Son günlerde dünya, ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze için önerdiği, Filistinlilerin zorunlu göçünü ve bölgenin yeniden inşasını içeren planı konuşuyor. İsrail’deki radikaller hariç neredeyse bütün dünya tarafından tepkiyle karşılanan bu planın mimarı, aslında bir akademisyen: Prof. Dr. Joseph Pelzman.
George Washington Üniversitesi’nde (ABD) Orta Doğu ve Kuzey Afrika Ekonomik Araştırmalar Mükemmeliyet Merkezi [Center of Excellence for the Economic Study of the Middle East and North Africa (CEESMENA)] başkanı olan Pelzman, savaş sonrası Gazze için hazırladığı “Gazze’nin Yeniden İnşası için Ekonomik Bir Plan: Bir Yap-İşlet-Devret (YİD) Yaklaşımı” [An Economic Plan for Rebuilding Gaza: A BOT Approach] başlıklı raporunu, Temmuz 2024’te Trump’ın ekibine sundu.
Pelzman Raporu’nun ayrıntıları ise kamuoyuna ilk kez Ağustos 2024’te İsrailli tarihçi Dr. Kobby Barda’nın “Amerika, Bebeğim!”(America, Baby!) podcast’inde, Pelzman ile yaptığı tartışma nedeniyle yansıdı.[https://open.spotify.com/episode/4LObz8sqvQxsb8qmYqtNsH?si=v4t-0eO8RYuN86eZrLTY_A&nd=1&dlsi=85ea0d8263e44287]
Pelzman Raporu’nun Özü: Zorla Göç ve Yap-İşlet-Devret Modeli
Pelzman Raporu’na göre, 7 Ekim 2023’te başlayan savaşın ardından Gazze’deki yıkım o kadar büyük ki, mevcut koşullarda hiçbir özel yatırımcının veya uluslararası kuruluşunbölgeye yatırım yapması mümkün değil.
Pelzman’a göre, Gazze’nin tamamen sıfırdan inşa edilmesi gerekiyor. Bunun için de bölgenin tamamen boşaltılması, altyapının yeniden oluşturulması ve yeni bir ekonomik modelin kurulması elzem.
Rapor, İsrail’in yoğun bombardımanı nedeniyle harabe haline gelen Gazze’de Filistinlilerin tehcirini ve bölgenin “Yap-İşlet-Devret” (YİD) modeli ile yeniden inşasını öneriyor. Bunagöre, Gazze özel sektör yatırımlarıyla baştan inşa edilecek, kamu hizmetleri özel sektör tarafından sağlanacak ve yönetim de özele bırakılacak.
Trump ise övünçle bahsettiği bu raporu, demode ve başarısız “Washington Mutabakatı”nın alternatifi olarak tanımlamakta. Rapor, Trump’ın daha önce “İbrahim Anlaşmaları” ile başlattığı süreci tamamlayan yenilikçi bir model olarak da değerlendirilmekte.
Rapora göre, Gazze’nin ekonomik kalkınması ve tamamen yeniden inşası için 1 ila 2 trilyon dolar arasında bir bütçe gerekmekte. Bu kapsamlı yeniden yapılanma sürecinin ise 5 ila 10 yıl sürmesi öngörülmekte.
Plana göre, yatırımcılar Gazze’de 50 yıllık bir kira sözleşmesiyle doğrudan öz sermaye payına sahip olacak, altyapıyı inşa etme ve işletme teşvikleri alacak.
Plan, Gazze’de 50 ila 100 yıl sürecek bir siyasi ve sosyo-ekonomik dönüşüm hedeflemekte.
Gazze’nin ekonomik geleceği için geliştirilecek 3 temel sektör
Gazze Şeridi, 41 km. uzunluğunda, 6 ila 12 km genişliğinde ve toplam 365 km² alana sahip.
