IŞİD’in 7 yıl sonra Türkiye’de ilk kez silahlı eylem yapması ve Sarıyer’deki Santa Maria Kilisesi’ne saldırmasıyla ilgili Birgün’den Timur Soykan dikkat çekici bir habere imza attı.
Soykan’ın haberi şu şekilde:
Polonya bilmecesi
Saldırıdaki Polonya bilmecesi ise halen çözülemedi. Ayine Polonya’nın İstanbul Başkonsolosu Witold Lesniak ve ailesi de katılmıştı. İki IŞİD’li de saldırı için kilisenin yan sokağına Polonya plakalı bir otomobil ile gelmişti. Üzerinde Polonya’da faaliyet gösteren ve diş sağlık malzemeleri satan ‘Dent R’ isimli bir şirketin logosu vardı. Bu aracın Polonya’dan bir yıl önce getirildiği ve aracı burada bırakan kişinin iki gün sonra Türkiye’yi terk ettiği belirlenmişti. İlk haberlerde bu otomobilin bir yıl boyunca trafiğe çıkılmadığı yazıldı. Ancak şüpheli ifadeleri bunun doğru olmadığını hatta bu araçla korsan taksicilik yapıldığını ortaya koyuyor. Dünyanın hiçbir yerinde olmayacak bir denetimsizlik gözler önüne seriliyor.
‘EL738FX’ plakalı Hyundai Getz marka otomobili bir yıl önce Türkiye’de ‘Abdullah’ kod adlı IŞİD üyesi Khaırıdınzoda Saıdabdulfatohi kullanıyor. Tacikistan uyruklu bu kişi suç faaliyetleri nedeniyle sınır dışı edilmiş ama otomobile dokunulmamış. Bu kişiden sonra aracı IŞİD’li ile bağlantılı Tacik Shamsullo Radzhobov (30) kullanıyor. Beylikdüzü Kavaklı Mahallesi’nde yaşayan bu Tacik’in oturum izni var. Kimlik numarası ‘996’ ile başlıyor. Evli iki çocuklu ve tercümanlık yaptığını söylüyor.
Korsan taksi olarak kullanılmış
İfadesinde Tacik ‘Abdullah’ sınır dışı edilince aracın kendisine kaldığını ve tamir ettirdiğini anlattı. Avukatı ise “Müvekkilimin aracı tamire götürmüş ve bir süre korsan taksi olarak kullanmıştır” diye konuştu. Shamsullo Radzhobov’un aracı iki gün önce İstanbul Havalimanı’nda kullandığı da tespit edildi. Ayrıca bu zanlıda operasyonda gözaltına alınan Ismonali Mirzoev’in para alışverişlerine dair banka dekontları ele geçirildi.
St. Antuan Kilisesi de hedeflerindeymiş
Cep telefonunda yapılan incelemede bu otomobilin fotoğraflarının yanı sıra Taksim’deki St. Antuan Katolik Kilisesi’ne ait konum resimleri çıktı. Bu kilisenin de hedeflerden olabileceği değerlendirildi.
Ayrıca Shamsullo Radzhobov’un evinde Guraba Yayınları’na ait kitaplar bulundu. Merkezi Başakşehir’de bulunan ve Abdullah Yolcu’nun sahibi olduğu bu yayınevinin kitapları Suriye’deki IŞİD militanları tarafından okunuyordu. IŞİD’lilerin terk ettiği bazı yerlerde İstanbul’daki bu yayınevinin kitapları bulunmuş ve daha sonra Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın bu yayınevinin bazı kitaplarını halk kütüphanelerine dağıttığı ortaya çıkmıştı. Yayınevinin ‘Kadınlara Yönelik Otuz Şeri Yasak’, ‘Kuran ve Sünnetin Işığında Cihat Eğitimi’ adlı kitapları kütüphanelere dağıtılmıştı.
Shamsullo Radzhobov’un avukatı ifade sırasında şöyle dedi:
“Guraba isimli yayınevinin sahibi, Erdoğan’ın hayranı biridir, AK Partilidir, kim olursa olsun dindar bir insansa IŞİD yaftası yapıştırılıyor. Telefonunda yalnızca bir amblem çıkmıştır. Bir görsele tıklayınca bile çıkar bu.”
Shamsullo Radzhobov’un telefonunda IŞİD’in amblemi bulundu.
Polisin tespitlerine göre Shamsullo Radzhobov, korsan taksicilik de yaptığı otomobili doğrudan iki IŞİD’li teröriste teslim etmedi. Önce Tacik oto tamircilere götürdü.
Polonya plakalı otomobili önce Tacikistan uyruklu ‘Abdurrahman’ kod adlı Alısher Rakhımov (30) ile yine Tacik Farrukh Solıev’in (42) ortak işlettiği oto tamirciye bıraktı.
İfadesine göre; Alısher Rakhimov, 5 yıl önce çocuğu olmadığı için Türkiye’ye gelmiş ve tüp bebek tedavisi görmüşlerdi. Türkiye’de iki çocukları oldu ve oturum izni aldılar. Başakşehir’e bağlı Kayabaşı Mahallesi’nde yaşıyorlardı. Kaportacıydı ve Farrukh Solıev ile şirket kurup oto tamirciyi açtılar.
