Ana SayfaDış HaberAfD yükselişe geçti, Yeşiller Eşbaşkanı, Başbakan’ı sığınmacıları sınır dışı etmekte pasiflikle suçladı

AfD yükselişe geçti, Yeşiller Eşbaşkanı, Başbakan’ı sığınmacıları sınır dışı etmekte pasiflikle suçladı

Anketlere göre aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD), ülke genelinde yükselişe geçti, doğudaki dört eyalette ise birinci sırada. Bu durum, Almanya'daki ana akım partileri sağ popülizmin yükselişi karşısında giderek daha fazla endişelendiriyor. Durum öyle bir noktaya geldi ki, kuruluşundan bu yana göç konusunda ılımlı olan Yeşiller bile yasadışı sığınmacılara karşı daha sert bir tutumu savunuyor.

Yeşiller Eş Başkanı Ricarda Lang, koalisyon ortaklarını (Başbakan Scholz’un liderliğindeki sosyal demokrat partisi SDP ve klasik liberal FDP), Almanya’da kalmak için savaş bölgelerinden kaçmak gibi geçerli sebepleri olmayan sığınmacıları sınır dışı etme konusundaki pasiflikleri nedeniyle eleştirdi. Bu açıklama, göç konusunda genellikle daha yumuşak bir tutum sergileyen Yeşiller Partisi için ciddi bir söylem değişikliği anlamına geliyor.

Yakın zamanda yapılan bir kamuoyu araştırması, göçmen karşıtı AfD’nin Mecklenburg-Vorpommern’de önde gelen siyasi güç haline geldiğini ve Brandenburg, Thüringen ve Saksonya ile birlikte dört eyalette öne geçtiğini gösteriyor. Bu gelişme özellikle ülkedeki ana akım partiler için endişe verici, zira bu sayede AfD’nin ilk kez eyalet düzeyinde iktidara gelme ihtimali bulunuyor.

Yeşiller’den gelen bu alışılmadık açıklamalar, FDP’li Maliye Bakanı Christian Lindner tarafından desteklenen ve sığınmacılara yönelik sosyal desteği azaltmayı amaçlayan pozisyon belgesinin yayınlanmasının hemen ardından yapıldı. FDP ayrıca Fas, Tunus ve Cezayir’i “güvenli” menşe ülkeler olarak tanımlayarak bu ülkelerden gelen sığınmacıların geri gönderilmesini kolaylaştırmayı hedefliyor.

Sadece Ağustos ayında, Temmuz ayına kıyasla yüzde 40’lık bir artışla yaklaşık 15.100 yasadışı sınır geçişi kaydedildi. Göçmen sayısındaki bu artış eğilimi daha fazla Almanın AfD’ye yönelmesine neden oluyor.

AfD eyalet düzeyinde önemli kazanımlar elde edememiş olsa da, Haziran ayında Thüringen’de bir belediye meclisini kazanması ve Temmuz ayında Saksonya-Anhalt’ta bir belediye başkanlığını alması başta olmak üzere yerel seçimlerde elini güçlendirdi.

AfD’nin yükselişi, enflasyon, yüksek enerji fiyatları ve hükümetin 2024 yılından itibaren petrol ve gazla çalışan ısıtma sistemlerinin çoğunun yasaklanacağını açıklaması faktörlere dayandırılabilir. Ancak, artan sığınmacı akını, bu yükselişin başlıca sebebi olmaya devam ediyor.

Ana muhalefetteki Hristiyan Demokrat Birliği (CDU) lideri Friedrich Merz, AfD’nin bu sorunların çözümsüz bırakılmasıyla güç kazandığını öne sürüyor. Merz, Alman şehirlerinin artan sığınmacı sayısı karşısında “umutsuzluğa kapıldığını” da sözlerine ekledi.

POLITICO’nun Anketler Anketi’ne göre, AfD’nin yılın başında yüzde 14 olan oy oranı, anketlerin ortalamasında yüzde 22’ye yükseldi. Bu oran AfD’yi yüzde 27’lik desteğe sahip muhafazakâr CDU/CSU ittifakının ardından ülkenin en yüksek oy oranına sahip ikinci partisi konumuna getirirken, Scholz’un SPD’si yüzde 17’de kalıyor.

AfD’nin etkisi, 8 Ekim’de Hessen ve Bavyera’da yapılacak seçimlerin yaklaşmasıyla birlikte Batı Almanya eyaletlerinde de artıyor. AfD’nin, Bavyera’da özellikle eyaletin yerel partilerinden Hür Seçmenler (FW) partisiyle yarış halinde.  Hessen’de yapılan son anketler AfD’nin, Faeser’i liste başı adayı olarak gösteren SPD’ye yaklaştığını gösteriyor.

Eski Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauck da hükümeti eleştirerek daha radikal çözümler konusunda çağrıda bulundu. Şimdiye  kadar alınan önlemlerin göç konusundaki kontrol kaybını gidermek için yetersiz olduğunu savunan Gauck, sığınmacı sayısını azaltmak için “bir sınırlama stratejisi” üzerine çalışma önerisinde bulundu.

- Advertisment -