Ana SayfaHaberlerGündemARŞİV | Hilvan Belediyesi: 45 yıl önce seçimleri Apocuların bağımsız adayı kazandı,...

ARŞİV | Hilvan Belediyesi: 45 yıl önce seçimleri Apocuların bağımsız adayı kazandı, ilk kayyum atandı

Şanlıurfa Hilvan Belediyesi’nin hoparlöründen Belediye Başkanı’nın şu anonsu duyuldu: “Pişmanım, artık Apoculara karşı olmayacağım. Halkın ve Apocuların adaletine sığınıyorum, beni bağışlamalarını istiyorum.” Bu anonsla istifa etmesi üzerine yenilenen Hilvan seçimini, bağımsız aday Nadir Temel kazandı. Temel’in küçük ilçede bir yıldan az sürecek olan “bağımsız” belediye başkanlığı, Türkiye’nin yarım asra yakındır ana gündemi olan bir meseleyle ilgili birçok şeyi ilk kez duyacağı bir hikayeyi başlattı.

Şanlıurfa Hilvan’da AK Parti’nin itirazı üzerine tekrarlanan belediye seçiminin çalışmaları sırasında birçok DEM Partili milletvekili ilçeye gitti.

Seçim günü de milletvekilleri ve DEM Partili yöneticiler, oy kullanılan okullarda görev yaptı, sosyal medyadan sürekli çağrılar ve bilgilendirmelerde bulundu.

Seçimi DEM Parti’nin kazandığının belli olması üzerine partililer sokaklarda kutlamalar yaptı.

Peki DEM Parti açısından Hilvan’ı bu kadar önemli kılan neydi?

PKK’nın kuruluşunu ilan etmeye hazırlanan Apocular Hilvan’da faaliyete başladı

1977’deki yerel seçimlerinde Hilvan’ın güçlü aşiretlerinden olan Süleymanlar’dan Mehmet Veysi Bayuk, Adalet Partisi’nin adayı olarak girdiği seçimleri kazandı.

Mehmet Veysi Bayuk.

Birkaç yıldır devam etmekte olan örgütlülüğünü PKK adıyla tüm Türkiye kamuoyuna duyurma hazırlığı içindeki “Apocular” örgütü, uygulamaya konulması planlanan ve köylüler aleyhinde şartlar oluşturacağı kaygıları olan Toprak Tarım Reformu’na karşıtlık üzerinden Hilvan’da propaganda faaliyetine başladı.

Apocular, Belediye Başkanı Mehmet Veysi Bayuk’un ailesi ve Süleymanlar Aşireti’ne karşı saldırılar organize etmeye başladı.

Halil Çavgun öldürüldü, Apocuların saldırıları arttı

Apocular ile Süleymanlar aşireti mensupları arasındaki karşılıklı saldırılar sırasında 18 Mayıs 1978’de Apocuların Hilvan’da önde gelen mensuplarından Halil Çavgun öldürüldü.

Halil Çavgun.

Çavgun’un, büyük bir kalabalığın toplandığı cenazesinden sonra Apocular ile Süleymanlar Aşireti mensupları arasında silahlı çatışmalar hızlandı.

Halil Çavgun’un cenazesi.

Apocuların Süleymanlar Aşireti’ne saldırıları

29 Ağustos 1978’de MHP Şanlıurfa Merkez İlçe Başkanı Kemal Bayık, Şanlıurfa Merkez’de Apocuların silahlı saldırısı sonucu öldürüldü. Kemal Bayık da Hilvanlı Süleymanlar Aşireti’ndendi.

Apocuların bir yıla yakın süre devam eden saldırılarında, Süleymanlar Aşireti’nden Kemal Bayık da dahil 25 kişi öldürüldü.

Kemal Bayuk.

