Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ''Tüm vatandaşlarıma ve Müslümanlara çağrıda bulunmak istiyorum. İmkanı olan herkes Kudüs'ü, Mescid-i Aksa'yı ziyaret etsin. Gidemeyenler de oradaki kardeşlerimize yardım göndersinler'' dedi.
Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
''Suudi Arabistan Kuveyt ve Katar'ı kapsayan Körfez turumuzdan dün gece döndük. Ziyaretler son derece verimli başarılı bir şekilde geçti. Suriye'de Yemen'de Irak'ta Filistin'de devam eden sorunları masaya yatırdık. Katar krizinin aşılması için neler yapabileceğimizi istişare ettik. Türkiye tüm taraflarla konuşabilen görüşebilen nadir ülkelerden biridir. Ülkemizin bölge ülkeleri içerisinde müstesna bir yeri var. Ülke olarak kardeşlerimiz arasında yapay sorunlar nedeniyle gerilim yaşanmasını asla arzu etmiyoruz. Bu tür gerilimler yalnızca terör örgütlerine ve onların destekçilerine yarıyor. Müslümanların artık kavgaya değil dayanışmaya ihtiyacı var. Kardeşler arasında gereksiz gerilime neden olan krizin yakın zamanda hal yoluna konulacağını ümit ediyorum.
''ARAPLAR BİZİ ARKADAN VURDU' YALANINI ARTIK BİR KENARA BIRAKMANIN ZAMANI GELMİŞTİR''
Geçmişte ders kitaplarımızda kasıtlı ve yanlış bir şekilde yer aldığı için nesiller boyunca zihinlere kazınmış olan 'Araplar bizi arkadan vurdu' yalanını artık bir kenara bırakmanın zamanı da gelmiştir.
MESCİD-İ AKSA GERGİNLİĞİ
Müslümanların üçüncü kutsal mabetleri Kudüs'teki Mescid-i Aksa'dır. Buradan tüm vatandaşlarıma ve Müslümanlara çağrıda bulunmak istiyorum. İmkanı olan herkes Kudüs'ü Mescid-i Aksa'yı ziyaret etsin. Gidemeyenler de oradaki kardeşlerimize yardım göndersinler. Eğer bugün İsrail askerleri çok basit hadiseleri bahane edip, pervasızca Mescid-i Aksa'nın bahçesini postalları ile kirletiyor, orada kolayca Müslüman kanı döküyorlarsa, bunun sebebi, bizlerin Kudüs'e yeteri kadar sahip çıkmıyor oluşumuzdandır. Gelin hep birlikte sahip çıkalım. Tıpkı Mekke'ye Medine'ye sahip çıkar gibi çıkalım.
''YAPILAN İŞ TERÖRLE MÜCADELE BAHANESİYLE MESCİD-İ AKSA'YI MÜSLÜMANLARIN ELİNDEN ALMA GİRİŞİMİ''
Kendilerine söyledim. Mescid-i Aksa'ya ibadete giden Müslümanlara terörist muamalesi yapılmasını asla kabul edemeyiz. Aynı şekilde sinagoglara havralara giden Yahudilerin de terörist muamelesi görmesini kabul edemeyiz. Şu anda yapılan iş terörle mücadele bahanesiyle Mescid-i Aksa'yı Müslümanların elinden alma girişimidir. Dün gece Ürdün Kralı ile de etraflıca görüşme imkanım oldu. Ümitli olduğunu söylemişti. Oradaki metal bariyerlerle ilgili ittifakla bunların kaldırılma kararınının alındığını duyduk.
''KUSURA BAKMASINLAR ARTIK ÖYLE BİR TÜRKİYE YOK''
Bir süredir Amerikası Almanyası Hollandası birçok Batı ülkesinde Türkiye'ye dair anlaşılmaz tutumun tezahür ettiğine şahit oluyoruz. Batılılar istiyor ki onlar ne istiyorsa Türkiye yerine getirsin. İstiyorlar ki sadece onların çıkarları masada olsun biz fedakarlıkta bulunalım. İstiyorlar ki onlar bizim vatandaşlarımızı örselerken kendilerini ajanları ülkemizde cirit atsınlar biz bir şey yapmayalım. Kusura bakmasınlar artık öyle bir Türkiye yok. Sen, Türkiye'nin Cumhurbaşkanı'na, bakanlarına, ülkende konuşma imkanı vermeyeceksin, ama ajanların gelip burada otellerde cirit atacak ve benim ülkemi parselleyecekler. Yok böyle bir şey. Bizimle ya egemenlik haklarımıza saygı göstererek, eşit ve adil şartlarda ortaklık, müttefiklik, dostluk yapacaksınız ya da sergilediğiniz her saygısızlığın cevabını alacaksınız.
''SİZDEKİ HUKUK DA BİZDEKİ GUGUK MU?''
Ülkelerinde himaye altına aldıkları teröristlerle bunlarla ilgili taleplerimize bu yargının konusudur diyen kendileri. Buna karşılık alenen ülkemizde toplumsal kaos çıkarmaya yönelik casusluk faaliyeti yürüten vatandaşlarını suç üstü yakaladığımızda işi diplomatik krize dönüştüren kendileri. Sizdeki hukuk da bizdeki guguk mu ya?
