Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin mimarlarından, Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum, Erdoğan’ın Almanya gezisi dönüşü uçakta gazetecilere yaptığı “Yüzde 50+1 değiştirilebilir” çıkışının ardından ilk kez bir paylaşım yaptı.
MHP lideri Devlet Bahçeli’nin TBMM’deki grup toplantısından konuşmasının ardından twitter hesabından bir açıklama yapan Uçum şunları söyledi:
“Ak Parti; toplumsal demokrasi güçlerini kapsayan, halkın demokrasisinden yana olan, çeşitlilik içeren, geniş bir sosyal tabana sahip, en büyük kitle partisidir.
Ak Parti Türkiye’de halk demokrasisinin güvencesi olan bir partidir.
Cumhur İttifakı sıradan bir parti ittifakı veya seçim ittifakı değildir. Cumhur İttifakı Türkiye’nin beka ittifakıdır.
Cumhur İttifakı; ortak gelecek perspektifine sahiptir, ülke esaslıdır, Millidir ve Kurucu bir ittifaktır.
Cumhur İttifakı aynı zamanda başkanlık sisteminin ve demokratik meşruiyet esaslı seçim sisteminin TEMEL NORMunun belirleyici güvencelerinden biridir ve Türkiye’de çoğulcu demokrasinin temel koruyucu gücüdür.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’da Ülke Lideridir.
Yaşasın Tam Bağımsız Güçlü Türkiye 🇹🇷🇹🇷🇹🇷”
“Yüzde 50+1 karşıtlığı karşı-devrim gericiliğinden başka bir şey değildir” demişti
Aynı Mehmet Uçum, 30 Mayıs 2019’da yüzde 50+1 ile ilgili tartışmalar ilk başladığında bunun bir ‘karşı-devrim gericiliği’ olduğunu söylemişti:
“Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ve hükümetin yüzde 50+1’le seçilmesi, son yüzyılda Cumhuriyet’imizden sonra en büyük devrimdir. Hem sosyal hem siyasal istikrarın güvencesi olan CHS ve yüzde 50+1 karşıtlığı karşı-devrim gericiliğinden başka bir anlam taşımaz. Halk buna geçit vermez.”
“Meşruiyet açısından halktan destek alınması son derece zor”
Uçum, bu sene 28 Nisan’da katıldığı A Haber canlı yayınında ise %50+1 oyun bu sistemin en temel ilkesel güvencesi olduğunu söylemişti:
“%50+1’i tartışmaya çalışan belirli çevreler oldu hep. Ama bu 50+1, bu sistemin en önemli ilkesel güvencelerinden birisi. Düşünün, yüzde 50’den fazla oy ile birinin cumhurbaşkanı seçilmesi demek sadece çoğunlukla seçim yapmak değil, aynı zamanda çoğulculuğu sağlamak demektir. Dolayısıyla bu sistemin kapsayıcılığı açısından, herkese hitap edebilecek siyaset açısından 50+1 meselesi son derece temel bir mesele. Elbette tartışılabilir her şey ama bunun değiştirilmesinde meşruiyet açısından halktan destek alınması da son derece zor. Ben tartışılsa bile isabetli olacağını düşünmüyorum.”