Ülkü Ocakları eski Genel Başkanı Sinan Ateş suikastı dosyasına giren bir bilirkişi raporu ortaya çıktı.
Soruşturmanın tutuklu şüphelilerinden olan eski Ülkü Ocakları Genel Merkez yöneticisi Tolgahan Demirbaş’ın temizlediği cep telefonundan özel bir programla kurtarılan veriler yer aldı. Demirbaş, olay tarihinde MHP Mersin milletvekili olan Olcay Kılavuz’un kullandığı bir evde ve onun yanında gözaltına alınmıştı.
T24’ten Asuman Aranca’nın ulaştığı bilirkişi raporunda, Demirbaş’ın yazışmaları yer aldı. Yazışmalar, Ateş’in öldürülmesinden yaklaşık 9 ay öncesinden başlanarak takibe alındığını gösteriyor.
Ateş’in adresini istediği komisere: “Onun ipini çekmişler”
Buna göre Demirbaş, soruşturmanın emniyet ayağında aktif görev yaptığı ortaya çıkan ve 19 Ekim’de gözaltına alınarak tutuklanan Cinayet Büro Komiseri M.E.A.’ya 10 Mart 2022’de, Ateş’in öldürülmesinden 9 ay önce, “Amirim bizim GB (Genel Başkan) istedi de, 0505 …. telefon numarası, adres lazım bize sana zahmet olmazsa” diyerek Ateş’in telefon numarasını gönderiyor. Komiser M.E.A ise “Reis” diye hitap ettiği Demirbaş’a, “Reis önceki GB’ye çıkıyor bu numara” yanıtını veriyor. Demirbaş’ın cevabı ise, “Aynen reis, onun ipini çekmişler” oluyor. Sonrasında ise M.E.A, “Birazdan arıyorum reis” yanıtını veriyor.
Bilirkişi raporunda, bu yazışmadan yaklaşık 1,5 saat sonra Demirbaş’ın telefonunun “notlar” bölümüne Ateş’in adresini kaydettiğine dikkat çekilerek, “M.E.A’nın sistemden Ateş’in adresini sorguladıktan sonra Demirbaş’ı arayarak adresi verdiği değerlendirilmektedir. Ayrıca M.E.A ile Demirbaş arasında Sinan Ateş’in öldürülmesi olayından 1 gün önce 5 kez görüşme yaptıkları tespit edilmiştir” ifadeleri yer alıyor.
Bilirkişi raporundaki haberleşme görseli
Komiser, Demirbaş’a “Reisim” diye hitap ediyor
Demirbaş, 14 Nisan 2022’de yaptığı yazışmada da, komiser M.E.A.’dan, cinayetin gerçekleştiği esnada Ateş’in ofisine gitmek üzere olduğu yakın arkadaşı ve avukatı Ali Yücel’e ait araç plakasının sorgulanmasını rica ediyor. M.E.A. da sistemden sorgulama yaparak Yücel’e ait adres ve telefon bilgilerini “Reisim” diye hitap ettiği Demirbaş’a veriyor.
“İstanbul’daki adreste bulamadılar mı?”
Demirbaş, Ateş hakkındaki bilgileri yalnızca Komiser M.E.A.’dan istemiyor. Rapora göre, aynı dönemde eski MİT mensubu olduğu iddia edilen Çağlar Zorlu’dan da benzer taleplerde bulunan Demirbaş, 2022 Mart ve Nisan aylarında Ateş’in cep telefonu sinyal bilgilerinden anlık konumunu bularak göndermesini talep ediyor. Zorlu da Demirbaş’a, Ateş’in cep telefonunun son kez sinyal aldığı baz bilgisine ait adresi gönderiyor. Ateş’in, İstanbul Ataşehir’de olduğuna dair anlık konum bilgisini ileten Çağlar Zorlu, birkaç gün sonra Demirbaş’a “İstanbul’daki adreste bulamadılar mı?” sorusunu yöneltirken, Demirbaş da “Olumsuz abi, yer uygun değildi” yanıtını veriyor.
Bilirkişi raporunda bu konuşma için, “Ateş’e bu tarihte İstanbul ilinde eylem yapılacağı, ancak yerin uygun olmadığı anlaşılmaktadır” değerlendirmesi yapılıyor.
