“Yağmur”
Sırılsıklam sokakları,
hilekâr müteahhitleri,
ve batık bir devleti açığa çıkarır.
Kuş tüylerinden
kedi kürküne kadar,
her şeyi ıslatıp yıkar
Yoksullara
kırık dökük çatılarını
ve yırtık pırtık kıyafetlerini hatırlatır.
Vadileri sarsınca,
üzerinde kupkuru tortular
bir toz bulutu olarak göğe yükselir.
Yağmur,
bir iyilik timsali,
bir yardım eli,
bir alarm zili.
Şair Mustafa el-Trabelsi’nin “Yağmur” adlı şiirinde çaldığı alarm zilleri Derna’nın atanmış yetkilileri tarafından görmezden gelindi. Şimdi bütün bir şehir, çocuklarını kaybeden annelerin çığlıklarıyla yankılanıyor.
Çok sayıda insanın taşan nehir tarafından sürüklendiği kıyı şeridi boyunca, dalgıç kıyafetleri giyen Türk kurtarma ekipleri harap olmuş bir kasabanın kalıntıları arasında cesetleri arıyor.
Yetkililerin, aralarında 13’ü çocuk 300 kişinin kurtarıldığını açıklaması insanları umutlandırmış olsa da, bu haberin hemen ardından yapılan canlı yayında muhabirin ölü sayısının 10.000’i aşıp aşmadığını sorduğu doktor gözyaşlarını tutamadı.
Öte yandan, afet sonrası sürecin iyi yönetildiği algısı yaratmak amacıyla çabasıyla, Libya Ulusal Ordusu’nun başındaki General Halife Hafter’in oğlu Tuğgeneral Saddam Hafter’in kurtarma ve kurtarma operasyonlarını denetlediği aktarıldı. Yapılan açıklamada Saddam Hafter’in “kurtarma ekiplerinin ihtiyaçlarını tayin ederek operasyonların güvenli ve verimli bir şekilde yürütülmesi için gerekli yetenek ve kaynakları sağladığı” söyleniyor.
Ancak şehirdeki tüm mahalleler enkaza dönmüş, apartmanlar ve evler yıkılmış durumdayken, güvenlik ve verimlilik kavramları gerçeklikten çok uzakta.
Derna’nın Şiha semtindeki selzedeler, şehirdeki morg kapasitesi dolduğu için koridorlara dizilerek teşhis edilmeyi bekleyen cesetler olduğunu söylüyor.
Selin vurduğu bölgede yaklaşık 230 Sudanlı da hayatını kaybetti. Tobruk’taki Sudanlılar topluluğunun genel sekreteri Beşir el-Dhai, “Selde hayatını kaybeden Sudanlıların sayısı elimizdeki bilgilere göre 231’e ulaştı” açıklamasında bulundu.
Uluslararası Kızılhaç Komitesi Başkan Yardımcısı Gilles Carbonnier, Al Jazeera’ye yaptığı açıklamada, üç Libyalı Kızılay üyesinin selzedelere yardım ederken hayatını kaybettiğini bildirdi.
Bir selzede, yedi katlı binaların saniyeler içinde, sanki bir hortum vurmuş gibi nasıl yerlerinden sökülüp denize uçtuğunu anlatıyor.
Selden sonra şehre erişim sağlanan yedi karayolundan yalnızca ikisi kullanılır durumda.
Mustafa’nın şiirini İngilizce’ye tercüme eden Libyalı yazar Khaled Mattawa, Libya’nın afet karşısında gösterdiği dayanışma ruhunun “yürekleri dağladığını” söylüyor. Misrata’da selzedelere kalacak ev tahsis etme teklifinde bulunanlardan Sebha’da yaşayıp Derna’ya yardıma gidenler için ücretsiz lastik tamiri yapan tamircilere kadar çok sayıda örnek var.
“Bu yaşananlara yol açan, ötekileştirme, ihmaller ve kangren gibi vücuda yayılan yolsuzluk siyaseti değil miydi” diyen Mattawa’ya göre yaşanan trajedide ülkedeki siyasi ortamın etkisi büyük.
Mustafa, fırtınanın yaşandığı gece sabaha karşı saat 7:44’te Facebook sayfasına şunları yazmıştı: “Dışarıda korkunç bir manzara var, ortalık her an kıyamet kopacak gibi. Lafa gelince her şeye karşı hazırlıklı olduğunu iddia eden ama gerçekte hiçbir ekipmana sahip olmayan ve sayısı bir elin parmağını geçmeyen kurtarma ekiplerinin sağladığı verilerden başka hiçbir bilgisi olmayan yozlaşmış bir tiranlık rejiminde yaşıyoruz.” Saat 9:37’de ise mesajına şunları ekledi: “Bu zor durumda sadece birbirimize sahibiz. Boğulana kadar birbirimize sıkıca sarılalım.”