Mevcut nüfusun tam sayısı kesin olarak bilinmemekle birlikte, Gazze’de yaklaşık 2,3 milyon kişinin yaşadığı tahmin edilmekte. Bu nüfusun %50’sini çocuklar oluşturmakta.Gazze, kilometrekare başına 1.917 ila 3.835 kişi düşen nüfus yoğunluğu ile dünyanın en yoğun nüfuslu altıncı bölgesi.
Dünya Bankası verilerine göre mevcut durumda Gazze’deki binaların %62’si hasar görmüş, 1,2 milyon kişi evsiz kalmış, yol ve diğer altyapının % 90’ı tahrip olmuş ve sağlık ile eğitim altyapısı büyük ölçüde yok edilmiştir.
İsrail’in askeri operasyonlarının ardından Gazze ekonomisi de tamamen çökmüş durumda.
Gazze’deki yıkımı bir fırsat olarak değerlendiren rapor, bölgede sivil bir yönetim kurulmasını ve kamu hizmetlerinin özel sektör mantığıyla yürütülmesini temel almakta.
Raporda, Gazze’nin ekonomik kalkınmasını sağlamak amacıyla üç temel sektörün geliştirileceği belirtilmekte:1. Yüksek Teknoloji ve Akıllı Devlet Modeli: Rapora göreGazze’de yapay zeka ve robotik teknolojilere dayalı bir lojistik sistem geliştirilecek. E-devlet ve dijital ekonomi modeli kurulacak, tüm mali işlemler çevrim içi yapılacak.Nakit para, kredi kartı ve dış yardıma ihtiyaç duyulmadan, tamamen dijital bir finansal sistem kurulacak.2. Turizm: Gazze’nin batı kıyısında, yani Akdeniz sahilinde lüks oteller, restoranlar ve tatil tesisleri inşa edilecek. Doğu tarafında ise Çin Halk Cumhuriyeti tarzı 30 katlı yüksek konut blokları kurulacak. Özel araç kullanımını en aza indirmek için yer üstü raylı sistem inşa edilecek. Kentteki tüm enerji ihtiyacı %100 güneş enerjisiyle karşılanacak.3. Tarım: 2005’te İsrail’in çekilmesinden önce Gazze’de bulunan geniş seralar ve ihracata yönelik tarım sektörü yeniden canlandırılacak. Modern seracılık ve sürdürülebilir tarım yöntemleriyle Gazze’de kendi kendine yeten bir tarım ekonomisi oluşturulacak. Gıda güvenliği sağlanarak, bölge halkının temel ihtiyaçları karşılanacak.
Bütün bunlara ek olarak, proje, tümü yapay zeka tarafından izlenen bir havaalanı ve liman inşa edilmesi, bölgenin enerji ve temiz su ihtiyacını karşılamak için bir enerji santrali ve tuzdan arındırma tesisi kurulmasını da içermekte.
Yeni bir eğitim modeli ile yeni bir nesil
Raporda Gazze’de mevcut eğitim sisteminin radikal unsurların yetişmesine neden olduğu gerekçesiyle değiştirilmesi de önerilmekte. Bu kapsamda, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn ve Suudi Arabistan müfredatına dayalı ılımlı ve reforme edilmiş bir eğitim sistemi önerilmekte.
Raporda bu sistemin Singapur merkezli IB modeli temelinde uluslararası eğitimciler tarafından yürütülmesi gerektiği de belirtilmekte.
Planın uygulanmasının önündeki engeller
Siyasi istikrarsızlık: Raporda Gazze’deki siyasi istikrarsızlık, projenin hayata geçirilmesini zorlaştıran en büyük engel olarak görülmekte. Gazze’nin Hamas’ın kontrolünde olması yeniden yapılanma sürecini sekteye uğratabilir.
Filistinlilerin zorla yerinden edilmesi: Rapor Gazze’nin yeniden inşası için, Filistinlilerin tehcir edilmesini zorunlu tutuyor. Bu durum, uluslararası toplum tarafından etniktemizlik olarak değerlendirilecek ve büyük tepki çekecek.
