T24’ten Asuman Aranca’nın haberine göre; organize suç örgütü liderliğinden tutuklanan Ayhan Bora Kaplan soruşturmasında, aralarında eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu döneminde önemli görevlerde bulunan emniyet müdürlerinin de olduğu dokuz polis, yürütülen idari soruşturma kapsamında açığa alındı.
Görevden alınanlar arasında eski Ankara Asayiş Şube Müdürü Oben Ö., eski Pasaport Şube Müdürü olan Ankara Kazan Asayiş Şube Müdürü Ercan K., eski Suç Örgütleri Ekipler Amiri Başkomiser Ercan K., eski organize ekipler komiseri Onur A., eski Organize Şube Ekipler Amirliği’nde görevli polis memuru Önder P.’nin de olduğu isimler açığa alındı. Açığa alınanlardan dördünün ise Asayiş Şube Oto Hırsızlık Büro Amirliği’nde görevli oldukları belirtildi.
Söz konusu polisler hakkında bir süredir müfettiş incelemesinin devam ettiği, bu kapsamda müfettişlerin talebi ve İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın onayıyla dokuz kişinin dün (9 Ekim) akşam saatlerinde açığa alındığı öğrenildi.
Yüksel Kocaman’ın Başsavcılığı döneminde Ayhan Bora Kaplan hakkında başlatılan 8 soruşturmadan 7’sinde takipsizlik
Gazeteci Tolga Şardan, T24’teki yazısında organize suç örgütü liderliğinden tutuklanan Ayhan Bora Kaplan soruşturmasıyla ilgili yeni bilgiler paylaştı.
Şardan’ın yazısının ilgili bölümleri şöyle:
“Ankara’yı kasıp kavuran organize suç örgütü lideri iddiasıyla tutuklanan Kaplan’ın Ankara Adliyesi’ndeki dosyalarının durumuyla ilgili yeni bilgilere ulaştım.
Yüksel Kocaman’ın Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı yaptığı 19 Ocak 2017-24 Aralık 2020 döneminde Kaplan hakkında sekiz ayrı adli soruşturma başlatıldı.
Farklı savcılarca yürütülen adli soruşturmalardan sadece birisinde Kaplan hakkında dava açıldı. Açılan tek dava da zaten Mart 2017’de. Kocaman’ın göreve başlamasından iki ay sonra.
Kocaman’ın, başsavcılık görevini şimdiki Başsavcı Ahmet Akça’ya bıraktığı güne kadar geçen sürede açılan yedi ayrı dosyada ise “takipsizlik” kararı verildi.
Kaplan’la ilgili Nisan 2017, Eylül 2018, Kasım 2018’de iki tane, Aralık 2018, Nisan 2019, Mayıs 2019’da açılan dosyalara takipsizlik verildi. Kaplan hakkında takipsizlikle kapatılan son dosya ise, Mayıs 2020’de gerçekleştirildi.
Akça’nın dönemindeki soruşturmalar
Bu arada Kocaman’dan görevi devralan mevcut Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Ahmet Akça döneminde ise, Kaplan hakkında hiç adli soruşturma açılmaması dikkati çekti.
Akça’nın üç yıla yaklaştığı görev süresinde Kaplan’la ilgili sadece geçtiğimiz günlerde gözaltına alındığı soruşturma açıldı.
15 Temmuz sonrası dönem
Kaplan’ın 15 Temmuz 2016 akşamı gerçekleşen başarısız darbe girişimi sırasında dönemin Çalışma Bakanı Süleyman Soylu’nun talebi doğrultusunda silahlı adamlarıyla Ankara’daki TRT Genel Müdürlüğü yerleşkesine gittiği biliniyor.
Bu süreç sonunda darbe girişimine hareket ettiği gerekçesiyle kimi kesimler tarafından hakkında olumlu yaklaşımlarda bulunulan Kaplan hakkında açılan dört ayrı soruşturmada da yine savcılarca kovuşturmaya yer olmadığı (KYOK) yani takipsizlik karar verildi.
Edindiğim bilgilere göre; Ankara Adliyesi’nde Ayhan Bora Kaplan’a yönelik ilk adli soruşturmanın başlama tarihi 2004. Bu dosya da takipsizlikle sonuçlandı.
