Uluslararası Kriz Grubu da yayınladığı özel raporunda Mayanmar hükümetinin Arakanlılara karşı nefreti ve saldırıları körükleyen Budist çetelerle mücadele edemediğini belirtti. Merkezi Brüksel’de bulunan ve dünya genelindeki krizler hakkında rapor hazırlayan grup, Myanmar’daki aşırı milliyetçi Budist grupların ülkedeki gerginliği artırmada oynadığı role ilişkin “Myanmar’da Budizm ve Devlet Gücü” başlıklı rapor yayımladı. Myanmar hükümetinin radikal Budist gruplara karşı mücadelede başarısız kaldığı belirtilen raporda, hükümetin uyguladığı yasakların işe yaramak yerine bu grupların toplum nezdinde ellerini güçlendirdiği ifade edildi. Raporda, Myanmar’ın Arakan eyaletinin yeni bir krize sürüklendiği, radikal Budist milliyetçilerin gerginliğin artmasını fırsat bilerek nefret söylemini ve şiddeti artırdığı vurgulandı. Arakan’daki artan şiddettin İslam karşıtı duyguları körüklediği, mevcut krizin toplumlar arası bölünme ve şiddete yol açtığı kaydedilen raporda, bu durumun ülke geneline sıçrayabileceği uyarısında bulunuldu.
Myanmar’ın önde gelen MaBaTha (Irk ve Dinin Korunması Derneği) adlı radikal Budist grubunun Müslümanlara karşı şiddet ve nefreti körüklemekte etkin rol oynadığına işaret edilen raporda, Myanmar hükümetinin bu gruba karşı aldığı önlemlerin grubu zayıflatmak yerine güçlendirdiği kaydedildi. Raporda, MaBaTha gibi milliyetçi Budist grupların Myanmar toplumu nezdinde özellikle dini konularda çok etkili olduğu belirtildi.
Myanmar İnsan Hakları Ağı (BHRN), Arakanlı Müslümanlara yönelik ordu eliyle yürütülen şiddet kampanyası bulunduğunu ve ülke çapında “Müslümanlardan arındırılmış bölgeler” oluşturulduğunu bildirdi.
BHRN’nin raporunda, Myanmar’daki Müslümanlara yönelik zulümlerin, özellikle 2012’den bu yana artarak devam ettiği kaydedilerek, “Müslümanların ibadethaneleri kapatılmış ya da kullanılamaz hale getirilmiştir.” tespitine yer verildi. Myanmar’da sivil yönetim” döneminde de Müslümanlara zulmün devam ettiğine işaret edilen raporda, “Müslümanların büyük bölümüne kimlik kartları verilmiyor. Arakanlı Müslümanlara yönelik ordu eliyle yürütülen bir şiddet kampanyası var” değerlendirmesinde bulunuldu.
SINIRI MAYINLIYORLAR
Myanmar ordusunun, Arakanlıların sığındığı Bangladeş’ten geri dönmelerini engellemek için sınıra mayın döşediği bildirildi. Reuters’in iki Bangladeşil hükümet yetkilisine dayandırdığı haberine göre Bangladeş hükümetin mayın döşenmesi hakkında resmi bir protesto iletmeye hazırlanıyor. Kaynaklardan biri yaptığı açıklamada “İki ülke arasındaki dikenli telin kendi taraflarında kalan kısmı boyunca mayın döşüyorlar” dedi. İki kaynak da mayınların döşendiğini fotoğraf kanıtları ve muhbirler vasıtasıyla öğrendiklerini aktardı. Kaynaklardan biri “Bangladeş topraklarında bir şey yapmıyorlar ancak daha önce sınıra kara mayınlarının döşendiğini hiç görmemiştik” ifadelerini kullandı Reuters’e konuşan Bangladeş sınır muhafızı Manzurul Hassan Han da sınırın Myanmar tarafından iki patlama sesi geldiğini belirtti. Myanmar, BM’nin 1997 tarihli ‘Mayın Yasağı Anlaşması’nı imzlamayan birkaç ülke arasında bulunuyor.
