Avukat Ersan Şen, haklarında kara para aklama soruşturması başlatılan sosyal medya fenomeni Dilan Polat ve eşi Engin Polat’ın gözaltına alınması hakkında konuştu.
Şen’in Polat çifti hakkında sosyal medyadaki yorumları eleştirmesi üzerine programın diğer konuğu gazeteci İsmail Saymaz’la Şen arasında tartışma çıktı.
“Bindiği araçlardan ve yaşlarından dolayı insanları soruşturacaksak…”
Şen, Polat çifti soruşturmasıyla ilgili şunları söyledi:
“Suçsuzluk masumiyet karinesinin devam ettiği yerde, sosyal medya paylaşımları üzerinden cezalandırmak doğru değil.
“Türkiye Cumhuriyeti’nde servet sahibi olmak suç değil. Bindiği araçlardan ve yaşlarından dolayı insanları soruşturacaksak yapalım Almanya’daki gibi. Bilip bilmeden yazıp çizdiğinizde bu insanların suçlu ilan edileceği belli.
“Kendi sevdikleri için haktan, hukuktan bahsedenler; kendilerinin linç etmek istedikleri insanlara aynı haksızlık yapıldığında üç maymunu oynayıp sessizliğe bürünüyor.
“Anneannesinin üzerine şirket kurmak yasak değilse kurulabiliyorsa kurabilir. Ben aklamıyorum.
“Siz dosyayı biliyor musunuz? Siz yargı makamı mısınız?” ’Bunlar tutuklandı adalet yerini buldu’ ya da ‘Bunlar tutuklanmadı yine bir şekilde yolunu buldular’ diye bakarsanız, böyle bir algı oluşursa insanlar adaleti farklı yerlerde arar.”
Şen’in bu sözleri üzerine Saymaz’la aralarında şu diyalog geçti:
Saymaz: Hocam siz dosyayı biliyor musunuz?
Şen: Biliyorum. Sen biliyor musun?
Saymaz: Ben temas ettiğim avukatlar ve kimi yargı mensupları üzerinden temaslarla bu dosyada Dilan Polat-Engin Polat çiftine atfedilen suçların çehresini biliyorum.
Şen: Biliyorsun da bu o suçların olduğunu mu gösteriyor?
Saymaz: Bu kadar ısrarla savunduğunuza göre…
Şen: Hayır savunmuyorum. Kişisel savunma yapmadım. Ben bu dediğimi her zaman herkes için söylüyorum.
Saymaz: Bu kadar ısrarla iddiaların asılsız olduğunu ileri sürebildiğiniz göre…
Şen: Benim söylediğimi öyle mi algıladın?
Saymaz: Bence öyle yapıyorsunuz evet.
Şen: Ben şimdi şahısları mı savundum burada?
Saymaz: Evet.
Şen: Masumiyet karinesi dedim. Bir kişiyi mi andım? İsmail herhalde sen beni yanlış dinledin.
Saymaz: Polat çifti konusunu konuşuyoruz zaten daha ne isim vereceksiniz.
Şen: Bir dosya mı söyledim. Yapabilirim de onun da en güzelini yaparım ama benim vazifem değil ki.
Tartışmanın devamında ikili arasında şu diyalog yaşandı:
Saymaz: Siz Dilan Polat dosyasında neden bu kadar agresif oldunuz ki anlamadım.
Ersan Şen: Ne alakası var. Benim dosyam değil ki! Benim dosyam olsa amenna…
Saymaz: Az önce Tolga Şardan meselesinde gayet sakin sakin konuşuyordunuz.
Şen: Sen beni itham edince ben sinirlendim. Sen bana biraz önce “Bu dosyayı niye savunuyorsun” dedin. Kişiselleştirilmiş şekilde bu şahısları savundum mu? Adları ağzımdan çıktı mı?
Saymaz: Biraz öyle oldu.
Şen: Niye sen bana öyle söylüyorsun. Haksızlık ediyorsun şimdi. Savunabilirim de avukatları da olabilirim. Öyle bir şey yok.
Saymaz: Ön rapora göre…
Şen: Ben polise bir şey mi dedim. Savcıya bir şey mi dedim? Yargısız infazlardan bahsettim. Böyle de olabilir dedim.
Saymaz: Anlatmaya çalışıyorum. Niye gargaraya getirmeye çalışıyorsunuz?
Şen: Neyin gargarasına getiriyorum İsmail Allah aşkına.
Saymaz: Şu an tamamen yaptığınız gargaraya getirmek.
Başsavcılık, Polat çifti için yasadışı bahis ve kara para aklama suçlamasını duyurmuştu
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, Dilan-Engin Polat çiftinin gözaltına alındığı soruşturma hakkında yapılan açıklamada kara para aklama ve vergi kaçırma ile birlikte “7258 sayılı Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları Düzenlenmesi Hakkında Kanun’a muhalefet” suçlamasının da yer aldığı belirtilmişti.
Veysel Şahin’in sağ kolu olarak bilinen Derkan Başer gündeme gelmişti
Soruşturmada Dilan Polat ve Engin Polat’ın, 2017’de Veysel Şahin’in liderliğindeki yasadışı bahis organizasyonu yapan suç örgütüne yönelik Handikap operasyonunda “suç örgütü yöneticiliği”nden tutuklanan ve 2018’den bu yana Gürcistan’da firari olan Derkan Başer’in parasını akladıkları üzerinde durulduğu gündeme gelmişti.
Veysel Şahin’in sağ kolu olarak Derkan Başer, 13 Nisan 2017’de saatler sonra bozulan bir kararla tahliye edilmişti.
Avukatları; Veysel Şahin, Derkan Başer ve iki diğer sanığın 5 Nisan 2017’de tutukluluklarına yaptıkları itirazın mahkeme tarafından reddedilmesi üzerine üst mahkemeye itiraz etti. Bakırköy 10. Ağır Ceza Mahkemesi, 13 Nisan 2017’de dört sanık için de tahliye kararı verdi. Metris Cezaevi’nde tutuklu bulunan Derkan Başer ve diğer iki sanık saat 20.00 sıralarında tahliye edilerek serbest kalmıştı.
Silivri Cezaevi’nde olan Veysel Şahin ise çeşitli eksikliklerden dolayı henüz tahliye edilmemişken, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nın tahliye kararlarına itirazı sonucu saat 22.00’da yeniden toplanan Bakırköy 10. Ağır Ceza Mahkemesi aynı gün verdiği tahliye kararlarını bozmuştu.
Veysel Şahin cezaevinden çıkamazken, haklarında yakalama kararı çıkartılan Derkan Başer ve diğer iki sanık kayıplara karışmıştı.
Ersan Şen, Veysel Şahin’in avukatlığını yapıyor
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Eylül ayında Veysel Şahin hakkında 2017’dekine benzer bir şekilde 2 Mart 2023 tarihinde verilen tahliye kararını ve yine aynı gün içinde bu tahliye kararının bozulmasını gündeme getirmişti.
Kılıçdaroğlu’nun gündeme getirdiği tartışmayla ilgili Oda TV’ye Şahin’in avukatı olarak Ersan Şen konuşmuştu.
Şen, Veysel Şahin’le ilgili olarak şunları söylemişti:
“Asıl mağdur Veysel Şahin’dir. Kimse müvekkilimin yaşadığı mağduriyeti konuşmuyor. Kılıçdaroğlu, kaybettiği seçimlerin acısını kimden çıkarmaya çalışıyor? Müvekkilim teröre mi destek vermiş, terör suçu mu işlemiş?”