İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, İstanbul Şile’de düzenlenen istişare toplantısının açılışında konuştu.
Akşener’in açıklamalarından öne çıkan satırlar şöyle:
“8 milletvekili arkadaşımız o süreç içerisinde ayrıldılar. Ben asla istifa edip giden arkadaşlarımızın hakkında onları inceltecek tek cümle etmemeye gayret ettim. Genel olarak da her giden arkadaş çok ilginç bir şekilde bizi HDP ile eşgüdüm haline getirerek gitti. Ama ilginç olanı şu; ya arkadaş, siz 2018’de CHP’ye yaptığımız ittifak çerçevesi içinde o ittifakın içinde birinci, ikinci sıralardan seçilecek yer olan üçüncü sıralardan ben yazdım. Milletvekili seçilirken hiç HDP ile ilgili her hangi bir endişeniz olmadı mı? Seçilirken hiçbir şey olmadı, sonra nedense birden HDP bu arkadaşların hayatına girdi, çok üzüldüler. Sanki HDP ile bir yakınlığımız varmış gibi… her giden arkadaş millete hesap vermek yerine hayal kırıklığına uğrattığı seçmenlere hesap vermek yerine hakaret etmeyi tercih ettiler. Buna rağmen ben bu insanların hakkında konuşmadım.”
“Bu kişilerden biri MHP’ye gitti. ‘Gördüğüm lüzum üzerine’ diyerek… üç arkadaş AK Parti’ye gitti, diğer arkadaş hiçbir yere gitmedi. Bir arkadaşımız da parti kurdu, bir arkadaşımız da seçime yakın gitti. Onun niye gittiği hakkında HDP üzerinden konuşmakla beraber halen bir fikrim yok. Bu çerçevede benim hayata, siyasete bakışım insanların durumuna, tutumuna saygı göstermektir. Dolayısıyla bu saygıyı karşı tarafın da size göstermesi gerekir. Bize derken seçmenine göstermesi gerekir. Bunların her biri izaha muhtaç işlerdir.”
“Seçimden sonra Afyon’da bir toplantı yaptık. O toplantıya bazı arkadaşlarımız gelmemişti. Gelmeyen arkadaşlardan birini aradım, ailesinden biri hasta sandım. Bana yurtdışında olduğunu, 6 ay evvel Almanya’da bir iş kurduğunu ve orada işle ilgili bir durumu olduğunu söyledi.”
“Benim ve ailemin belediyelerle işi gücü yok, kanıtlanırsa siyaseti bırakırım”
“Benim değil, oğlumun ve eşinin hesaplarının kontrol edildiği gayri resmi bildirildi. Bu doğru bir bilgi. Biz ilgili bankaya müracaat ettik, şimdi o gayri resmi bilgi resmi hale gelecek. Buradan dünkü sorulara son bir cevap vereyim, benim, oğlumun, gelinimin, yeğenlerimin, çocukluk arkadaşlarımızın, hiçbirinin bu ülkenin hiçbir belediyesiyle ne AK Parti belediyesiyle ne CHP belediyeleriyle herhangi bir irtibatı, iltisakı, işi, gücü yoktur. Bunu ispat edemeyen şerefsiz oğlu şerefsizdir. İspat edildiği takdirde de ben bu politikayı tümden bırakacağım.”
“Buradan belediye başkanlarına sesleniyorum, ben bu işlerde olmadığıma göre, şayet partimizde bu manada iş güç yapan var ise bunlar belediye başkanlarının bilgisi dahilinde midir? Sözcü’de, Halk TV’de, TELE1’de tebessüm edilerek sorulan soruların cevaplarını ben kendimle ilgili verdiğime göre şimdi ilgili belediye başkanlarına sormalarını talep ediyorum.”