Adalet Partili Belediye Başkanı: “Bundan böyle Apoculara karşı olmayacağım”

Apocuların saldırılarının devam etmesi üzerine Adalet Partili Belediye Başkanı Mehmet Veysi Bayuk, istifa ettiğini belediyenin megafonundan yaptığı şu anonsla duyurdu:

“Ben Hilvan belediye başkanı. Tüm Curne Reşli (Hilvan) hemşehrilerim beni tanır. Kim olduğumu biliyorsunuz. Şimdiye kadar Süleymanlar aşiretinin yanında yer aldım. Devrimcilere, yani Apoculara karşı oldum. Yaptıklarımın halka karşı suç ve ihanet olduğunu bilmiyordum. Cahilliğime bağışlayın. Bilerek suç işlemedim. Suçlu olduğumu daha yeni yeni anladım. Pişmanım bundan böyle halka ve Apoculara karşı olmayacağım. Süleymanlarla olan tüm bağlarımı kesmişim. Halk ve Apocuların adaletine sığınıyor, beni bağışlamalarını istiyorum.”

Mehmet Veysi Bayuk, yıllar sonra istifasının ve belediyenin megafonundan yaptığı bu istifa duyurusunun, “Canını kurtarmak için” olduğunu açıkladı.

1979’da Apocuların ilk kazandığı belediye

Mehmet Veysi Bayuk’un istifa etmesi üzerine Hilvan’da belediye başkanlığı seçimi yenilendi. 6 Mayıs 1979’da yenilenen Hilvan seçiminde Apocuların bağımsız belediye başkan adayı olarak giren Nadir Temel belediyeyi kazandı.

Nadir Temel’in kazandığı Hilvan Belediyesi, Kürt siyasetinin kazandığı ilk belediye oldu.

İlk eş başkanlık modeli: Durre Kaya

Aynı seçimde Saadet Yavuz, Emine Hacıyusufoğlu ve Durre Kaya adlı üç Hilvanlı kadın da belediye meclis üyeliğine seçildi. Durre Kaya, belediye başkanlığını da fiilen Nadir Temel’le birlikte yürüttü.

Hilvan’daki uygulama aynı zamanda DEM geleneğindeki bir kadın bir erkek eş başkan adayları uygulamasının da ilk örneği olarak kabul ediliyor.

1979’da Hilvan Belediye Meclis üyeliğine seçilen üç kadın: Düre Kaya, Saadet Yavuz, Emine Hacıyusufoğlu.

Bucaklara saldırı ve devletin zirvesinde ilk PKK polemiği

Hilvan’daki olaylar, Apocuların belediyeyi kazanmasından sonra da son bulmadı.

Apocular olarak bilinen örgüt, 27 Kasım 1978’de adının PKK olduğunu duyurduğu illegal bir kongre topladı. Haziran 1979’da Suriye’ye geçen PKK lideri Abdullah Öcalan, örgütün Türkiye kamuoyuna duyurulması için etkili bir eylem yapılması talimatı verdi.

PKK, 30 Temmuz 1979’da Hilvan’ın Kırbaşlı Köyü’nde kayınpederini ziyaret etmekte olan dönemin Adalet Partisi Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Celal Bucak ile yanındakilere saldırdı. O zamana kadarki en büyük silahlı saldırısını yapan PKK’lılar ile Bucaklar arasında çıkan çatışmada beş kişi hayatını kaybetti. PKK, ertesi günlerde olayda ölen kendi taraftarlarının cenazelerini gövde gösterisine çevirdi. İlçenin birçok noktasına PKK flamaları asıldı, kamu kurumları açılmadı.

Demirel: “‘Apocular’ adlı bir bölücü anarşi teşkilatı mensupları…”

Olayın ardından Adalet Partisi lideri Süleyman Demirel, Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk’e Bülent Ecevit başbakanlığındaki hükümeti eleştirdiği bir mektup gönderdi. Demirel, 10 Ağustos 1979 tarihli mektubunda Hilvan’la ilgili şunları yazdı:

“Mehmet Celal Bucak’a silahlı saldırıda bulunanların, ‘Apocular’ adlı bir bölücü anarşi teşkilatı mensupları oldukları anlaşılmıştır. Apocular’ın esas maksadının Türkiye Cumhuriyeti Devletini parçalama ve Doğu’da bir komünist devleti kurma olduğu açıktır. Bu maksatla a) Bölgedeki halkı sindirme ve yeni yeni kurtarılmış bölgeler meydana getirme, b) Bölge halkından haraç alma, c) Bölgede halk mahkemeleri kurarak vatandaşları yargılama gibi faaliyetlerde bulunmaktadırlar.

