7 Ekim’den bu yana Gazze’de katliamlar sürerken dünyanın en prestijli tıp dergisi Lancet ölü sayısının 186 binden fazla olduğunu açıkladı. Dünyaca ünlü edebiyatçı ve insan hakları aktivisti Susan Abuhawa ise araştırma makalesinde doğrudan ve dolaylı ölümlerin 194 binden 514 bine kadar yükselebileceğini ifade ediyor.
Filistin yerleşim bölgesinin sağlık bakanlığına göre, İsrail’in Gazze’ye karşı savaşının başlamasından bu yana 38.000’den fazla Filistinli öldürüldü. Ancak bu verilerin gerçek rakamların çok altında olduğuna dair yayınlanan bilimsel iki çalışma Gazze’deki insani yıkımın boyutlarının çok daha büyük olduğunu ortaya koyuyor.
Dünyanın en eski hakemli tıp dergilerinden The Lancet’te yayımlanan makaleye göre, İsrail’in Gazze saldırılarında doğrudan ve dolaylı hayatını kaybedenlerin toplam sayısı 186 binden fazla olabilir. Yazar Susan Abulhawa ise derlediği veriler ile “The Electronic Intifada” web sayfasında yayınladığı detaylı makalede ölüs ayısının 194 bin ilâ 514 bin arasında olduğunu öngörüyor.
İngiltere’de yayımlanan The Lancet dergisinde, Rasha Khatib, Martin McKee ve Salim Yusuf imzasıyla “Gazze’de ölü sayımı: Zor ancak gerekli” başlığıyla makale yayımlandı.
Gazze’de 19 Haziran itibarıyla hayatını kaybedenlerin sayısının 37 bin 396 olduğu belirtilen makalede, bölgedeki yıkım nedeniyle Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığının veri toplamasının zor olduğu vurgulandı.
Bakanlığın, ölü sayısı ile kimliği belirlenen ölü sayılarını ayrı açıkladığına işaret edilen makalede, Gazze’de hayatını kaybedenlerin yaklaşık yüzde 30’unun kimliğinin belirlenemediğinin altı çizildi.
Önde gelen akademik tıp dergisi The Lancet’te yayınlanan yeni makale , Gazze’de veri toplamanın giderek zorlaşması sebebiyle bölgedeki ölü sayısının gerçekten rakamlardan çok daha az olduğunu ortaya koydu. Araştırmaya göre, çatışmanın neden olduğu dolaylı sağlık etkileri de göz önüne alındığında, her doğrudan ölüm başına dört dolaylı ölüme ilişkin “ihtiyatlı bir tahmin” gerekiyor. Lancet’in araştırma sonuçlarına Gazze’de en az 186.000 ölüm vakası savaşla ilişkili.
Dr. Rasha Hatib, İsrail Sağlık Politikası Araştırmaları Dergisi’nin yayın kurulu ve İsrail Ulusal Sağlık Politikası Araştırma Enstitüsü’nün Uluslararası Danışma Komitesi üyesi Dr. Martin McKee ve Dr. Salim Yusuf’un hazırladığı “Gazze’de ölenlerin sayımı: Zor ama gerekli” başlıklı makalede şu ifadeler yer alıyor:
“BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi tarafından bildirildiği üzere, Gazze Sağlık Bakanlığı’na göre, 19 Haziran 2024 itibariyle, Hamas’ın saldırısı ve Ekim 2023’teki İsrail işgalinden bu yana Gazze Şeridi’nde 37.396 kişi öldürüldü. Bakanlığın rakamları, İsrail istihbarat servisleri tarafından doğru olarak kabul edilmesine rağmen, İsrail makamları tarafından bu verilere itiraz edildi.
BM ve DSÖ’ye göre ise bu veriler, BM Yardım ve Çalışma Ajansı (UNRWA) personelinin ölüm sayılarındaki değişiklikleri Bakanlık tarafından rapor edilenlerle karşılaştıran ve veri uydurma iddialarını mantıksız bulan bağımsız analizlerle desteklenmekte.
Altyapının büyük bir kısmının tahrip olması nedeniyle Gazze Sağlık Bakanlığı için veri toplamak giderek daha zor hale geliyor. Bakanlık, hastanelerinde ölen veya ölü olarak getirilen insanlara dayanan olağan haberciliğini, güvenilir medya kaynaklarından ve ilk müdahale ekiplerinden gelen bilgilerle güçlendirmek zorunda kaldı. Bu değişiklik, kaçınılmaz olarak daha önce kaydedilen ayrıntılı verileri bozdu. Sonuç olarak, Gazze Sağlık Bakanlığı şimdi toplam ölü sayısı içinde kimliği belirsiz cesetlerin sayısını ayrı olarak bildiriyor. 10 Mayıs 2024 itibariyle, 35.091 ölümün %30’u bu sebeple tanımlanamadı.
Bazı yetkililer ve haber ajansları, veri kalitesini artırmak için tasarlanan bu gelişmeyi, verilerin doğruluğunu baltalamak için kullandı. Bununla birlikte, bildirilen ölümlerin sayısı muhtemelen hafife alınmakta. Sivil toplum örgütü Airwars, Gazze Şeridi’ndeki olaylarla ilgili ayrıntılı değerlendirmeler yapıyor ve çoğu zaman kimliği belirlenebilir kurbanların tüm isimlerinin Bakanlığın listesine dahil edilmediğini tespit ediyor. Ayrıca BM, 29 Şubat 2024’e kadar Gazze Şeridi’ndeki binaların %35’inin yıkılmış olduğunu tahmin ediyor; bu nedenle hala enkaz altında gömülü olan 10.000’den fazla olduğu tahmin edilen ceset sayısı önemli.