Toplam 46 soruşturma
Bugüne kadar Kaplan hakkında Ankara Adliyesi’nde toplam 46 soruşturma yürütüldü.
Bunlardan takipsizlik verilen dosya sayısı 16. Ek takipsizlik verilen dosya sayısı ise, 9.
Yürütülen soruşturmalardan 14’ünde ise dava açıldı.
Kaplan’ın gözaltına alınıp yargı mensuplarıyla bağlantılarının konuşulduğu şu günlerde, Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun müfettiş marifetiyle takipsizlik kararı verilen dosyaları incelemesinde fayda olabilir.
Sağ’ın şikayeti ne oldu?
Bu arada ilginç bir bilgi daha vereyim. Ayhan Bora Kaplan ve ekibinin mağduru olduğunu kamuoyuna duyuran iş insanı Muhammed Sağ, başına gelenlerle ilgili Ankara’da suç duyurusunda bulunduğunu açıklamıştı.
Buna karşın, Sağ’ın 2021’de yaptığını iddia ettiği başvurunun durumu adliye kayıtlarında gözükmüyor maalesef. Diğer bir deyişle hiçbir işlem yapılmadığı anlaşılıyor.
Dava açılmamış. Aksine, takipsizlik verildiğine dair bir kayıt da yok!
İlerleyen günlerde işlerin karışacağını emareleri var.
Adliye ile polis arasında sıkıntı mı var?
Bu arada Ayhan Bora Kaplan soruşturması çerçevesinde Ankara Adliyesi ile savcılık koordinesinde soruşturmayı yürüten Ankara Emniyeti arasında “sıkıntılı günler” yaşandığı ifade ediliyor.
Kaplan’la bağlantılarının olduğu iddia edilen kimi yargı mensuplarının soruşturmadaki konumlarının sıkıntıya neden olduğu kaynaklarca belirtiliyor.
Hatta öyle ki, bir başsavcı vekili -adını kurumsal polemik yaratmamak amacıyla şimdilik vermiyorum- özellikle adliyede habercilik yapan gazetecilerin kimlerle görüştüğünü takip ediyor.
Kaplan konusunda, bilhassa yargı mensuplarının aleyhine yaşanan gelişmelerden kaynaklanan haberlerin yayımlanmasından son derece rahatsız olan adliye yönetimi, deyim yerindeyse habercileri göz hapsine almış durumda.
Gazetecilerin, “yasadan aldıkları yetkiyle kamu adına görev yaptıklarını” adliye yönetimine bir kez daha hatırlatayım.
Habercileri takip edeceklerine; Kaplan’la ilgili verilen takipsizlik kararlarının, hangi koşullarda, hangi hatırlı avukatlar ve dostların araya girmesiyle, kimler tarafından verildiğinin peşine düşseler, memleket için daha hayırlı iş yapmış olacaklar.
Belediyenin lojmanı verilen yargı mensubu: Kocaman
Büyüteç’te önceki hafta, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek döneminde Ankara Adliyesi’nde görev yapan üst düzey yargı mensubuna lojman tahsisi yapıldığını yazmıştım.
Taraflardan herhangi bir açıklama bugüne kadar gelmedi.
Bu durumda “iş başa düştü” diyerek bilgiyi vereyim. Gökçek’in yarı hissesi Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne ait olan bir binada lojman tahsis ettiği yargı mensubu, dönemin Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Yüksel Kocaman.
Kocaman, Adalet Bakanlığı’nın makamına tahsis ettiği lojman yerine Gökçek’in verdiği ultra lüks binada oturdu bir süre.
Hatırlı bir avukatın araya girmesiyle tahsisi yapılan lojmanın daha sonra Kocaman tarafından satın alındığı iddia ediliyor.
Bu süreçte her zaman olduğu gibi yine ince bir nokta var.
Belediyeye ait bir gayrimenkulün hangi gerekçe ve koşullarda Kocaman’a satıldığı sorusunun yanıtı önemli.
Ankara Büyükşehir Belediyesi sorunun cevabını verirse, Büyüteç’ten duyuracağım.