Süleyman Demirel 1976’da partisinin Şanlıurfa’da önde gelen isimleri Necmettin Cevheri, Mehmet Celal Bucak, Mehmet Aksoy, Mehmet Veysi Bayuk ile birlikte.

“Apocular’ın bugünkü hükümete dahil bir bakandan dahi haraç aldıkları ifade olunmaktadır. Bu hareketler karşısında devletin gücü atıldır… Hilvan’da aylardır cereyan eden olaylar bunu göstermektedir. Temmuz ayı sonunda meydana gelen baskın olayında ölen, çete başının cenazesinde silahlı kişiler bulunmuş, devlet daireleri ve dükkanlar zorla kapattırılmış, bunlara kimse bir şey dememiş ve böylece devlete ve kanunlara meydan okunmuştur.

“Hilvan’da üç yüz Kalaşinkoflu adamın katıldığı cenaze töreni yapılıyor. Halk mahkemeleri kurularak yargılama ve infazlar yapılıyor. Üstelik görevlendirilen Komando Birliği geri alınmış böylece PKK bölgeye egemen olmuştur.

“Bölge halkı bu eşkiyaların elinde bizardır ve devleti aramaktadır… Bucak’a suikast girişiminin üzerinden 10 günden fazla zaman geçtiği halde bu olayların failleri ellerini kollarını sallayarak gezmekte olup şu ana kadar hiçbirisinin yakasına yapılmış bulunmamaktadır… Bu cinayetleri işleyen, işleten çete siyasi himaye görmektedir. Devlet bu çeteden güçsüz değildir ama hakkından gelememektedir. Vatandaşın müracaat mercii yoktur. Onun için size başvuruyorum. Hilvan’a 10 ay önce gönderilen bir komando birliği, sükuneti tesis etmiş, buradan alınmış ve bunun üzerine de Hilvan adeta devletin elinden çıkmıştır. Aynı şey Iğdır ve Şavşat’da da vuku bulmuştur…”

Ecevit: “Apocular Doğu’da ailesel çekişmelerden yararlanmak istiyor”

Ecevit, Demirel’in mektubunun Korutürk tarafından kendisine iletilmesi üzerine mektuptaki partisi ve hükümetiyle ilgili iddialara cevap verdi ve PKK’yla ilgili “Bölgedeki aile çekişmelerinden faydalandığı” değerlendirmeleri yaptı. Ecevit’in basında 23 Ağustos’ta yayımlanan mektubundan bazı kısımlar şöyle:

“Hilvan’a gönderilen komando birliğinin orada sükûneti sağladıktan sonra (şikâyet üzerine) alındığı iddiası da çok yersizdir ve haksızdır. O zamanki Urfa Valisinin isteği üzerine Hilvan’a 20 Eylül 1978’de Diyarbakır’dan gönderilen komando bölüğü aynı valinin 4 Ekim 1978 tarihli telgrafında birliğe ihtiyaç kalmadığı ve geri alınabileceğinin bildirilmesi üzerine geri alınmıştır. Bu konuda Vali’ye hükümetimizce ve İç İşleri Bakanlığınca herhangi bir telkinde bulunmuş değildir.

“Söz konusu yasa dışı örgütün yöredeki geleneksel aile çekişmeleri ve kan davalarını istismar ederek ve onlardan yararlanarak yapay bir güç gösterisi içine girmeğe çabaladığı anlaşılmaktadır.

“Hilvan’da 30 Temmuz 1979 günü yer alan üzücü olaydan sonra o olayın mağdurlarının yakınlarınca düzenlenen karşı saldırılarda üç kişinin yaşamını yitirmiş.”

İlk kayyum atandı, belediye başkanı cezaevine girdi

Nisan 1980’de Temel ve birlikte seçildiği belediye meclis üyeleri görevden alınarak dönemin Hilvan Kaymakamı Taykan Ataman belediyeye kayyum olarak atandı.