Bilirkişi raporundaki haberleşme görselleri
“Araştırmalarım devam ediyor, arz ederim”
Demirbaş’ın yazışmalarında en dikkat çekici boyutlardan biri de, Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım ile konuşmaları. Demirbaş, Zorlu’dan gelen bilgileri Yıldırım’a, “Araştırmalarım devam ediyor efendim, az önce böyle bilgi aldım, arz ederim” diyerek iletiyor. Bir başka yazışmada Yıldırım, Demirbaş’a, Sinan Ateş’in Türkiye’ye giriş yapıp yapmadığını soruyor. “Hemen baktırıyorum” diyen Demirbaş, bir gün sonra “Türkiye’ye dönmüş şu an ülkede” yanıtını veriyor.
“Ekibi kurduk, kafasına sıkacaklar”
Demirbaş’ın, Ateş hakkında bilgi aldığı kişilerden biri de S.Y. isimli kişi. Demirbaş, 7 Nisan 2022’de S.Y.’den, Sinan Ateş’in eşinin kimlik numarasının da bulunduğu bilgileri içeren bir ekran görüntüsü atarak adres istiyor. S.Y. de bir gün sonra, bir tanıdığı vasıtasıyla ulaştığı düşünülen Ayşe Ateş’e ait Ankara Yenimahalle’deki ev adresini, “Abi telefon numarası aktifmiş” diyerek Demirbaş’a gönderiyor. S.Y., dört gün sonra Demirbaş’a bu kez “numara ve adresten bir şey çıkıp çıkmadığını” soruyor, ardından da “Abi aramızda kalsın da Muhabbet Başkan Şakir ile konuşmuş. Ekibi kurduk kafasına sıkacaklar demiş” ifadelerini kullanıyor. Demirbaş da S.Y.’ye “Biz de merakla bekliyoruz” yanıtını veriyor.
Ateş’in evini gözetlemişler
S.Y.’nin Ayşe Ateş’in adresini Demirbaş’a göndermesinden birkaç saat sonra, Demirbaş’a B.K. isimli kişiden bazı video ve fotoğraflar gönderiliyor. Verileri kurtarılan telefondan elde edilen bu fotoğraf ve videolarda, K.’nın, Ateş’in Yenimahalle’deki evinin bulunduğu siteye giderek, buradan Demirbaş’a video ve fotoğraf gönderdiği anlaşılıyor. Kılıç’ın sosyal medya hesaplarındaki profilinde ise “Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı” olduğu yazılı.
Demirbaş’tan Çağrı Ünel sorusu: “Ortak var mı bir şey?”
B.K. ile Tolgahan Demirbaş arasındaki bir başka yazışmada ise Ateş’e yakınlığıyla bilinen eski Mersin Ülkü Ocakları Başkanı Çağrı Ünel’e bıçaklı saldırıya ilişkin görüşmeler yer alıyor. Buna göre Demirbaş, Ünel’e saldırının gerçekleştirildiği gün B.K.’ya “Ortak var mı bir şey” diye soruyor. Birkaç saat cevap alamayan Demirbaş, bu kez “Kardeş niye yazmıyorsun anlamadım ki” yazıyor. B.K. ise bunun üzerine, “Çocuk öldü, Kadirli ocaktan, Çağrı Ünel vurdu öldü” yazıyor. Demirbaş da, “Hay a… Ne olacak şimdi” diye soruyor.
“S.A ile alakalı hareketlilik var mı”
Ünel’in saldırıya uğradığı günün akşamında B.K., Demirbaş’a, sosyal medyada E.G. isimli bir kişi tarafından paylaşılan, “Kılıçlar çekildi mi düşman seçilmezmiş, bu saatten sonra ha bir eksik hadi fazla. Fırtına olsanız bu kayadan ancak toz alırsınız. Ateş olsanız bir tutam ot yakamazsınız. Hainlerin tepesine YILDIRIM gibi çakacağız” içerikli bir mesajı iletiyor. Ertesi günün sabahında Demirbaş, B.K.’ya, “S.A ile alakalı hareketlilik var mı” diye soruyor, “Yok” yanıtını alıyor. Raporda, Demirbaş ile B.K. arasındaki yazışmada S.A diye bahsedilen kişinin, Ünel’in de yakın arkadaşı Sinan Ateş olduğunun değerlendirildiği belirtiliyor.
