Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açılış ve kapanış konuşmalarını yaparken, parti içine ve teşkilatlara en çok “değişim ve yenilik” mesajı verdiği, AK Parti’nin hafta sonundaki Kızılcahamam kampının, 31 Mart seçim yenilgisinin nedenleri konusunda sert tartışmalara sahne olduğu öğrenildi.
Kızılcahamam kampı; partinin kurucu üyelerini, eski bakan ve milletvekillerini, gençlik ve kadın kolları üyelerini, partinin mevcut merkez yönetimi üyeleri, bakanlar ve milletvekilleriyle buluşturdu.
AK Parti kulislerine yansıyan bilgilere göre, kampta en çok 31 Mart 2024 seçim yenilgisi üzerinde değerlendirilmelerde bulunuldu ve bu yenilginin AK Parti’yi ‘daha da yıpratmaması’ için neler yapılması gerektiğine dair tartışmalar yapıldı.
AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala’nın moderatörlüğünde genel merkez çalışmalarına ilişkin oturum yapılırken; AK Parti genel başkan yardımcıları Yusuf Ziya Yılmaz, Ali İhsan Yavuz ve Erkan Kandemir 31 Mart seçimlerine ilişkin sunumlar yaptı.
Bu sunumlarda, AK Parti’nin 21 yıllık iktidarında ilk kez gördüğü 31 Mart yerel seçim yenilgisinin ardında, dünya ekonomisinde ve siyasetinde yaşanan gerilimli süreçlerin de etkisiyle Türkiye’de darboğaza giren ekonominin büyük rol oynadığına vurgu yapıldı. AK Parti genel merkez ekibi; parti teşkilatlarının halkın beklentilerine uygun, hem hukuki hem de ekonomik reformları yapacak güçte-nitelikte olduğunu savundu.
Beyaz Türklere karşı Beyaz Müslümanlar
Parti genel merkez ekibinin bu sunumlarına, partinin eski yöneticileri ve milletvekillerinin de aralarında bulunduğu çok sayıda kişiden eleştiriler geldi.
Eleştirilerden en çok nasibini alan ismin AK Parti Teşkilat Başkanı Erkan Kandemir olduğu öğrenildi.
Bazı milletvekilleri ise AK Parti’nin ‘halktan koptuğunu” söyledi ve “Beyaz Türk-Beyaz Müslüman” benzetmesi yaptı:
“Cumhurbaşkanımız Erdoğan; 31 Mart seçim sonuçlarının alındığı ilk akşamdan beri halkın AK Parti’ye verdiği mesajın doğru okunacağı mesajını verdi. Sonrasında Erdoğan’ın, parti yönetiminden halkla kendisi ve parti arasındaki duvarın ya da duvarların kaldırılmasını istediğini biliyoruz. Sorun tam da burada: AK Parti halktan uzak, halktan kopuk görüntüsünden kurtulması gerekiyor. Biz, muhalefetin halktan uzak ve kopuk olduğunu söylerken Beyaz Türkleri işaret ettik. Muhalefet halkın dilinden ve derdinden anlamayan Beyaz Türkler yaratmıştı. Şimdi AK Parti’nin zengin ettiği, halktan kopuk Beyaz Müslümanlar var. Bu kişiler gündem oluyor. Bunu da biz yarattık. Bu durumdan acilen kurtulmak gerekiyor.”
“Reformlar gecikmesin. MHP ikna edilsin”
AK Parti kampında bir grup yönetici ve milletvekili, AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala’nın “Ankara kriterlerini baz alarak yeni bir reform dalgasına hazırlanıyoruz” açıklamalarına destek verdi; “MHP de bu sürece dahil edilmeli. Her durumda ikna edilmeli” vurguları yapıldı.
“Reformlara, Anayasa Mahkemesi kararlarının sıkı bir şekilde takibi ve uygulamasıyla başlanabilir. Günlerdir konuşulduğu gibi Osman Kavala serbest kalabilir” diyen bir AK Partili yönetici, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu konuda MHP lideri Devlet Bahçeli ile “bir süre daha mesai” yapabileceğini söyledi.
Değişim: Ama ne zaman?
AK Partili yönetici, kamptaki değişim tartışmalarını şöyle özetledi:
“Temel hak ve özgürlükler konusunda mutlaka adım atmalıyız. Yeni bir şeyler söylemeliyiz. Hem halktan hem de partiden yükselen değişim taleplerine, halkla beraber olma çağrılarına Cumhurbaşkanı Erdoğan olumlu yaklaşıyor. Hepimiz daha çok sahada olacağız. Cumhurbaşkanı Erdoğan büyük bir arayışta. Bir değişim yapacak ama hem parti politikalarında hem de teşkilatlarda hemen bir değişim olmayacak gibi görünüyor. Erdoğan kimseyi kırmadan-dökmeden değişim istiyor. Biz hepimiz ne istediğimizi ona söyledik ama onun kafasındaki yol haritasını bilmiyoruz.”
AK Parti’de bu yıl yapılması beklenen olağan büyük kongrenin 2025’e bırakılacağına ilişkin, daha önce konuşulan kulis bilgileri kampta tamamen netleşti. Kongreyi 2025’e bırakmayı “değişimi ertelemek” olarak gören konuştuğumuz bazı partililer, “Hatası, kusuru olan, çalışmak istemeyen, çalışmayan kenara çekilecek. Keşke bu değişim 2024’te olsaydı ama Cumhurbaşkanı Erdoğan çok da kırıp dökerek bu süreci götürmekten yana değil” diyor.
AK Parti’de kongre 2025’e bırakılsa da, yakın bir zamanda Cumhurbaşkanlığı Kabinesi’nde değişim beklentisi yüksek. Ancak bu değişimin çok geniş kapsamlı olmayacağı öngörülüyor.