Suç örgütleri arasındaki sokak çatışmalarının son dönemde artması, Türkiye’de mafya ve çeteleşme tartışmalarını alevlendirdi.
Gazeteci Cengiz Erdinç’in Halk TV’te söylediği “İstanbul’u 2-3 büyük Karadenizli aile yönetiyor, bunu herkes bilir” sözleri büyük ilgi gördü.
Erdinç, programda şunları söylemişti:
“İstanbul’u 2-3 büyük Karadenizli aile yönetir ve kimse hesap soramaz. Biri Sarıyer, biri öbür taraf karşı taraf. Bunu polis de biliyor, herkes biliyor ama konuşulamaz. Manukyan’ın vergi rekortmeni olmasını biliyoruz ama düşünsenize 80’li yıllarda bir Ermeni kadın gelecek… Arkasındaki Karadenizli aileyi bugün bile kimse konuşmuyor. Mafya budur asıl olarak.”
Erdinç’in gündeme getirdiği, İstanbul’da yeraltı dünyasını birkaç Karadenizli ailenin yönettiği tartışmasını deneyimli emniyet muhabirleriyle konuştuk.
“İstanbul’un yeraltı dünyasında üç aileden fazlası var, kimsenin egemenliğinde denebilecek bir durum yok”
Gazeteciler arasındaki yaygın görüş, İstanbul’da bugünkü yeraltı dünyasının birkaç aile tarafından yönetilebilecek, idare edilebilecek olmaktan çok daha geniş ve parçalı bir yapıda olduğu.
Deneyimli bir emniyet muhabirine göre, İstanbul’daki organize suç örgütleri birbirleriyle artık yalnızca ilçeler ve mahalleler ekseninde paylaşım yapmıyor, artık uluslararası bağlantılı farklı illegal iş kategorileri de gruplar arasında paylaşılıyor.
Bu durum uluslararası illegal bağlantıların belirleyiciliğinin artmasına ve Türkiye’deki yukarıdan aşağıya birkaç grubun egemenliğinde bir tablonun oluşmamasına yol açıyor.
Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Dairesi’nin organize suç örgütleriyle ilgili çalışmasının verileri.
“Cevahirler, Hacısüleymanoğlular, Sarallar”
Mafya ve güvenlik alanlarıyla ilgili çalışan araştırmacı bir gazeteci, “Yakın geçmişe kadar, özellikle 80’li yıllarda İstanbul’da üç suç örgütü grubunun egemenliğinden büyük oranda söz edilebilirdi. Bu gruplar Cevahirler, Hacısüleymanoğlular ve Sarallar” diye konuştu.
Cevahirlerin, defalarca vergi rekortmeni olmasıyla bilinen genelev patroniçesi Matild Manukyan’ın arkasındaki güç olduklarının konuşulduğunu ve ilk liderlerinin 1972’de hayatını kaybeden “Oflu Hasan” namıyla bilinen Hasan Cevahiroğlu olduğunu hatırlattı. Cevahiroğlu’nun cenazesine dönemin Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay’ın oğlu Kaya Sunay’ın çelenk göndermesi o dönem devlet-mafya ilişkileri bağlamında çok tartışılmıştı.
Oflu Hasan’ın 1972’deki cenazesine dönemin Çalışma Bakanı Ali Rıza Uzuner katılmış, dönemin Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay’ın oğlu Kaya Sunay da çelenk göndermişti.
İsminin açıklanmasını istemeyen tecrübeli adliye muhabirine göre diğer iki grup da bir dönem Sarıyer bölgesindeki etkinlikleriyle bilinen Hacısüleymanoğlu ailesi ve Sarallar.
28 Haziran 2022’de Sarallar suç örgütüne yönelik operasyonda 141 kişi gözaltına alınmıştı. 169 sanıklı dava devam ediyor.
“Mesele üç aile, beş aile meselesi değil kime izin verilirse o yürür”
Başka bir deneyimli güvenlik muhabirine göre ise artık bu bilgiler eskidi: “Artık mesele üç aile, beş aile meselesi değil. Organize suç bırakılan boşluklardan doğar. Bundan önce de vardı bugün de var. Kimin güçlenmesine izin verilirse o yürür ama kimse ne İstanbul’a ne illegal dünyada herhangi bir yere hiçbir zaman tam olarak hakim olamaz. Hakimiyeti onun güçlenilmesine izin verildiği sürece devam eder.”