Farrukh Soliev ise IŞİD ile ilgili bir soruşturma nedeniyle 11 aydır Geri Gönderme Merkezi’nde tutuluyordu. Saldırıdan bir ay önce 29 Aralık 2023’te delil bulunmadığı gerekçesiyle serbest bırakılmıştı. O da oturum izni almıştı ve ‘9’ ile başlayan Yabancı Kimlik Numarası’na sahipti. Başakşehir’deki Kayabaşı Mahallesi’nde yaşıyordu. İki Tacik tamirci, Shamsullo Radzhobov’un talebi üzerine tamir ettikleri Polonya plakalı otomobili kiliseye silahlı saldırı düzenleyen ‘Hamza’ kod isimli Amirjon Kholikov’a teslim ettiklerini savundu. Üstelik saldırıdan bir gün önce, 27 Ocak 2024 günü arabayı götürüp teröriste vermişlerdi. Saldırıdan haberleri olmadığını, işlerinde güçlerinde insanlar olduklarını savundular. Ancak polisin tespitine göre; sınır dışı edilen ‘Abdullah’ kod isimli otomobili ilk kullanan kişinin talimatıyla otomobili saldırgana vermişlerdi.
Kırmızı bülten ile aranıyordu
Üstelik WhatsApp yazışmalarında aracın şase numarasının silinmesi için yazışmalar tespit edildi. Sulh Ceza Hakimliği sorgusunda Farrukh Soliev’in avukatı şöyle diyordu:
“Müvekkil Tacikistan vatandaşıdır. Tacikistan ülkesinde İslam dininin yaşanması kısıtlanmaktadır. Ayrıca müvekkilimin akrabaları Tacikistan eski hükümetinin yöneticileri olmasından dolayı şu anki hükümet müvekkilimi Tacikistan’a götürmek istemektedir. Müvekkilim hakkında herhangi bir şekilde bir suç bulunmadığından dolayı getirmek adına Interpol araması çıkarmışlardır.”
Bu ifadeden IŞİD şüphesiyle daha önce gözaltına alınan Farrukh Soliev’in Kırmızı Bülten ile Interpol tarafından arandığı anlaşılıyor. Ancak serbest bırakılmış, Türkiye’de oturum izni var ve bir oto tamircinin sahibi.
Saldırıyı düzenleyen iki IŞİD’li terörist, Bahçelievler’de bir suşi lokantasında garson olarak çalışıyordu. Başakşehir Güvercinlik mahallesindeki 4 katlı bir binanın zemin katında Türk vatandaşı İbrahim Sünmez (30) ve Özbekistan vatandaşı Mukhammed Kadir Mirzaev (19) ile kalıyordu. Mirzaev de Gaziantep Geri Gönderme Merkezi’nden 20 gün önce bırakılmış ve bu eve gelmişti. Ağabeyi hakkında IŞİD soruşturması vardı ve onun tarafından bu eve gönderildiği tespit edildi. İnternette Rusça ‘Müşriklere dua edilmez’ diye arama yapmıştı. Ayrıca cep telefonunun resimler bölümünde saldırıda kullanılan Polonya plakalı otomobilin fotoğrafları ve saldırıyı gerçekleştiren ‘Hamza’ kod adlı Amirjon Kholikov’un kimliklerinin fotoğrafları bulundu.
Bu evde kalan ve tekstilci olduğunu savunan İbrahim Sünmez ise eşiyle boşandığını ve bu evde bir oda kiraladığını, kişilerin IŞİD’li olduğunu bilmediğini savundu. Ancak İbrahim Sünmez daha önce radikal dinci örgütlerle ilgili soruşturmalarda gözaltına alınmıştı. Cep telefonunda kiliseye yönelik saldırıda Tuncer Cihan’ı öldüren Rusya uyruklu David Tanduev’in pasaportunun fotoğrafı bulundu. Ayrıca onun da telefonunda Halis Bayancuk’un fotoğrafı vardı. Çok sayıda IŞİD ideolojisini anlatan yazı ve IŞİD görselleri telefonundan çıktı. Bu evde yapılan aramada Kuran-ı Kerim içinde saldırgan Amirjon Kholikov’un oturum izin belgesi bulundu. Saldırganlar dahil herkesin oturum izninin olduğu görülüyor.
Kilisede cinayeti işleyen David Tanduev’in bağlantılı olduğu Gabibulla Agaev ve Alena Shakhgusenınova ise Beylikdüzü Kavaklı Mahallesi’ndeki evlerinde yakalandı. Dijital materyallerinde IŞİD’e ait 671 adet çatışma videosu bulundu.
Santa Maria Kilisesi’ne saldırı düzenleyen iki terörist Amirjon Kholikov ve David Tanduev’in İstanbul Beylikdüzü’ndeki bir eve de gittikleri belirlendi. Bu evde Türkmenistan uyruklu Sharif Rahmatalıyev ile eşi Zukhrakhon Shakirova kalıyordu. 5 yıldır İstanbul’da yaşıyorlardı. 2, 4, 5 ve 9 yaşında çocuklarının olduğunu anlatıp serbest bırakılmayı talep ettiler. Savcılık tutuklanmalarını istedi. Sulh Ceza Hakimliği ikisi hakkında da ‘Silahlı terör örgütüne üye olma’ suçunu işlediklerine dair somut deliller, müşteki ifadeleri, kuvvetli suç şüphesi olduğunu belirtti ama 4 çocukları olduğu için adli kontrol kararıyla serbest bırakılmalarına karar verdi. Diğer şüpheliler tutuklandı.