''VAKTİ SAATİ GELDİĞİNDE AJANLARININ TEPESİNE BİNMEYE DEVAM EDECEĞİZ''
Anlaşılan iyice çaresiz durumdalar. Gezi olaylarına FETÖ'ye ümit bağladılar olmadı. (ABD'nin önerisi üzerine YPG'nin isim değiştirmesine ilişkin) Şu ifadeye bak, 'YPG terör örgütü, onun için YPG'yi kullanmayın, SDG'yi kullanın yani Suriye Demokratik Güçleri…' Fakat, artık ne yaparlarsa yapsınlar çuvala sığmıyor. Bunlar bütün açıklığıyla ortada. Vakti saati geldiğinde ajanlarının tepesine binmeye devam edeceğimizi tekrar ifade ediyorum.
RUSYA İLE S-400 GÖRÜŞMELERİ
Türkiye'de hiçbir Alman firmasıyla ilgili ne bir kovuşturma ne de bir soruşturma yoktur. Dün akşam bir basın mensubu arkadaşlarımız sordu Amerika'da S-400'lerle ilgili anlaşma bir gerilime neden olur. Siz ne düşünüyorsunuz? Niçin gerilime neden olsun dedim. Bir ülke kendi güvenliği ile ilgili imkanların arayışı içindedir. Hele hele ortak üretim imkanı olduğu zaman tercih sebebidir. Ama biz Amerika ile yıllardır istediğimizi yapamıyorsa bu arayışın bir ürünüdür. Yunanistan S-300'leri kullanıyor NATO'nun niye sesleri çıkmadı? Rusya ile imzaları attık inşallah S-400'leri Türkiye'de göreceğiz.
''SİZ KİME ÇATTIĞINIZI BİLDİĞİNİZE EMİN MİSİNİZ?''
Türkiye'yi ambargo tehditleriyle korkutacağınızı sanıyorsanız önce kendinizin çok da büyük bir bedeli göze alması gerekir. Türkiye sadece Türkiye değildir. Siz kime çattığınızı bildiğinize emin misiniz? Size bu tehditkar uslübu bir kenara bırakıp adil tekliflerle tartışmanızı özellikle tavsiye ediyorum. Gelin masaya oturalım ama bu masada eşit şartlarda konuşalım. Adil olacaksınız.
''BİZE NE OLUYOR Kİ BİRBİRİMİZE ÇALIM ATIYORUZ?''
Her toplum gibi Suriyeliler arasında da adli hadiselere karışanlar olabilir. Ancak istatistiklere göre suça karışma oranları ülkemizin altındadır. Suriyelilere yönelik provokasyon teşebbüslerine karşı dikkatli olunmasını istiyorum. Bazı münferit hadiselerden hareketle sosyal medya ve geleneksel medyada çoğu yalan ve yanlış olan birtakım görüntüleri, haberleri yayarak, Suriyelilere karşı milletimizi tahrik etmek isteyenler, en az PKK'lılar kadar en az FETÖ'cüler kadar büyük bir ihanete aracılık ettiklerini bilmelidirler. Suriyelilere yönelik provokasyonların arkasında hangi güçlerin olduğunu az çok tahmin ediyoruz. Milletimizden bu tür kasıtlı haberlere ve provokasyon teşebbüslerine karşı dikkatli olunmasını rica ediyorum. Önce şu hareket kendi içinde birbirini sevmesi gerekir. Bize ne oluyor ki kendi içimizde birbirimize karşı çalım atıyoruz? Bize ne oluyor ki birbirimize karşı farklı nazarlarla bakıyoruz.
''CİHAT ELİNDE SİLAHLA DOLAŞMAK DEĞİL, NEFİSLE MÜCADELE''
Son günlerde cihat cihat diye bir şey geçip duruyor. Cihat dediğimiz olay elinde silahla dolaşmak değil nefisle mücadeledir. Bunu halledebiliyorsak en büyük cihat odur.
''ZARAR VEREN KARDEŞLERİMİZİ UYARIYORUM''
Teşkilatlar belediyeler eğer bizim dava idraki ile hareket etmiyorsa bize zarar veriyor demektir. Zarar veren kardeşlerimizi uyarıyorum biz uyarmadan kendileri bu uyarıyı yapsınlar ve adımı da atsınlar. Zira artık yanlışlara hele hele bedeli ödenemeyecek yanlışlara tahammülümüz yok. 2019 kırılma noktasıdır.''
DİYANET İŞLERİ BAŞKANI SORUSUNA YANIT
Öte yandan Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'na katılmak üzere Meclis'e gelişi sırasında, bir gazetecinin, "Diyanet İşleri Başkanı ile ilgili dün kurduğunuz cümleler çokça tartışılıyor. Bir açıklamanız olacak mı?" sorusu üzerine "Zaten tartışılması için öyle kurdum" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, Körfez ziyaretinin ardından yurda dönüşünde Esenboğa Havalimanı'ndaki basın toplantısında, "Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'in görevinden ayrıldığı"na yönelik iddialar sorulmuştu.
Erdoğan, soruyu, "Şu anda henüz böyle atılmış bir adım söz konusu değil. Fakat geleceğe yönelik Sayın Başkan'ın bu noktada farklı bir görevle devam şeklinde bir arzusu, talebi söz konusu. Bu da tabii, Sayın Başbakan ile görüşmek, değerlendirmek suretiyle verilecek bir karardır. Ama henüz Sayın Başkan görevinin başındadır. Ne görevden almak ne istifa, böyle bir şey söz konusu değildir" diye yanıtlamıştı.
Kaynak: AA