Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Gölbaşı Hakimevi’nde basın kuruluşlarının Ankara temsilcilerine konuştu.
Tunç, Yargıtay’ın Gezi Davası’nda Osman Kavala, Çiğdem Mater, Mine Özerden, Can Atalay ve Tayfun Kahraman’ın hapis cezalarını onamasıyla ilgili şunları söyledi:
“O kişilerin suçlu olup olmadığına, yargı karar verecek. Eğer biz hukuk devletiysek buna karar verecek olan yargıdır. Yargı, Gezi’nin bir suç olduğunu, şiddet hareketi olduğunu, bütün ülkeye yaygınlaştırılmak istendiğini ve seçilmiş hükümete yönelik bir kalkışma hareketi olduğunu kabul etti.
“Bahsedilen kişilerin o dönemdeki hareketleri gerekçede yazıyor. Neler yaptıkları, Gezi sürecindeki desteklerinin ne olduğu, arka planında nasıl hareket ettikleri delillerle ortaya çıkarılmış. Bu delilleri bir tarafa bırakıp siz yorumlar yaparsanız bu doğru olmaz.
“Burada bir kısım sanıklar bakımından beraat istendi. ‘Onlarla ilgili memnuniyetimizi belirtiyoruz.’ diyorlar. Mahkumiyet verilenlerle ilgili de ‘Kınamamızı belirtiyoruz.’ diyorlar. İkisi de aynı mahkemenin kararı. Beraat verilenlere neden beraat verilmiş gerekçede belli. Mahkumiyet verilenlere neden mahkumiyet verilmiş o da belli. Karar ortada, eylemin niteliği ortada, mevzuatımız da ortada.
“Neticede bunun kararını verecek olan Adalet Bakanlığı olarak biz değiliz. Biz sadece Anayasa’nın mevcut hükmünü ortaya koyduk. Gezi’nin zaten tartışmasız bir terör eylemi olduğunu halkımız biliyor. Çünkü orada ölüm var, mala zarar verme var. Bir kalkışma olduğu tartışmasız. Bunun sorumluları yargılanamayacaksa orada hukuk devletinden bahsedilemez.”