Diyarbakır Ulu Camii’nde cemaate yaptığı konuşmalar ve sohbetlerle tanınan, vatandaşlar arasında ve sosyal medyada “Ramazan Hoca” diye tanınan Ramazan Börçün (47), uğradığı bıçaklı saldırı sonucu hayatını kaybetti.
8 aydır İstanbul’da yaşayan Börçün’ün Cerrahpaşa’da kendisine ait çay ocağında komşu esnaf tarafından cansız bedeni bulundu. Olay yerine gelen polisler Börçün’ün bıçakla öldürüldüğünü tespit etti.
Olayla ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı.
“Filozof Ramazan” olarak da bilinen Börçün’ün birçok konuşması sosyal medyada dolaşıma girmişti.
https://www.youtube.com/shorts/3HkELHT4BsQ?si=QUi-6F4ftprJJM_G
Psikiyatri tedavisi için hastaneye kaldırılmıştı
Börçün, 2017’de yerli bir turist kadına ”Bu şekilde dolaşamazsınız, ince giyinmişsiniz, içinizi görüyorum” dediği iddiasıyla dava açılmıştı. Börçün, 2020’de Elazığ Fetih Sekin Şehir Hastanesi Psikiyatri Bölümü’nde tedavi altına alınmıştı. Börçün’ün hastaneye yatırılmasına tepki göstermek için sosyal medyada “Ramazan Hoca yalnız değildir” diye kampanyalar düzenlenmişti.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, Börçün’le ilgili şu açıklamayı yapmıştı:
“Bazı haber sitelerinde ve sosyal medya hesaplarında, Diyarbakır’da R.B. isimli şahsın zorla akıl hastanesine yatırıldığı yönündeki iddialarla ilgili kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi amacıyla basın açıklaması yapılması ihtiyacı hasıl olmuştur. Söz konusu kişinin, 8 Ocak 2017 tarihinde, il merkezinde bulunan Ulu Camii’yi ziyaret etmekte olan bir kadın vatandaşımıza yönelik, “Bu şekilde dolaşamazsınız, ince giyinmişsiniz, içinizi görüyorum” gibi sözlerle taciz, takip ve ifşa eyleminde bulunduğu şikayeti üzerine başlatılan soruşturma, 1 Şubat 2017 tarihinde cinsel taciz suçundan iddianame düzenlenmesiyle sonuçlanmıştır.
Sanığın babasının, suç tarihinden yaklaşık iki hafta önce oğlunun akıl hastası olduğu ve tedavi altına alınmasını istediği yönünde Diyarbakır Valiliğine ve İl Sağlık Müdürlüğü’ne başvurularının olduğu tespit edilmiştir. Sanığın babası, aynı mahiyetteki beyanlarını soruşturma sırasında da tekrar etmiştir.
Yargılama sırasında sanık, suç tarihinde akıl hastası olup olmadığının ve dolayısıyla ceza sorumluluğunun bulunup bulunmadığının tespit edilmesi amacıyla Dicle Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Başkanlığına sevk edilmiştir. Yapılan tetkik ve muayeneler sonucunda ilgilinin şizofreni hastası olduğu rapor edilmiştir.
Yargılama sonucunda Mahkeme, atılı suçun sanık tarafından işlendiğini sabit bulmakla birlikte, söz konusu rapor nedeniyle Türk Ceza Kanunu’nun 32/1. maddesi gereğince sanığın ceza sorumluluğunun bulunmadığına, 57. Maddesi gereğince koruma ve tedavi amaçlı olarak güvenlik tedbiri uygulanmasına karar vermiştir. İlk derece mahkemesinin kararının istinaf incelemesiyle kesinleşmesine müteakip, hükümlü, 14 Mayıs 2020 tarihinde Elazığ Şehit Fethi Sekin Şehir Hastanesi’ne tedavi amacıyla sevk edilmiştir. Ceza Kanunumuzun 57’nci maddesinin ikinci fıkrasında; ‘Hakkında güvenlik tedbirine hükmedilmiş olan akıl hastası, yerleştirildiği kurumun sağlık kurulunca düzenlenen raporda toplum açısından tehlikeliliğinin ortadan kalktığının veya önemli ölçüde azaldığının belirtilmesi üzerine mahkeme veya hakim kararıyla serbest bırakılabilir’ hükmü yer almaktadır. Söz konusu şahısla ilgili tedavi süreci, şu ana kadar olduğu gibi bundan sonraki aşamalarda da sağlık kurumunun rapor ve değerlendirmeleriyle şekillenecektir.”