Ana SayfaHaberlerGündemİmamoğlu hakim karşısında: Biz yargılanmıyoruz, direkt cezalandırılıyoruz

İmamoğlu hakim karşısında: Biz yargılanmıyoruz, direkt cezalandırılıyoruz

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) yönelik soruşturma kapsamında tutuklanarak görevden alınan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek'e yönelik sözleri nedeniyle açılan davanın ikinci duruşması bugün görülüyor. İmamoğlu'na 7 yıl 4 aya kadar hapis ve siyasi yasak istenen davanın Silivri'deki duruşmasını, CHP Genel Başkanı Özgür Özel de izliyor. Bir önceki duruşması küçük salonda yapılan davanın ikinci duruşması, yoğun katılım nedeniyle yerleşkedeki en büyük salona alındı.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek ile ilgili “Senin evlatlarını bile bu muamelelerden kurtarmak için seni yöneten aklı bu milletin zihninden söküp atacağız. Söküp atacağız ki senin evlatlarının kapısına kimse dayanmasın” sözleri nedeniyle soruşturma başlatılmıştı. İmamoğlu hakkında,“terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek” ve “tehdit” suçlamalarıyla 7 yıl 4 aya kadar hapis ve siyasi yasak istemiyle dava açılmıştı. 11 Nisan’da görülen davanın ilk duruşmasında İmamoğlu savunma yapmış, mahkeme heyeti, mağdur tarafın “tehdit” ve “hakaret” suçundan katılma talebinin kabulüne, “terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek” suçundan katılma talebinin ise reddine karar vermişti. Heyet, sanık avukatlarının Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde duruşmaların yapılması talebini de kabul etmemişti. Dava dosyasının, mütalaasını hazırlaması için duruşma savcısına gönderilmesine karar veren heyet, duruşmayı 16 Haziran’a (bugün) ertelemişti.

Duruşma en büyük salona alındı

Ekrem İmamoğlu’nun, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’e yönelik sözleri nedeniyle yargılandığı davanın ikinci duruşması, bugün Silivri’deki Marmara Cezaevi’nde görülüyor.

Duruşmayı, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in yanı sıra İBB Başkanvekili Nuri Aslan, Ekrem İmamoğlu’nun eşi Dilek İmamoğlu ve çocukları, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ve CHP’li İstanbul İlçe Belediye Başkanları da izliyor.

Bir önceki duruşması küçük salonda yapılan davanın ikinci duruşması, yoğun katılım nedeniyle yerleşkedeki en büyük salona alındı.

İmamoğlu sloganlarla karşılandı

Saat 10.05’te duruşma salonuna getirilen İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, izleyiciler tarafından alkışlarla karşılandı. İmamoğlu’nu desteklemeye gelenler, “Türkiye seninle gurur duyuyor”, “Her şey çok güzel olacak”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz” sloganları attı.

İmamoğlu savunmasına Ferdi Zeyrek’i anarak başladı

Duruşma, İmamoğlu’nun savunmasıyla başladı. Sözlerine, evinde elektrik akımına kapılarak hayatını kaybeden Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’i anarak başlayan İmamoğlu, “Silivri’de yargılanmak benim kabul etmediğim bir durumdur” dedi.

İmamoğlu, savunmasında şunları söyledi:

“Bugün yine Silivri’de, mahkemenin daha önce 1. celsesini burada yaptığı yargılamanın başladığı bu davanın 2. celsesinde buradayız. Silivri’de yargılanmak benim kabul etmediğim bir durumdur. Önce bazı değerlendirmeler yapacağım. Sadece 10 gün önce dünya hayatının fani olduğunu derinden hissettik. Bu dünyadan göçerken insanlarda güzel duygular bırakmayı başaran en özel insanlardan birini, Ferdi Zeyrek kardeşimizi kaybetmenin üzüntüsünü yaşadık. Yanında olamadık. Dua ettim, mekanı cennet olsun. Halkın, insanları kategorize etmeyen bir yöneticiye duyduğu üzüntünün yansımasıdır insanların sel gibi sokaklara akarak bir insanı uğurlaması.