Gazze halkı ve uluslararası tepkiler: Gazze halkı, Arap ülkeleri ve uluslararası toplum, Filistinlilerin zorla göç ettirilmesine kesin bir şekilde karşı çıkacağı için bu durum, projenin meşruiyetini zedeleyecek.
Trump yönetiminin desteğinin belirsizliği: Trump yönetiminin böyle devasa bütçeli bir plana ekonomik ve diplomatik destek sağlayıp sağlamayacağı belirsiz. Bu belirsizlik, projenin finansal ve siyasi açıdan hayata geçirilmesini zorlaştırabilir.
İsrail tezlerini savunan bir rapor
Pelzman Raporu, özü itibariyle Filistin halkının iradesini yok saymakta, İsrail’in öteden beri savunageldiği tezleri ekonomik kalkınma kılıfında yeniden takdim etmekte.
Raporda Gazze’de ekonomik faaliyetleri felç eden, insan haklarını hiçe sayan, temel hizmetlerin sunumunu güçleştiren ve insani bir krize yol açan İsrail ablukasının yıkıcı etkilerine hiç yer verilmemekte.
Raporda Filistin halkının temel hak ve özgürlüklerinin nasıl korunacağına yer verilmediği gibi, bahsi geçen ekonomik kalkınmadan nasıl pay alacağına ise hiç yer verilmemekte. Yani raporda İsrail’in temel tezi olan Filistin halkı yok sayılmakta.
Rapor, Filistin halkının egemenlik sorununu 50 yıllık bir süreyle ertelemekte ve Gazze halkının kendi geleceği üzerinde söz sahibi olma hakkını elinden almakta. Bu durum, Filistin Devleti’nin kurulma imkanını tamamen ortadan kaldırmakta.
Pelzman’ın önerdiği ekonomik model, yabancı sömürgeci yatırımcıları Filistin’in en etkili unsurları haline getirerek Filistin halkının ekonomik ve siyasi bağımsızlığına son vermekte. Bu aslında Filistin’in Trumpvari bir başka işgal türüya da ekonomik etnik temizlik.
Raporun detayları
Pelzman Raporu, Gazze’de turizm ve konut sektörünün geliştirilmesi, bağımsız bir enerji santrali, havaalanı ve liman tesislerinin inşası, yeşil/çevresel teknolojiye dayalı hafif raylı bir sistemin kurulması gibi konuları ele alan giriş (s. 2-3) ve sonuç kısmı (46-48) ile birlikte yedi bölümden (s. 4-45) oluşmakta. [Rapor için bkz. https://ceesmena.org/wp-content/uploads/2024/10/An-Economic-Plan-for-Rebuilding-Gaza__A-BOT-Approach-_FINAL_July-21_2024.pdf].
Raporu özetle, Gazze’nin yeniden inşası için her yatırım için Yap-İşlet-Devret (YİD) modeline dayalı kapsamlı bir ekonomik yapı önermekte.
Raporun “Bağlam ve Arka Plan 7 Eki̇m 2023 Öncesi̇” başlıklı birinci bölümünde (s. 7-13), Gazze’nin yakın tarihine ve ekonomik çöküşüne dair bir arka plan sunulmakta. Gazze’de, Hamas’ın yönetimi altında devam eden çatışmalar, İsrail’in ablukası ve uluslararası yardımların etkisiz kullanımı gibi faktörler nedeniyleekonomik ve sosyal alt yapı tamamen iflas etmiştir. Gazze halkı ağır bir yoksulluk ve işsizlikle karşı karşıyadır. Raporun iddiasınagöre bu durum, Gazze’nin yeniden inşası için kapsamlı ve sürdürülebilir bir planın aciliyetini ortaya koymaktadır.
