MHP lideri Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuştu.
Bahçeli’nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“Meyhane solcuları, çarkıfelek gibi dönen döndükçe posaları çıkan meydan ve merdane devrimcileri, boğazın iki yakasına konuşlanmış villalardan kerpiçli evlerden çıkan kahramanları küçük gören kokuşmuşluğun son sürümleri, dinizimi diyanetimizi istismar eden bir avuç insanlık müsveddesi, biz nereden geldiğimizi nasıl geldiğimiz şükretmiş bir kalp güzelliğiyle hamdolsun biliyoruz. Peki siz neyi biliyorsunuz, nereye hizmet ediyorsunuz? Kim ya da kimlerin nam hesabına milli varlığımıza nefret saçıyorsunuz. Yok öyle yağma. Hiçbir haine hiçbir kiralık akıl sahibine milli şerefimizi milli geleceğimizi çiğnettirmeyeceğiz. Herkes dikkat etsin, bugünkü kurşun gibi ağır ortamda yayı gerilmiş ok gibiyiz, kınından çekilmeyi bekleyen keskin bıçak gibiyiz.
“22 ve 23 aralıkta 12 kahraman evladımızın şehit olması, İsrail’den ABD’ye bazı orta doğu ülkelerinden Avrupa ülkelerine kadar müştereken kurulan saldırı ve suikast düzeneğinin harekete geçirilmesinin kahredici sonucudur. Tetiği çeken PKK’lı teröristtir ancak silahı temin eden mermiyi veren hedefi gösteren eylem zamanını belirleyen taktik ve stratejik hedefleri tayin den güçler de terörü ve teröristi himaye eden alçaklardır.
“Türkiye’nin hızını yavaşlatmak, yeni yüzyıl heyecanını azaltmak, milli birlik ve kardeşliğimizi yaralamak için menfur bir operasyon devrededir. Bu operasyonda CHP’nin demlenmesi amaçlanmıştır. Bu operasyonda sözde aydınlar satılmış gazeteciler kimliksiz ve vatansız sivil toplum kuruluşları eşgüdüm halinde atın arabaya koşulduğu gibi koşulmuşlardır.
“Her iğrenç yolu deniyorlar gözümüzün içine baka baka diyanetin fermanını okuyorlar, göstere göstere terörizme güzelleme yapıyorlar. Dişimizi sıkıyoruz, sabır diyoruz, herhangi bir taşkın müdahaleye tevessül etmeyelim istiyoruz.
“Ne var ki estirilen tahrik kampanyası sağduyulu ve soğukkanlı duruşumuzu gittikçe sarsıyor. Hınıslı Said isimli bir haine yapılan övgülerden tutun da bütçe görüşmeleri sürecinde gazi meclisin manevi ruhunu ve tarihi dokusunu hırpalayan bölücü mesajlara terör diline kadar görülmedik duyulmadık yaşanmadık hiçbir şey kalmamıştır. TBMM teröristlerin bölücülerin aklanma paklanma barınma sığınma ve meydan okuma yeri değildir. Aksine hizmet eden kim varsa hasmımızdır vatan hainidir.
“Mehmetlerimize sıkılan yavrularımızı yetim bırakan teröristlere hangi milletvekili hoşgörüyle yaklaşıyorsa suçludur tarih ve millet önünde hesap vermekten kurtulamayacaktır. Biz TBMM’de terörist düşman katil istemiyoruz. Canilerin sırtını sıvazlayan namertleri asla istemiyoruz.
“Gelişmeler karşısında ilk önerim, 57 DEM milletvekilinin maaşının ve bu terör yuvasına ödenecek Hazine yardımının derhal kesilerek terörle mücadeleye ve şehit ailelerine aktarılmasıdır. İkinci önerim, teröre yardım ve yataklık yapan, somut delillerle suçu sabit görülen sözde milletvekillerinin görüşülmeyi bekleyen dokunulmazlık dosyalarının karara bağlanarak bu haşaratların acilen mahkemeye çıkarılmasıdır. Üçüncü önerim, yeni anayasa sürecinde, Anayasa Mahkemesi statüsünün, üye yapısının, yargılama usullerinin radikal şekilde ele alınarak yeniden yapılandırılması ya da bu mahkemenin kapatılmasıdır. Dördüncü önerim de, TBMM Genel Kurulu’nda anlam ve ahlaki bağlayıcılığını temelden kaybeden kürsü dokunulmazlığı sınırlarının yeni baştan çizilmesidir.
