Home Dış Haber “Biz ateşiz”: Nepal’de Z Kuşağı nasıl devrim yaptı?

“Biz ateşiz”: Nepal’de Z Kuşağı nasıl devrim yaptı?

Nepo Kid skandalı siyasî elitlerin çocuklarının lüks hayatını ifşa etti. Komünist iktidar ifşaları sosyal medya yasağıyla örtmeye çalışınca Gen Z isyanı sokağa taştı. Polisin sert müdahalesinde 19 kişi yaşamını yitirdi. Şiddet büyüdü. Parlamento, Başbakan’ın evi, yüksek yargı binaları yakıldı. Başbakan istifa etti, ordu sokaklara indi. 16 yaşındaki Abiskar Raut’un ‘Biz ateşiz’ sözü protestoların sloganı oldu.

Nepal’in başkenti Katmandu’nun sokakları bu hafta, siyaset kurumuna duyulan güvensizliğin ve yıllardır biriken öfkenin en sert dışavurumuna sahne oldu. Yolsuzluk karşıtı protestolar kısa sürede ülkenin son on yıllardaki en ağır şiddet dalgasına dönüştü; parlamento ve hükümet binaları ateşe verildi, siyasetçilerin evleri yağmalandı, başbakan istifa etmek zorunda kaldı. En az 30 kişi öldü, binden fazla kişi yaralandı.

Ordu devreye girdi, sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Ancak yaşananlar, yalnızca birkaç günlük öfke patlamasından ibaret değil. Bu isyan, Nepal’in genç kuşağının —özellikle de Z kuşağının— siyasetle kurduğu yeni ilişkiyi, umutsuzluğu ve değişim talebini görünür kılıyor.

Tarihsel Arka Plan: Monarşiden Cumhuriyete

Nepal, yüzyıllar boyunca Hindu krallığı olarak yönetildi. 1990’larda demokrasi talepleriyle anayasal monarşiye geçiş yapılmasına rağmen, 2001’deki saray katliamı monarşiye duyulan güveni sarstı.
1996–2006 arasındaki Maoist isyan, binlerce kayıp ve toplumsal travma bıraktı. 2006’da gerçekleşen halk hareketi (Jana Andolan II), kralın yetkilerini devretmesine yol açtı. 2008’de monarşi kaldırıldı; Nepal federal, laik ve demokratik cumhuriyet olarak yapılandı. Güç parlamenter sisteme geçti, ancak Maoist kökenli komünist partilerle geleneksel partiler arasında sık koalisyonlar ve yolsuzluk iddiaları, “yeni Nepal” vaadini zayıflattı.

Sosyal medya, gençlerin öfkesinin odak noktasıydı: “Nepo Kid” kampanyası adı verilen bir hareket, siyasetçilerin çocuklarının şatafatlı yaşamlarını ifşa ediyor, halkın yoksulluk ve işsizlikle boğuştuğu bir ortamda lüks tüketimi sergileyen paylaşımları gözler önüne seriyordu

Nepo Kid” terimi, nepotizmden (kayırmacılık) türetilmişti.

Protestolar öncesinde sosyal medyada gençler, politikacıların çocuklarının Paris’te tatil yaptığını, Dubai’de alışveriş yaptığını, lüks arabalarla poz verdiğini gösteren görüntüler paylaşmıştı.

Bu içerikler milyonlarca kez izlenmiş, toplumdaki adalet duygusunu daha da yaralamıştı. Siyasetçilerin aileleri sessiz kalmayı tercih etse de, paylaşımlar “halk sefalet içindeyken elitin keyif sürdüğü” algısını perçinledi.

Tüm bunlar, Nepal’de işsizlik ve ekonomik fırsatsızlıkla boğuşan genç kuşağın öfkesini tetikledi. Genç işsizlik oranı %20’nin üzerinde—2024 için yaklaşık %20,82 oranında—ekonomik umutsuzlukla birleşince, “elitin lüksü ile halkın günlük yaşamının uçurumu” isyanın yakıtını oluşturdu.

Hükümet ise bu ifşalara karşı 26 sosyal medya platformunu (WhatsApp, Instagram, Facebook vb.) yasakladı.

Gerekçe, “yanlış bilgi ve şiddeti körükleyen içeriklerle mücadele” olarak açıklandı. Ancak gençler için bu karar, yalnızca dijital özgürlüklerinin kısıtlanması değil, aynı zamanda devletin kendilerini susturma çabasıydı.