Raporun “Gazze’nin Egemenliği ve Hukuk Sorunu” başlıklı ikinci bölümünde (s. 13-20), Gazze’nin tarihsel geçmişine değinilerek bölgedeki sorunların kökeninin 1920’lerde İngiltere’nin Filistin Mandası dönemine kadar uzandığı belirtilmektedir. Bu dönemde yapılan düzenlemeler, bölgedeki istikrarsızlığın temelini oluşturmuş ve günümüze kadar uzanan sorunların kaynağı haline gelmiştir. Raporun iddiasına göre 2007’de Hamas’ın iktidarı ele geçirmesiyle birlikte bölgede siyasi ve ekonomik sorunlar daha da derinleşmiştir. Raporda mevcut iflas etmiş durumun çözümü olarak ise Yap-İşlet-Devret (YİD) modeli önerilmektedir. Bu modelde, yabancı yatırımcılar 50 yıllığına Gazze’de yatırım yaparak altyapıyı inşa edecek ve kamu hizmetlerini sağlayacaklardır. Bu süre zarfında Gazze’de güçlü bir sivil yönetim kurulacak ve hukukun üstünlüğü sağlanacaktır.
Raporun Gazze’nin mevcut altyapısının tamamen yenilenmesi, enerji bağımsızlığının sağlanması, turizm vee konut yatırımlarının hayata geçirilmesi gibi konuların tartışıldığı “Gazze’de Turizm ve Konut Sektörünün Geliştirilmesi İçin Lojistik Koşullar” başlıklı üçüncü bölümünde ise (s. 21-23), Gazze’nin yeniden inşası için iddialı bir plan sunulmaktadır. Rapor inşa için Yap-İşlet-Devret (YİD) modelli detaylı bir ekonomik plan sunmaktadır. Raporbölgenin ekonomik canlanmasını, turizm ve konut sektörleriyle gerçekleştirilmesini önermektedir. Gazze’deki mevcut altyapının yenilenmesi, geliştirilmesi ve hayata geçirilmesi yabancı yatırımcılarla yapılacak 50 yıllık kira sözleşmeleriyle mümkünolacaktır. Kamu hizmetlerinin özel sektör tarafından sağlanmasıyla verimlilik artırılacak, turizm ve konut sektörlerinin geliştirilmesiyle ekonomik büyüme sağlanacaktır. Projenin toplam maliyeti 500 milyar ila 1 trilyon dolar arasında tahmin edilmekte, projenin tamamlanması için en az 5 yıl öngörülmektedir.
Raporun “Gazze İçi̇n Bağımsız Elektri̇k Santrali̇” başlıklı dördüncü bölümünde (s. 23-25), Gazze’nin turizm ve konut sektörlerindeki gelişimi için enerji altyapısının güçlendirilmesi gerektiği vurgulanmaktadır. Gazze’nin enerji ihtiyacının karşılanması için şu ana kadar dizel yakıtla çalışan elektrik santralleri ve İsrail’den ithal edilen elektrik enerjisi kullanılmaktadır. Ancak bu durum, sık sık yaşanan elektrik kesintilerine ve yüksek enerji maliyetlerine neden olmaktadır.Raporun bu kısmında Gazze’nin enerji bağımsızlığını sağlamak için doğal gaz ve güneş enerjisi gibi alternatif enerji kaynaklarına yönelinmesi önerilmektedir. Gazze Elektrik Santrali’nin kapasitesinin artırılmasının da önerildiği raporda, bölgenin İsrail’e olan enerji bağımlılığını azaltmak için tamamen bağımsız bir doğal gaz santraline sahip olunması önerilmektedir. Güneş enerjisi gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı teşvik edilerek, enerji maliyetlerinin düşürülmesi gerektiği de belirtilmektedir. Bu santrallerin maliyetinin 20 milyar dolar civarında olacağı tahmin edilmektedir. Bu bütçe, altyapı onarımı ve doğal gaz ithalatı gibi ek maliyetleri de içermektedir.