TÜRK HEYETİ BANGLADEŞ'E GİTTİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Bangladeş’e gitti. Emine Erdoğan’a, oğlu Bilal Erdoğan’ın yanı sıra Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya ile AK Parti İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Ravza Kavakcı Kan da refakat ediyor. Heyette, TİKA Başkanı Serdar Çam, AFAD Başkanı Mehmet Güllüoğlu, Kızılay Genel Müdürü İbrahim Altan, TÜRGEV Başkanı Arzu Akalın ve KADEM Başkanı Sare Aydın da yer alıyor. Arakanlı sığınmacıların Bangladeş’te barındıkları kampları ziyaret edecek olan Emine Erdoğan ve beraberindeki heyet, yaşanan olaylar hakkında mağdurlardan bizzat bilgi alacak, Türkiye’nin oluşturacağı insani yardım köprüsü için ön hazırlıkları tamamlayacak. Bu arada Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Myanmar Lideri Suu Çii ile yaptığı telefon görüşmesinin ardından Arakan’a ulaştırılmasına izin verilen bin tonluk ilk kafile yardımların da bölgeye ulaştığı öğrenildi.
BİN ARAKAN'LI BANGLADEŞ'E GEÇTİ
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres Myanmar’da yaşanan şiddet olayları ve Müslüman Arakalıların yaşadığı dramın büyüklüğüne işaret ederek, bölgede istikrarı bozmaya yönelik tehditler konusunda kaygı duyduğunu belirtti. Guterres, “Myanmar´da güvenlik, insani yardım ve insan hakları durumundan endişe duyuyorum. Ülkedeki sivil ve askeri otoritelere şiddete son vermeye davet ediyorum. Bu krizin bölgeyi istikrarsızlığa sürükleyebileceğini düşünüyorum” dedi. Bangladeş´e sığınan Arakanlıların sayının 125 bin kişiyi aştığını belirten Guterres, yaşanan şiddetin daha fazla tırmanmasını önleme ve bütüncül bir çözüm bulma çağrısı yaptı.
NEHİRDEN, DENİZDEN, KARADAN KAÇIYORLAR
Arakanlı Budist çeteler ve ordunun katliamlarından kaçan onbinlerce Müslüman açlık susuzluk ve ölüm tehlikesi altında bulabildekleri her yoldan komşu Bangladeş’e akıyor. Nehirden yüzerek, birbirlerini taşıyarak, bataklıklardan düşe kalka kaçan Arakanlılar, denizden de esik köhne gemilere yüzer yüzer binerek Bangladeş’e geçmeye çalışıyor. Hükümetin uluslararası STK’ların ülkeye girişine izin vermemesi nedeni ile can kayıpları hakkında net bir bilgiye dahi ulaşılamıyor. Hayata kaçış sırasında Arakanlıların hergün nehirde, denizde veya bataklıklarda hayatını kaybettiği bildiriliyor. Öte yandan, Bangladeş Felaket Yönetimi Bakanlığı görevlisi Şah Kemal, Arakan’da saldırıların başladığı 25 Ağustos’tan bu yana Bangladeş’e geçen 123 binden fazla Arakanlı Müslüman’ın barınması için yeni bir kamp kurulmasının planlandığını duyurdu.
DRAMI BÜTÜN DÜNYA İZLİYOR
Dışişleri Bakanları Mevlüt Çavuşoğlu, Myanmar’da Arakanlı Müslümanlara yönelik katliamlara ilişkin, “Sadece İslam dünyası değil, tüm dünyanın daha duyarlı olması gerekir. Maalesef bu duyarlılığı göremedik. Burada bir insanlık dramı var ve bu tüm dünyanın gözü önünde oluyor” dedi. Çavuşoğlu, Türkiye-Azerbaycan-Gürcistan Dışişleri Bakanları Üçlü Toplantısı’nın ardından Azerbaycan Dışişleri Bakanı Elmar Memmedyarov ve Gürcistan Dışişleri Bakanı Mikheil Janelidze ile ortak basın toplantısı düzenledi. Azerbaycan’daki temaslarının ardından Bangladeş’e geçeceğini söyleyen Çavuşoğlu, Arakanlı Müslümanları ziyaret ederek TİKA ve Türk Kızılayı aracılığıyla insani yardım ulaştıracaklarını kaydetti. Çavuşoğlu, ayrıca yerel yönetimlere de yardımda bulunacaklarına işaret ederek şunları kaydetti: “Burada ihtiyaçları gördükten sonra, uluslararası camia ile onlar yanımızda olsa da olmasa da biz ne yapabileceğimize karar vereceğiz ve o insanları yalnız bırakmayacağız. Fakat Arakan problemine, soruna köklü bir çözüm bulunması gerekiyor. Geçmişte de buna benzer zulümler ve olaylar oldu. Çok sayıda insan öldürüldü ve yaşadıkları yeri terk etmek zorunda kaldı.”