“Merak ediyorum ki, Anayasa Mahkemesi’nin malum başkanı ve mahut üyeleri yüreklerimizi kavuran şehit haberleri karşısında acaba ne hissetmişlerdir? Nasır tutmuş vicdanları biraz olsun sızlamış mıdır? Anayasa Mahkemesi’nin önünde görüşülmeyi bekleyen 129 bin 140 bireysel başvuru dosyası varken, hatta bazılarına yıllardır sıra gelmemişken, mahkûm Can Atalay dosyasını acilen inceleyip hak ihlali kararı verilmesinin izahını kara cübbeli işbirlikçiler nasıl yapacaktır? Aynı özen, aynı hassasiyet, aynı dikkat neden ve niçin HDP’nin ve devamı partilerin kapatılma davasının ikmalinde gösterilmemektedir?
“Anayasa Mahkemesi’nin başkan ve üyeleri, kulak veriniz bana, şehitlerimiz omuzlarda vatan topraklarına emanet edildi, onların kanlıları ve destekçileri de aramızda dolaşıyor, hala adaletin ve hukukun onurunu sahiplenmeyecek misiniz? Uzaktan kumandalı yargı da, yargıç da olmaz diyen Bay Zühtü, senin kumandan, senin ipin kimin elindedir?
“DEM’in hukuken defni yapılmadıktan sonra Türkiye’ye huzur gelmeyecektir. DEM’in soysuz bir eşbaşkanı demiş ki: ‘Kürt sorunu ve Öcalan’a yönelik tecrit devam ettikçe Tekirdağ’lı da, Trabzonlu’da huzur bulamayacak.’ DEM’in onursuz ve şerefsiz bir milletvekili de, onurlu çözümün bebek katiliyle diyaloğun başlatılması ve tecridin kaldırılması olarak açıklamış. Bize göre çözüm bellidir ve bilinmektedir. O da terörü ve teröristleri topluca imha etmek, bölücü destekçilerinin acımasızca kökünü kazımaktır.
“Ne sahada, ne ovada, ne şehirde, ne belediyede, ne dağda, ne mağarada, ne de Türkiye Büyük Millet Meclis’inde terörist görmeye dayanma gücümüz artık kalmamıştır. Ya bu hesabı sorup burunlarından fitil fitil getireceğiz, ya da ihanetin şımarmasına, gittikçe meydan okumasına sessiz kalıp yıkımın altında kalacağız.
“DEM ve CHP’nin haricinde TBMM’de Grubu bulunan 4 siyasi parti hazırlanmış ortak açıklama metnine imza koyarak milletimizin ve devletimizin iradesine ses olmuşlar, terör saldırılarını şiddetle kınamışlardır. Sormak lazımdır ki CHP, bu metnin neresini beğenmedi? Niçin telaşa kapıldı, DEM’in siyasi kolonu olmayı nasıl hazmetti? Özgür Özel zıvanadan çıkmış, zırvaya gömülmüş, zirzop siyasetiyle bindiği dalı kesmeye başlamıştır.
“Gemlenmiş ve DEM’lenmiş CHP yönetimi yüz karasına, utanç kaynağına dönüşmüştür. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin ortak açıklamasına imza atmayarak PKK’nın safına geçen, şehitlerimizin kemiklerini sızlatan, gazilerimizi sukutu hayale uğratan bugünkü CHP, DEM kadar milli güvenlik tehdididir. Görevdeki CHP yönetimi bizim nazarımızda yok hükmündedir.
“Terör saldırılarından hemen sonra Milli Savunma Bakanımız Sayın Yaşar Güler’den parti gruplarını ve Meclis’i bilgilendirmesini isteyen özelleşmiş esir zihniyet sorumsuzdur, şuursuzdur, savruktur ve çamurdur.
“Memleketi Manisa’da protesto edilen bu şahıs, eğer aklını başına almazsa sokakta bile yürümeyecektir.
“CHP Genel Başkanı’nın Tuzla Piyade Okulu’nda yaşananlardan sonra başarılı, dirayetli ve cesur yürekli Milli Savunma Bakanımıza saldırması alçaklıktır, korkaklıktır, hunhar terör örgütüne vekâlet etmektir.
“Görevini onurla yapan Milli Savunma Bakanımıza, “Ya aklını başına alacak ya da biz onun aklını başına getireceğiz” diyerek üst perdeden ve tehditvari şekilde konuşan özelleşmiş esir zihniyet, bugüne kadar kaç kişinin aklını başına getirmiş de, böylesi bir özgüvenle atıp tutmaktadır.
“Üç kuruşluk aklıyla beş kuruşluk konuşmalar yapan Özel’in gittiği yol yol değildir, siyaseti siyaset değildir, CHP’yi hızara verdiği açıktır, yediği herzelerin boğazına duracağı günler ise çok yakındır.”