Silahlı çatışmaların, şiddetten kaynaklanan doğrudan zararın ötesinde dolaylı sağlık etkileri bulunuyor. Çatışma hemen sona erse bile, önümüzdeki aylarda ve yıllarda bulaşıcı ve bulaşıcı olmayan hastalıklar gibi nedenlerden kaynaklanan birçok dolaylı ölüm vakası devam edecek. Bu çatışmanın yoğunluğu göz önüne alındığında toplam ölü sayısının fazla olması bekleniyor; tahrip edilmiş sağlık altyapısı; ciddi yiyecek, su kıtlığı ve barınak yokluğu; nüfusun güvenli yerlere kaçamaması; ve Gazze Şeridi’nde hala aktif olan çok az sayıdaki insani yardım kuruluşundan biri olan UNRWA’ya sağlanan fonların kaybedilmesi de etkenler arasında.
Son çatışmalarda, bu tür dolaylı ölüm vakaları, doğrudan ölümlerin üç ila 15 katı arasında değişmekte. Rapor edilen 37.396 ölüme karşılık her bir doğrudan ölüm için dört dolaylı ölüm şeklindeki ihtiyatlı bir tahmin uygulandığında, 186.000 veya daha fazla ölümün Gazze’deki mevcut çatışmaya atfedilebileceğini tahmin etmek mantıksız değil.
Ateşkes olmazsa ölü sayısı Ağustos’ta en az 85 bin olacak
2022 Gazze Şeridi nüfus tahmini olan 2 milyon 375 bin 259 kullanılırsa, bu Gazze Şeridi’ndeki toplam nüfusun %9’unun öldürüldüğü anlamına geliyor. Doğrudan ölü sayısının 28.000 olduğu 7 Şubat 2024 tarihli bir rapor, ateşkes olmadan savaş sürerse 6 Ağustos’a kadar 58.260 ölüm (salgın ve büyük çaplı saldırı olmadan) ile 85.750 ölüm (her ikisi de meydana gelirse) olacağını tahmin ediyor.
Makalede, Orta Doğu’daki hava saldırılarını izleyen ve arşivleyen sivil toplum kuruluşu Airwars’ın, hava saldırılarının bazı kimliği belirlenebilir kurbanların isimlerinin bakanlık listelerinde yer almadığını ortaya çıkardığı da ifade edildi.
Gazze’deki binaların yüzde 35’inin yıkıldığına yönelik verilere de değinilen açıklamada, hala enkaz altında olan cenaze sayısının 10 binden fazla olduğu vurgulandı.
Savaşların, sadece şiddet olaylarına değil sağlık sorunlarına da neden olduğuna dikkat çekilen makalede, savaşlar sona erse dahi ardından gelen yıllarda etkilerinin görüldüğü belirtildi.
Gazze’de saldırıların neden olduğu dolaylı ölüm oranı 3 ila 15 kat daha yüksek
Sağlık kurumlarının yok olması, su, gıda ve barınak yetersizliği, güvenli yaşam alanlarının bulunmaması gibi nedenlerle dolaylı ölüm sayılarının yüksek olacağı kaydedilen makalede, dolaylı ölümlerin, doğrudan ölümlere göre 3 ila 15 kat daha yüksek olduğu aktarıldı.
Bu nedenle Gazze’de acil ateşkese ihtiyaç olduğu vurgulanan makalede, gerekli tıbbi yardımın, gıda, su ve temel ihtiyaçların dağıtımının hayati önemine işaret edildi.
Makalede, Gazze’de ortaya çıkan ölü sayısı ve yıkımın hesaplanmasının, gelecekte hesap sorma, savaşın getirdiği yıkımın ölçüsünü belirleme, savaş sonrası iyileştirme, altyapının yenilenmesi ve insani yardımlar için önemli olduğu belirtildi.
Dünyaca ünlü yazar ve insan hakları aktivisti Susan Abulhawa ise The Electronic Intifada web sitesinde yayınladığı araştırmasında şu sonuçlara ulaşıyor:
“ Sırasıyla hem muhafazakar hem de veriye dayalı bu tahminlere dayanarak, gerçek rakamlar muhtemelen aşağıdaki gibi:
•377.280 bina tamamen veya kısmen yıkıldı
•95.040-97.680 ölüm
•221.760 yaralı
•24.750 ölü veya açlıktan ölmek üzere
42.000 kayıp (kayıpların öldüğü tahmin ediliyor. İsrail işgal güçleri tarafından kaçırılan veya muhtemelen insan ticaretine maruz kalanlar da bu verilere dahil).
Aşağıdaki aralıklar, muhafazakar tahmini veya veriye dayalı nüfus tahminlerinin daha düşük aralığını temsil ediyor:
• Kronik hastalığı olan 17.050-94.049 kişi ilaç eksikliğinden öldü
•14.408-255.985 kişi İsrail saldırısı sonucu salgın hastalıklardan öldü
Bu, gerçek ölü sayısının 194.768 ilâ 511.824 kişiye yakın olduğu ve 221.760 kişinin yaralandığı anlamına geliyor. Ve artmaya devam ediyor. Bu rakamlar, İsrail’in Gulag Kamplarında kaçırılan ve işkence gören, en az üç düzinesi işkence görerek öldürülen veya zor koşullardan ölen binlerce kişiyi içermiyor.”