O bilgiyi Emre Yüksel istemiş
Demirbaş ile soruşturma kapsamında tutuklu bulunan eski Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Emre Yüksel arasındaki yazışmalarda da, yine Sinan Ateş hakkında görüşmeler bulunuyor. Buna göre Demirbaş’a, Ateş’in arkadaşı Ali Yücel’in araç plakasını göndererek bilgilerini isteyen kişinin Emre Yüksel olduğu anlaşılıyor. Sonrasında ise Demirbaş, Yüksel’in gönderdiği plaka bilgisini cinayet bürodaki komiser M.E.A.’ya göndererek bilgileri istiyor. M.E.A. da sistemden sorgulama yaptıktan sonra plakanın Ali Yücel’e ait olduğunu belirterek adresiyle birlikte iletiyor.
Cinayetten önce tetikçinin bırakılacağı konumu göndermiş
Demirbaş ve Emre Yüksel arasındaki en dikkat çekici yazışma ise Sinan Ateş’in vurulmasından yaklaşık 40 dakika önce oluyor. Demirbaş, saat 12.54 ve 12.58’de Yüksel’e bir konum gönderiyor. Saat 14.48’de ise Ateş’in saldırıya uğrayarak hayatını kaybettiğine dair başka bir grupta yazılan paylaşımı Yüksel’e iletiyor. Demirbaş’ın Yüksel’e gönderdiği konum, cinayetin aydınlatılması açısından çok önemli bir delile dönüşüyor.
Yapılan araştırmada, saldırıdan yaklaşık 40 dakika önce Demirbaş’ın Yüksel’e gönderdiği bu konumun, saldırı sonrası motosikletle taşınan tetikçinin ilk bırakıldığı adres olduğu anlaşılıyor. Motosikleti kullanan Vedat Balkaya, tetikçiyi bu konumdaki adrese bırakırken, adresten alan isim de yine Tolgahan Demirbaş oluyor. Savcılığın, ‘Balkaya’ya, Demirbaş’ın gönderdiği konumu ileten kişinin Emre Yüksel olduğunu değerlendirdiği’ de elde edilen bilgiler arasında.
Cinayet günü 35 kez görüşmüşler
Cinayetin işlendiği gün Demirbaş ile Yüksel arasında dikkat çekici bir telefon trafiği yaşandığı da anlaşılıyor. Buna göre ikili arasında, cinayetten bir gün öncesi ve bir gün sonrasını kapsayan 29-31 Aralık tarihleri arasında 58 görüşme gerçekleşirken, cinayet günü (30 Aralık 2023) saat 12.20’de, yani Ateş’e yönelik saldırıdan yaklaşık 1 saat 15 dakika önce başlayan karşılıklı aranma sayısı 35 olarak görünüyor.
Uçuş bilgileri sorgulanmış
Demirbaş’ın bir başka yazışmasında ise G.H. isimli kişiye Sinan Ateş’in uçuş sefer kaydını sorgulamasını rica ettiği, bu kişinin de sorguyu yaparak, sonuca ilişkin ekran görüntüsünü gönderdiği anlaşılıyor. G.H, daha sonra Demirbaş’ı “Başkanım siz daha iyi bilirsiniz, Sinan silahla geliyordu limana, Haluğun ordanda geçebilir” diye uyarırken, Demirbaş da G.H’ye, “Bence de öyle olacak, ona göre yapacağız planı” cevabını veriyor. Bu yazışmanın, aynı zamanda Ünel’in Mersin’de saldırıya uğramasından 7-8 saat sonra akşam saatlerinde gerçekleşmesi de dikkat çekiyor.
Yıldırım ve Şanlı şüpheli oldu, haklarında yurtdışına çıkış yasağı alındı
Öte yandan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, eski MHP Milletvekili Olcay Kılavuz’dan sonra, geçen Mayıs ayında Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım ve Ülkü Ocakları Ankara İl Başkanı Ömer Şanlı’yı da dosyaya ‘şüpheli’ olarak kaydettiği öğrenildi. İki isim hakkında, yurtdışına çıkış yasağı konduğu da bildirildi.