Ana SayfaHaberlerÖzel: “Bize ‘Adaya gelin, zaten fotoğraf olmayacak. Ne gün gidildi, dönüldü belli...

Özel: “Bize ‘Adaya gelin, zaten fotoğraf olmayacak. Ne gün gidildi, dönüldü belli olmayacak’ denildi”

Özgür Özel: “AKP’de etkili bir isim ‘Siz de gelin adaya. Zaten video, fotoğraf olmayacak. Ne gün gidildi, dönüldü, belli olmayacakHelikopterin kalktığı, indiği belli olmayacak. Gidildikten sonra bir gün sorulacak, ‘O iş yapıldı’ denecek. Hatta istiyorsanız kimin gittiği bile gizli kalabilir, illa gelin’ dedi.”

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Cumhuriyet gazetesine açıklamalarda bulundu.

Özel, AK Partili bir yetkilinin İmralı’ya ziyaretin gizli yapılacağı konusunda bilgi verdiğini öne sürdü:

“AKP tavşana kaç, tazıya tut yapa yapa; “Bunu ranta çevirir miyim, riskini MHP’ye taşıtabilir miyim?” hesapları içinde bir süreç yapıyor. Şimdi adaya gidildi, fotoğraf vermeye utanıyoruz. Video olmasın, tutanak olmasın. 

Biz daha kararımızı vermeden önce AKP’de etkili bir isim bize “Siz de gelin adaya. Zaten video olmayacak, fotoğraf olmayacak. Ne gün gidildi, dönüldü belli olmayacak. Koster olmayacak, helikopter olacak. Çünkü gazeteciler bekler orada. Helikopterin kalktığı, indiği belli olmayacak. Gidildikten sonra bir gün sorulacak, ‘O iş yapıldı’ denecek. Hatta istiyorsanız kimin gittiği bile gizli kalabilir, ‘CHP’den biri gitti’ deriz. İlla gelin” dedi. Ben de “Gitmek mi bu o zaman?” dedim. 

O da “Bu iş böyle olacak” dedi. Bu ziyaretten bizi alıkoyan neyse, AKP de bunu görüyor. Bunun kendince bir maliyet yaratacağını düşünüyor. Üstlenmemek için böyle yapıyor. Komisyonun kamuya açık kısmında da hiç konuşmadılar. “Oylama gizli olsun” dendi. “Oylama yapılmasın” bile dendi.”

“Kılıçdaroğlu’nun açıklaması ciddi tepkiye yol açtı”

Özel, Kemal Kılıçdaroğlu’nun videolu açıklamasını ise şöyle değerlendirdi:

“Tabii son açıklama parti tabanında ve CHP’ye umut bağlayanlarda ciddi bir tepkiye yol açtı. Bu tepkilerin önünü almakta güçlük çekiyoruz. CHP; çözüm süreci noktasında komisyon fikrinin sahibi, 29 maddelik bir demokratikleşme paketini masaya koydu. Kendisine yapılan bütün saldırılara rağmen, masadan kalkma yönündeki talepleri göğüsledi. İmralı’ya gitme noktasında da tavrını belirlemişken, bu tavrın eleştirilmesi ve partinin tarihini, vicdanını ve siyasi pozisyonunu ortak akılla belirlemişken buna çok kestirmeden bir tepki gösterilmesi partiyi çok üzdü.

Diğer taraftan; biz 19 Mart’ın gelişini çok önceden bir darbe mekaniği işliyor diye görmüştük. Eskiden siyasi görev yapmış birisi, özel görevle İstanbul’a gitti. Gittiği günden beri bir hazırlık yapıyordu. Hakimler, savcılar kararlarıyla konuşur. İktidar yanlısı gazeteye mülakat verecek kadar siyasallaşmış bir yargının yazdığı ve hiçbir somut delile dayandıramadığı bir iddianamenin kıymetlendirilmesi zaten kabul edilemez.

CHP geçmişte de benzer şeyler yaşadı, belediye başkanlarına saldırılar oldu, benzer iddialar oldu. Bugünkünü kanıt sayarsanız, kanıt sayılabilecek iddialar oldu. O gün yapmadığımızı, bugün 15.5 milyon kişinin cumhurbaşkanı adayı gösterdiği Ekrem İmamoğlu’na yapacak; onu yalnızlaştıracak, kendi deyimiyle ‘üzerine beton dökecek’ bir işin içinde CHP olmaz. Halkın yüzde 65’i iddianamenin siyasi olduğunu düşünüyor. CHP tabanının yüzde 95’i bunu siyasi görüyor. Bu şartlar altında iktidar ve onun yargı kolları başkanı olarak nitelendirdiğim kişi çaresiz. Burada iddianameyi kıymetlendirmenin bir anlamı yok. Mazur görülebilecek bir tarafı yok. Görülmemiş bir dava üzerinden arkadaşlarımızı kamuoyu önünde tartışmanın anlamı yok.”

- Advertisment -