Raporun “Gazze İçi̇n Bağımsız Havali̇manı ve [Gemi] Li̇man[ı]”başlıklı beşinci bölümünde (s. 25-27), Gazze’nin turizm ve konut sektörlerinin gelişimi için ulaşım altyapısının yenilenmesine yer verilmiştir. Rapora göre, havaalanı ve liman gibi uluslararası bağlantı noktalarının eksikliği, Gazze’nin ekonomik gelişimini engellemektedir. 1995’teki II. Oslo Anlaşması kapsamında bölgede bir uluslararası havaalanı inşa edilmesi planlanmış, ancak bu gerçekleşmemiştir. 1998’de açılan 100 bin yolcu kapasiteli Dahaniya Uluslararası Havaalanı, 2007’de Hamas’ın [seçimle] iş başına gelmesinin ardından İsrail tarafından bombalanarak tamamen kullanılamaz hale gelmiştir. Bölgede uluslararası standartlara uygun bir deniz limanı da bulunmadığı için, Gazze, ulaşım konusunda tamamen dışa kapalı ve bağımlı durumdadır.Rapor, Gazze’ye yeni bir havaalanı ve derin su limanı inşa edilmesi gerektiğini önermektedir. Bu yatırımlar, bölgenin turizm ve ticaret potansiyelini artıracaktır. Ancak bu projelerin maliyeti oldukça yüksektir. Raporda kalıcı bir liman inşa etmenin yaklaşık 7 milyar dolara mal olacağı öngörülmekte, bu nedenle gerekli finansmanı sağlamanın zor olacağı da belirtilmektedir.
Raporun “Gazze İçi̇n Hafi̇f Raylı Si̇stem” başlıklı altıncı bölümünde (s. 27) Gazze’nin ulaşım sorunu ele alınmış ve çözüm olarak tüm bölgeyi kapsayacak hafif raylı sistem ağı önerilmiştir. Bu model, kentsel ulaşım sorunlarını azaltmak ve toplu taşımayı geliştirmek amacıyla sunulmuştur. Tahminlerine göre, standart raylı sistemin kilometre başına maliyeti 1-5 milyon dolar arasında, yüksek hızlı sistemlerin maliyeti ise kilometre başına 20-30 milyon dolar arasında değişmektedir.
Raporun “Gazze’ye Özgü Hesaplanabilir Genel Denge Modeli (CGE)” başlıklı yedinci bölümünde (s. 28-31) Gazze’nin ekonomik olarak yeniden yapılandırılması modeli tartışılmıştır. Söz konusu model, Gazze’nin ekonomik kalkınmasını planlamak için bir temel oluşturmayı amaçlamaktadır. Ancak raporda Gazze ekonomisinin benzersiz yapısından kaynaklanan zorluklara da dikkat çekilmektedir. Bu zorluklar arasında ekonomik verilerin eksikliği, Hamas’ın kontrolündeki çarpık ekonomik sistem, uluslararası hibelere dayalı gelir yapısı, kaçakçılık faaliyetleri ve İsrail’in uyguladığı ticari kısıtlamalar sayılmaktadır. Raporda bu modelin etkili olabilmesi için daha fazla ekonomik veri toplanması ve bölgenin ekonomik koşullarının ayrıntılı bir şekilde analiz edilmesi gerektiği de vurgulamaktadır. Siyasi istikrar ve uluslararası işbirliği, bu modelin başarılı bir şekilde uygulanması için kritik faktörler olarak gösterilmektedir. Ayrıca raporda, Genel Denge Modeli’nin temel yapısı ve bileşenleri teknik detaylarla elli maddede formüle edilmiştir.
Rapor, rapor boyunca sunulan bilgilerin özetlendiği sonuç bölümü(s. 46-48) ile tamamlanmaktadır.