“Koltuk sevdası içerisinde olan yöneticilerin sonucu savaştır”

Ülkemiz ve coğrafyamız açısından çok kritik günler geçiriyoruz. Şu anda bir yargılamanın içerisindeyiz ancak ülkenin daha önemli meseleler içerisinde olduğunu da not düşmeliyiz. Yargının ve adaletin, ülkemizin zor bir döneminde adalet duygusunu yükseltmesinin daha önemli olduğunu düşünüyorum. İsrail’in Gazze’ye yaptıkları çok acı. Müdahalede bulunulmayan İsrail’i, ülke olarak kınama dışında bir pozisyon alamamasının üzüntüsü içerisindeyiz. Bazı savaşlar vardır toprak için değil, zihniyetlerin çatışması içerisindeyiz. Ülkelerde demokratik yönetimler ortadan kalktığında, koltuk sevdası içerisinde olan yöneticilerin sonucu savaştır.

Bugün Silivri’de değil Çağlayan’da olmam gerekirdi. Yüce Türk yargısı için asl burada olmayı kabul etmiyorum ve içime sindiremiyorum.

“Uluslararası itibar kaybı yaşıyoruz”

Daha önemli bir nokta ise ben buraya nereden geldim. Tarihte görülmemiş bir şekilde 90 gündür tutuklu bulunduğun Silivri zindanından geliyorum. Uluslararası itibar kaybı yaşadığımız dava nedeniyle burada tutuluyorum.

“Halkçı bir belediyecilik yaptığımız için buradayım”

Bu işin içerisinde olan herkesin kulaklarını çınlatacağım. İstanbul’u bu zihniyete karşı tam 3 kez kazandığım için bu zindandayım. 16 milyon kişiye, ayırmadan, insanlığa hizmete kutsal bir çerçeveden bakan, herkesin derdine ortak olan halkçı bir belediyecilik yaptığımız için buradayım. İstanbul’un muhafızı olduğumuz için buradayım. Ön seçimde dünya tarihinde ilk kez 15,5 milyon kişinin oyunu alarak cumhurbaşkanı adayı olduğum için buradayım.

“Biz yargılanmıyoruz, direkt cezalandırılıyoruz”

Biz yargılanıyor muyuz? Bizim yargılandığımız falan yok. Tutsak, 100 kilometrelerce uzağa gönderilen bir zulmün içerisinde adeta cezalandırılıyoruz. Geçmişi suç dolu insanların iftiralarıyla cezalandırılıyoruz. Sahur vaktinde yüzlerce polis ev basıyor bir ağızdan çıkan emir ile. Çağırdığınızda gelecek insanların evlerine baskın yapıldı. Aynı senaryo defalarca uygulandı. Biz yargılanmıyoruz, direkt cezalandırılıyoruz.

İpek Elif Atayman tepkisi

600 kilometre ötede, sıcak havada götürüyorsunuz kadını. Ranza yok, yerde yatırılıyor kadın. Yüce Türk yargısı buna nasıl boyun eğebilir? Bu nasıl yapılır bir kadına?

“Bu mu hukuk devleti, bu mu adalet?”

Gençler protesto haklarını kullanıyor diye aylarca cezaevinde tutuldu. Yazık değil mi 90 gün burada tutuldular. Biz yargılanmıyoruz, direkt cezalandırılıyoruz.

Adalet kimi koruyacak, kime sahip çıkacak? Adalet mülkün temelidir ancak onun sahibi de bu millettir. Gasp edilmiş belediyenin başkanının yerine mecliste seçilen birinin sevinç naraları atmasını görüyoruz. Bu mu hukuk devleti, bu mu adalet?

Hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım. Bu ülke, kendisine bunları yaşatan insanlara hukuk karşısında hesabını da günü gelince sorar.

“Haksızlığa karşı susan dilsiz şeytandır”

‘Bana dokunmayan yılan 1000 yıl yaşasın’ diye bir atasözü var. Bu bize uygun değil. ‘Haksızlığa karşı susan dilsiz şeytandır’ sözü bize daha uyuyor. Burada şeytan ve yılandan neyi kast ettiğimi çok iyi biliyorsunuz.

Bugün burada iktidarın hoşuna gitmeyen her muhalif duruş ve 10 milyonlarca kişinin iradesi yargılanmaktadır.

- Advertisment -