık makamına ulaşır ulaşmaz incelenecek ve ben de takipçisi olacağım. Bu konudaki şüpheler giderilmek zorundadır. Çünkü pek çok genç kardeşim benzer durumlarla yüzleşmektedir. Hiçbir vatan evladının hakkının yenmemesi için mücadelemizi sürdüreceğiz.” https://twitter.com/zorlu77/status/1677612697171501058
Fıstıkçıoğlu, sosyal medyadaki paylaşımlarının dikkat çekmesi üzerine bir de açıklama yaptı:
“Buradan herkese sesleniyorum, benim durumumu siyasete karıştırmadan destek olacak herkese sonsuz müteşekkirim. Fakat durumumdan farklı, siyaset karıştırılmasına izin vermem. Asil Devletimizden yetki almış kişilerin uyguladığı haksız uygulamayı duyurup çözüm bulabilmek tek derdim.”
https://twitter.com/Necati_26_/status/1677637347070955521
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi mezunu, Ege Üniversitesinde Uluslararası İlişkiler alanında yüksek lisans yapan Tarık Çetin de benzer bir kaderi paylaştı.
İzmir’de sivil toplum aracılığıyla yabancılar ve göçmenlerle çalışan Tarık Çetin’in Göç İdaresi sınavına ilk girişi, yine mülakattan elenmiş:
“İçten içe beklemediğim bir sonuç değildi zaten. Çevremde çok benzer süreçleri yaşayanlar oldu, sosyal medyada da sayısız kere şahit olduk hepimiz. On binlerce yaşıtımın kaderine ortak olmuş oldum. Mağduriyette eşitleniyoruz”
“İzmir’de yıllardır çeşitli sivil toplum kuruluşları aracılığıyla yabancılar ve göçmenlerle birlikte çalışmalar yürütüyorum. İki yıldır Yurtdışı Türkler Birliği uluslararası öğrenci akademisinin koordinatörlüğünü yapıyorum. Türkiye’deki göçmenlerin kendi hikâyelerini paylaştıkları Gurbet Hikayeleri platformunda gönüllüyüm.
Ocak ayında kurumun yazılı sınavına girdik. Bu yazılı sınavdan 80 puan aldım. Bu puanla ilk 100 kişi arasındaydım. Bahse konu kadronun 100 kişilik olduğu göz önüne alınırsa sözlü mülakatın olmadığı bir senaryoda atanmayı hak ettiğim bir sıralamadaydım. Deprem vesilesiyle sözlü mülakat hayli gecikti. Nisanın son haftası sözlü mülakatlar yapıldı. Mülakatlarda olağandışı bir hadise yaşanmadı. Duyuruda belirtildiği gibi sözlü sorular genel kültürden, göç mevzuatından ve adayların mezun olduğu bölümle ilgili konulardan geldi. Mülakata 400 kişi çağrılmıştı ancak katılmayan 50’ye yakın kişi oldu.
Mülakatım iyi geçti: İzmir’deki göçmenlerin ağırlıkla nerelerde yaşadığı, ne işlerde çalıştığı, genel durumları gibi sorulara verdiğim cevaplardan olumlu geri dönüş aldım. Mevzuatla ilgili soruya doğru cevap verdim. Yorum sorularıyla ilgili de kendime güvendiğim cevaplarım vardı, tabii o cevapların takdiri komisyona ait. Sonuçların açıklanması yine uzun sürünce sonuç bekleyenlerden başka kurumlara atananlar ve bu kadrodan feragat edenler oldu. Yani aslında kuruma atanma bekleyen aday sayısı da hayli azalmıştı.
21 Haziran’da sonuçlar açıklandı. Sonuçta 218. sırada kalmışım ve ne asil ne de yedek listeye girememişim. Tabii ki herhangi bir gerekçe yok. Sözlü sınav sonucumun kaç olduğu belli değil. Yalnızca “Sıralamaya Giremediniz” yazılı bir ekran. Adayların iletişimde olduğu gruplara girdim. Hayal kırıklığını belirten pek çok aday vardı. Bazıları da ‘Benim yedinci senem, sabredin olur’ gibi cümlelerle teselli ediyordu. Yeterince boyun eğersek, belki bir gün biz de mükafatlandırılabilirmişiz. Grupta yazılıda birinci olmuş arkadaşın da elendiğini öğrendim. Kendisinin de ikinci elenişi, diğer kurumların mülakatlarında da elenmiş. Twitter’dan sesini duyurmaya çalıştı ama etki eder mi Allah bilir.
İtirazla ilgili çevredeki idare davalarına bakan avukatlardan fikir aldım. Hiçbiri umut vermiyor. Çok düşük bir ihtimalle mahkemeden olumlu sonuç (iptal) çıksa bile, olacak şey aynı kurumun tekrar mülakat yapması… Mutlu sonla biten bir örnek de vermediler.”
Erdoğan, mülakatları kaldırma sözü vermişti
Cumhurbaşkanı Erdoğan genel seçimler öncesi, 12 Nisan’da katıldığı Kanal D ve CNN Türk ortak yayınında mülakatın kalkacağı sözünü vermişti: “Kamuya işe alımları, görevin getirdiği zorunluluklar dışında mülakatı kaldırarak, gençlerimizin sınavlardaki başarı sıralamasına göre yapacağız. … Kamuya işe alımlarda tereddütleri gideriyoruz. İşe alımlarda bu yönetimi zaten uyguluyoruz. Mülakatların sebebi kurumların ihtiyaçlarına erişme kabiliyetidir. Zorunlu bazı alanlar dışında başarı sıralamasına göre işe alımı esas haline getireceğiz.”