Hülya Aslan, yaşadıklarını anlattı:
“Az önce Zorlu Center’dan çıktım. Bugün de her zaman olduğu gibi kefiyemi takıp öyle dışarı çıktım. AVM’den içeri girerken güvenlik görevlisi böyle içeri giremeyeceğimi söyledi, öncesinde bana ‘Nereye geldin?’ gibi saçma bir soru sordu. Ben de onlara ‘Neden?’ diye sordum. Çünkü üzerimde herhangi bir terör örgütü bayrağı veya tehlikeli bir şey taşımıyordum. Bana yönetmeliğin böyle olduğunu söylediler. Ben de bunun üzerine haklarımı bildiğimi ve polis çağırıp beni buradan çıkartabileceklerini söyledim. Ardından içeri girdim. İşin daha kötü kısmı iki tane güvenlik arkamdan gelip beni takip ettiler. Girdiğim mağazalarda kapıda beklediler. Fazlasıyla rahatsız oldum. Yani bugüne kadar kimse mi kefiye ile AVM’ye gitmedi? Bu kefiye benim için siyasi değil insani bir simgedir.”
Geçtiğimiz ay yine Zorlu AVM’ye kefiyeleri ile girmek isteyen bir kadın grubu içeri girmekte zorluk yaşamışlardı.
2005’den bu yana Filistinli sivil toplum örgütlerinin yürüttüğü BDS olarak bilinen “İsrail’e Karşı Boykot, Yatırımların Geri Çekilmesi ve Yaptırımlar Hareketi”, Zorlu Holding’in ortağı olduğu santrallerin İsrail’in yıllık elektrik ihtiyacının en az yüzde 7’sini karşıladığını açıklamış ve boykot çağrısı yapmıştı: “Zorlu Holding’e ait alışveriş ve kültür-sanat mekânlarına gitmemeye, sanatçı ve kültür-sanat emekçilerini de Zorlu PSM sahnelerine çıkmamaya çağırıyoruz”