Suudi Arabistan gazetesi Al Majalla, Şam yönetimi ile Suriye Demokratik Güçleri (SDG) arasında yapılan anlaşmanın ardından SDG lideri Mazlum Kobani ile röportaj yaptı.
Kobani’nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“Yeni yönetimle diyaloğa istekliyiz”
“SDG ülkenin kuzeydoğusunu Suriye’nin bir parçası olarak görmektedir ve bölgemiz için daha iyi bir gelecek sağlamak amacıyla yeni yönetimle diyalog kurmaya istekliyiz.
“Şara’nın ülkenin diğer bölgelerini ziyaret ettiği gibi bizim bölgelerimizi de ziyaret etmesini memnuniyetle karşılıyoruz.
“Devrim bayrağını Suriye’nin yeni bayrağı olarak kabul ediyoruz”
(“Devrimin bayrağını Suriye’nin yeni bayrağı olarak kabul ediyor musunuz?’ sorusuna cevaben) Evet.
“Biz siyasi sürecin ve yeni Suriye’nin bir parçası olmak istiyoruz ve her iki taraf da şu ana kadar bu hedefe bağlılığını sürdürüyor.
“Tek ordu istiyoruz”
“Suriye’nin toprak bütünlüğü, birleşik ordunun oluşturulması, tek kurumsal çerçeve, tek başkent, tek bayrak; bunlar temel ve egemenlik meseleleridir. (Şam yönetimi ile) Bu temel ilkeler konusunda hiçbir anlaşmazlık yok.
“Ayrıntılarda farklılıklar devam etmektedir. Bu konular çözülene kadar müzakereleri ve diyaloğu sürdürmeyi kabul ettik. Bu açıdan, toplantıyı yapıcı olarak değerlendirdik.
“Afrin vaatlerinin yerine getirilmesini memnuniyetle karşıladık”
“Görüşmelerimiz sırasında Afrin’e ve yerinden edilmiş sakinlerin geri dönüşüne de değindik. Geri dönüşleri konusunda güvenceler ve taahhütler aldık ve bu vaatlerin yerine getirildiğini gözlemledik; bu da memnuniyetle karşıladığımız bir şey.
“En azından bu, Kürt halkı için önemli bir gelişmedir, en az 200 bin yerinden edilmiş kişi bölgelerine geri dönmüştür. Konu gündeme getirildi ve aynı taahhütler, el-Şara’nın şehre yaptığı ziyarette Afrin halkına yeniden teyit edildi; bunu olumlu bir adım olarak değerlendiriyoruz.
“Savunma Bakanlığı’nın bir parçası olmamız gerektiğine inanıyoruz”
“Savunma Bakanlığı’nın bir parçası olmamız gerektiğine inanıyoruz, ancak kullanılan yöntemler ve bunların nasıl uygulandığı konusunda söz sahibi olmamız önemlidir.
“Bu sürece dahil edildiğimiz ve temel konularda danışıldığımız sürece bağlı kalmaya devam edeceğiz.
“Dönmeye hazırlar”
“(SDG’deki yabancı savaşçılar) Onlar, savaş sırasında bu bölgeyi ve halkımızı savunmak için gelen Kürt kardeşlerimizdir. Bu savaşçılar dönmeye hazırlar ve resmi bir ateşkes sağlandığında bunu yapacaklardır.
“Yabancı savaşçılar meselesinin açık bir çifte standardı ele verdiğini belirtmem önemli, diğer gruplara mensup yabancı savaşçılara vatandaşlık verilirken, Kürt kardeşlerimiz sadece kendi akrabalarını korumak için bölgemize geldiler.
“Kaynaklar adil dağıtılmalı“
“(Stratejik kaynaklar) Temel talebimiz, eski rejim tarafından daha önce ihmal edilen bu bölgenin marjinalleştirilmemesidir.
“Kaynakların dağıtımı adil olmalı ve Suriye’deki tüm bölgelerin hak ettiği payı almasını sağlamalıdır.
“Suriye’deki değişimle uyumlu şekilde bölgemizin idari çerçevesini tartışmaya açığız”
“(Özerk yönetim) Mevcut sistemin olduğu gibi kalması konusunda ısrarcı değiliz ama geçiş dönemindeki anayasa tartışmalarında bu konuların ele alınması gerekir.