12 Eylül’den sonra tutuklanarak işkenceleriyle bilinen Diyarbakır Cezaevi’ne gönderilen Temel, mahkemede “Belediye başkanının istifasından sonra ilçe seçim kurulu yasal olarak seçim tarihini ilan etmişti. Ben de halkın istemi doğrultusunda bağımsız aday oldum. Ben ilkokul ikinci sınıftan ayrıldım ve ilkokulu daha sonra dışarıdan bitirdim” diye ifade verdi.

Hilvan Belediyesi’nin sitesinde yer alan önceki belediye başkanlarının listesinde Mehmet Veysi Bayuk’tan sonra kayyum olarak belediye başkanlığına atanan Taykan Ataman’a geçiliyor. Nadir Temel’in adı ve fotoğrafı listede yer almıyor.

Kürt partileri Hilvan’ı bu tarihe kadar 45 yıl boyunca bir daha kazanamadı

O zamandan bu yana bir daha DEM Parti’nin öncülü Kürt partileri tarafından kazanılamayan Hilvan’da, 45 yıl aradan sonra ilk kez 31 Mart’ta DEM Parti önde çıktı.

20 bin 963 geçerli oyun 6 bin 960’ını DEM Parti’nin, 6 bin 439’unu ise AK Parti’nin aldığı Hilvan’da AK Parti’nin itirazı üzerine İlçe Seçim Kurulu, bazı oy pusulalarının bulunamaması nedeniyle seçimin 2 Haziran’da yenilenmesine karar verdi.

AK Partili Başkanın yeğenleri “oy pusulası yakma” iddiasıyla tutuklandı

Hilvan Cumhuriyet Başsavcılığı’nın seçim günü ilçede oy sandığı kurulan Gençlik Merkezi’ne saldırarak bazı oy pusulalarını yaktıkları suçlamasıyla yürüttüğü soruşturmada, 2009’dan beri Hilvan’ın belediye başkanlığını yapan ve yeni dönemde de aday olan AK Partili Aslan Ali Bayık’ın yeğenlerinin de aralarında olduğu 7 kişi tutuklandı, 6 kişi de adli kontrolle serbest bırakıldı.

Aslan Ali Bayık’ın yeğenleri Necip Bayık, Bedir Bayık, Mahmut Bayık ile yine Aslan Ali Bayık’ın akrabası olan ve AK Parti’nin birinci sıra Hilvan belediye meclisi üyesi adayı olan Sabri İzol tutuklananlar arasında. Oy pusulaları ortada olmadığı için seçimin yenilenmesine neden olan sandıklar arasında oyların yakıldığı suçlamasıyla soruşturma başlatılan sandıklar da var.

Sosyal medyada Aslan Ali Bayık’ın akrabalarının da aralarında olduğu bazı kişilerin videoları yayınlanmıştı.

AK Partili başkan 1979’da Apocuların istifa ettirdiği AP’li başkanının akrabası

2009 yerel seçimlerinde ilk olarak Saadet Partisi’nden Hilvan belediye başkanlığına seçilen Aslan Ali Bayık, 2010’da AK Parti’ye katıldı. 2014 ve 2019 seçimlerinde de AK Parti’den belediye başkanlığını kazanan Aslan Ali Bayık, 15 yıl sürdürdüğü Hilvan belediye başkanlığını 2024’te kaybetti.

Aslan Ali Bayık.

Aslan Ali Bayık, Süleymanlar Aşireti’nden ve 1979’da Apocular tarafından baskıyla istifa ettirilen Mehmet Veysi Bayuk’un akrabası.

Mehmet Veysi Bayuk’un kendisiyle aynı isimdeki torunu Mehmet Veysi Bayuk’un 2021’deki nikahını kıyan Aslan Ali Bayık, “Yeğenlerim Mehmet Veysi Bayuk ve Sinem Bayuk’un nikah akitlerini gerçekleştirdik” mesajını paylaşmıştı.

- Advertisment -