Yasağın birkaç gün içinde geri çekilmesi öfkeyi dindirmedi. Tam tersine, protestolar büyüyerek ülke çapına yayıldı.

Sivil toplum örgütü Hami Nepal ve genç aktivist Sudan Gurung, bu öfkeyi dijital alandan sokaklara taşımada önemli rol oynadı.

Bu günlerde Mart 2025’te Holy Bell School öğrencisi 15 yaşındaki Abiskar Raut’un yaptığı konuşma viral oldu:

“Biz işsizlik zincirlerine bağlıyız, siyasi partilerin bencil oyunlarına hapsolmuş durumdayız. Eğer biz sesimizi yükseltmezsek kim yükseltecek? Biz karanlığı yakıp söndürecek ateşiz. Adaletsizliği süpürüp refahı getirecek fırtına biziz.

Bu sözler gençler arasında manifesto gibi yayıldı.

Sosyal medya yasağı Pazartesi gecesi alelacele kaldırıldı, ama o zamana kadar protestolar durdurulamaz bir ivme kazanmıştı. Pazartesi günü polisle çatışmalarda 19 protestocu hayatını kaybetti.

Salı günü üç kişi daha öldü, ayrıca iki polis de yaşamını yitirdi. Katmandu’da kalabalık, iktidar koalisyonunun parçası olan Nepali Kongre Partisi’nin genel merkezini ve lideri, eski Başbakan Sher Bahadur Deuba’nın evini ateşe verdi.

Yüzlerce protestocu parlamento binasına girerek binayı ateşe verdi, camları kırdı, duvarlara yolsuzluk karşıtı grafitiler yazdı.

Hükümet binalarının bulunduğu Singha Durbar kompleksi de saldırıya uğradı. Yüksek Mahkeme, ağır hasar nedeniyle tüm davaların duruşmalarını süresiz ertelediğini açıkladı.

Salı günü, eski Başbakan Jhalanath Khanal’ın evi de yakıldı; eşi Ravilaxmi Chitrakar ağır yanıklarla kurtarıldı ve yoğun bakımda tedavi altına alındı.

Ayrıca ülke genelinde binlerce mahkûmun hapishanelerden firar ettiği bildirildi. Batı Nepal’deki Banke’de bir ıslahevinde kaçmaya çalışan beş genç mahkûm güvenlik güçlerinin açtığı ateş sonucu öldü.

Başbakan’ın istifası bir liderlik boşluğu yarattı. Onun yerine kimin geleceği ya da bundan sonra ne olacağı belirsiz.

Protestolara öncülük eden “Z kuşağı” grupları yıkıcı eylemlerle aralarına mesafe koyarak, devrimlerinin “fırsatçılar” tarafından “ele geçirildiğini” söyleyerek orduyu suçluyor.

Çarşamba günü Katmandu’nun havaalanı yeniden açıldı, başkent büyük ölçüde sokağa çıkma yasağına uyan halk nedeniyle sakinleşti. Ancak hâlâ yanan binalardan dumanlar yükseliyordu.

Durumu kontrol altına almaya çalışan ordu, Z kuşağı protestocularını barış görüşmelerine davet etti. Öğrenci liderlerinden biri BBC’ye, yeni bir talep listesi üzerinde çalıştıklarını söyledi.

Ülke çapında uygulanan sokağa çıkma yasakları Perşembe sabahına kadar sürecek. Ordu, şiddet ve vandalizmin cezalandırılacağı uyarısını yaptı. Şiddet ve yağmaya karıştığı gerekçesiyle 27 kişi gözaltına alındı; 31 ateşli silah ele geçirildi.

Başkentte askeri kontrol noktalarında araç kimlikleri denetleniyor, halka “evinizde kalın, gereksiz yolculuk yapmayın” çağrıları hoparlörlerden duyuruluyor.

Buna rağmen bazı gençler ellerinde çöp torbaları ve maskelerle sokakları temizliyordu.

Z kuşağı protestocuları yayımladıkları bildiride şöyle dedi:
“Bundan sonrası için Nepal’in liderliği köklü siyasi partilerden bağımsız, tamamen liyakate, dürüstlüğe ve yeterliliğe dayalı olmalı. Halkın çıkarına çalışan şeffaf ve istikrarlı bir hükümet istiyoruz.”

MobilePC