“Son 10-12 yıldır kurduğumuz siyasi ve idari yapılar, öncelikle temel hizmetleri sağlamak ve bölgeyi o dönemde var olan askeri ve idari kurumlardan korumak amacıyla bir ihtiyaçtan doğmuştur.
“Suriye’deki durum artık evrildiğine göre, yeni gerçekliğe uyum sağlamak için tamamen hazırız. Daha doğrusu, tüm güçlerin başkentte merkezileştirildiği Baas Partisi deneyimini tekrar yaşamak istemiyoruz. Bu güçlerin bir kısmı sadece bizim bölgemize değil, bölgelere dağıtılmalı. Bu konular anayasa taslağı hazırlanırken veya Ulusal Diyalog Konferansı çerçevesinde tartışılmalıdır.
“Bölgeler genelinde bir tür yerel yönetimden yanayız. Ancak, Esad rejiminin devrilmesinden sonra Suriye’nin geçirdiği değişimlerle uyumlu bir şekilde bölgemizin idari çerçevesini tartışmaya açığız.”
“Şam yönetiminin Kürt haklarını anayasaya dahil etmeyi desteklediğine inanıyorum”
“Kürt halkı, Suriye’nin modern tarihi boyunca, bağımsızlıktan bugüne kadar sistematik baskıyla karşı karşıya kalmış benzersiz bir duruma sahip. Anadillerini kullanma, kendi dillerinde eğitim alma ve hatta vatandaşlık gibi en temel haklarından mahrum bırakıldılar. Doğal olarak, Kürt siyasi ve kültürel hakları, dil ve bölgesel yönetim konuları da dahil olmak üzere, anayasanın taslağı hazırlanırken ele alınmalıdır.
“Şam yönetiminin genel olarak Kürt haklarının anayasaya dahil edilmesini desteklediklerini düşünüyorum, ancak henüz ayrıntıları tartışmadık.
“Türkiye diyaloğa karşı çıkmasın”
“(‘Türkiye, Şam hükümeti ile SDG arasındaki diyaloğu destekliyor mu?’ sorusuna cevaben) Türkiye’nin diyaloğa karşı olduğunu düşünüyoruz, ancak karşı çıkmaları için hiçbir neden görmüyoruz.
“Türkiye’yi bu süreci engellemekten kaçınmaya teşvik ediyoruz.
“ABD aktif arabuluculuk yapıyor”
“ABD bizi sadece Şara hükümetiyle diyalog kurmaya teşvik etmekle kalmıyor, aynı zamanda aktif olarak arabuluculuk yapıyor ve her iki tarafı da oturup müzakere etmeye zorluyor.
“Görüşmelerin rayından çıkmasını önlemek için iletişimi sürdürmemizi tavsiye ediyorlar. Anlaşmaya varabileceğimiz alanlara odaklanmamızı istiyorlar. Genel olarak, katılımları yardımcı ve olumlu oldu. Ayrıca ayrıntılara çok erken takılmamamızı da tavsiye ettiler. Önce bir diyalog kurmaya, sonra da ayrıntılara değinmeye odaklanıyoruz.
“Terörizm tehdidi tüm bölgeyi ve Amerikan çıkarlarını tehlikeye atmaya devam ediyor. Bu tehditler var olduğu sürece, ABD askeri varlığının gerekçesi de var olmaya devam edecek. Bu tehditler ortadan kalktığında, geri çekilecekler.
“HTŞ ile IŞİD’e karşı işbirliği mümkün”
“SDG ile HTŞ’nin IŞİD’e karşı işbirliği yapması kesinlikle mümkün.
“İran ile asla işbirliği yapmayacağız”
“(İran’ın Şam’a karşı SDG’yle işbirliği yapmak istediği iddiaları) Bu iddialar aleyhimize işliyor ve biz bunların kaynağını gayet iyi biliyoruz. Bu konuda İran ile hiçbir zaman bir ilişkimiz olmadı ve olmayacak da
“İran’ın güçlerimize destek verdiğini veya hatta işbirliği girişimlerinde bulunduğunu öne süren tüm haberler tamamen yanlış ve kasıtlı olarak yanıltıcıdır. Bu konuda İran ile asla işbirliği yapmayacağız. Bu bizim açık ve kesin tutumumuzdur.”