AK Parti ekran stratejisini değiştiriyor: Gazeteciler geri mi çekiliyor?

AK Partili siyasetçilerin TV tartışmalarına çıkmasına parti yönetimi izin vermediği için iktidarı yıllardır ekranlarda gazeteciler savunuyordu. AK Parti medya stratejisini değiştiriyor. Bütçe görüşmelerinin tamamlanmasının ardından önümüzdeki dönemde televizyon tartışmalarında AK Partili milletvekillerinin ve parti yöneticilerinin daha sık ekrana çıkması bekleniyor.

AK Parti çevrelerinde son günlerde televizyon programlarında iktidarı kimin savunacağı tartışması yaşanıyor.

Tartışmayı başlatan çıkış, Ahmet Hakan’dan geldi.

Ahmet Hakan, 23 Aralık tarihli yazısında, uzun süredir iktidarı savunma görevinin gazetecilere bırakıldığını belirterek şu ifadeleri kullandı:

“Uzun zamandan beri ekranlarda iktidarı savunma işi, iktidar yanlısı gazetecilere terk edilmiş durumda.”

Meclis’teki bütçe görüşmelerine dikkat çeken Hakan, AK Partili milletvekillerinin performansını ise şöyle anlattı:

“AK Parti adına konuşan vekiller çok sağlam argümanlarla konuşuyorlar.

Polemik konusunda hayli başarılılar.

“Her türlü tartışmanın altından kalkabiliyorlar.

“Karşı ataklarda çok iyiler.

“Her soruya yanıt verebilecek donanıma sahipler.

“Muhalefeti terletecek çıkışlar yapabiliyorlar.

“İktidarın icraatını çok iyi anlatıyorlar.”

Hakan, yazısında dört maddelik net bir çağrı yaptı:

“İktidarı savunmak, gazetecilere bırakılmayacak kadar ciddi bir iştir.

“AK Parti’nin, milletvekillerini ekranlardan uzak tutması akıl alır gibi şey değil.

“Çoklu tartışma programlarında AK Parti’yi gazeteciler değil AK Parti milletvekilleri savunmalıdır.

“Gazetecilerin asli işlevlerine dönmesi de ancak bu şekilde mümkün olacaktır.”

Bu yazının ardından İsmail Saymaz, Halk TV’de yayımlanan yazısında AK Parti kulislerinden aldığı bilgileri aktardı. Saymaz, parti içinde bir karar alındığını ileri sürerek şunları yazdı:

“AK Parti, medya stratejisini değiştiriyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, talimatını vermiş. Bundan böyle AK Parti’yi televizyon ekranlarda kendi milletvekilleri ve yöneticileri savunacak. Bütçe görüşmeleri bittikten sonra ekranda iktidar yanlısı gazetecileri değil, AK Partili siyasetçileri göreceğiz.”

Tartışmanın yankıları iktidara yakın medya çevrelerinde de hissedildi. Milliyet yazarı Zafer Şahin, bu akşam katılacağı televizyon programına çıkmama kararı aldığını duyurdu:

“Ah şu ekrana çıkan –yandaş– gazeteciler ah…”

Şahin, kendilerine yönelik eleştirilere sert tepki gösterdi:

“Bu ülkenin yakın tarihinde bütün kritik dönüm noktalarında, devletin, milletin yanında durdukları için suçları büyük…”

Programdan çekilme gerekçesini ise şu sözlerle anlattı:

“Bugün çıkan yazı ve yorumlardan sonra akşamki programa kendi isteğimle çıkmadım. FETÖ’nün trollerine, belediye medyasına bizi hedef gösterten, dalga geçmelerine zemin hazırlayan bir yaklaşıma tepkisiz kalamam. Hayat bir duruştur. Ekrana çıkma meraklısı değilim. Bundan sonra kendi YouTube kanalım ve sosyal medyaya ağırlık vererek ülkem ve devletimin lehine olduğuna inandığım doğrultuda gazetecilik yapmaya devam edeceğim.”

AK Parti kulislerinden yansıyan bilgilere göre, bütçe görüşmelerinin tamamlanmasının ardından önümüzdeki dönemde televizyon tartışmalarında AK Partili milletvekillerinin ve parti yöneticilerinin daha sık ekrana çıkması bekleniyor.

Hande Fırat: “ABD’de, Avrupa’da bir gazeteci ekrana çıkıp bir partinin sözcüsü gibi konuşamaz”

Hürriyet gazetesi Ankara Temsilcisi Hande Fırat da bugünkü yazısında konuyla ilgili şunları yazdı:

“İster muhalefet ister iktidar kanadına yakın medya kuruluşu olsun, hepimiz çizgiyi aştık! Tartışma programlarına artık işin gerçek sahipleri yani siyasiler çıksın.

AK Parti’nin özellikle ilk yıllarında lideri yurtiçinde ve yurtdışında ilgili muhabirler takip ediyordu. Sonrasında ise dönüşümlü olarak Ankara temsilcileri, genel yayın yönetmenleri ve ilgili köşe yazarları alındı. 

Ancak son dönemde uçağa binen gazeteciler çeşitlendirildi. Bu yapılırken de belli ki gazetecilik geçmişleri, muhabirlik yapıp yapmadıkları, meslek hayatları boyunca uluslararası zirve izleyip izlemedikleri, dış politika bilgileri gözden kaçırıldı.

ABD’de, Avrupa’da bir gazeteci ekrana çıkıp bir partinin sözcüsü gibi konuşamaz. Yorum yapar ama mesafesini korur. Türkiye’de ise bu sınır neredeyse tamamen silinmiş durumda. Gazeteciler siyasi aktör gibi konuşuyor. Bu hem gazeteciliğe hem siyasete zarar veriyor.

Televizyon kanallarında partisinin görüşünü anlatması gereken siyasetçiler tartışma programlarına genel olarak ya çıkmıyor ya da çağrılmıyor. Onların yerine vekalet yayınlarını ne yazık ki gazeteciler yapıyor. Hal böyle olunca da gazeteci siyasi parti sözcüsüne dönüyor.

Buradan çağrım tartışma programlarına artık işin gerçek sahipleri yani siyasiler çıksın. Gazeteciler de o partinin, bu partinin gazetecisi diye etiketlenmesin.”

Önceki İçerikEtyen Mahçupyan yorumladı: “Neden Leyla Zana?”
Sonraki İçerikYıldıray Oğur: “Erdoğan isterse torununu da cumhurbaşkanı adayı yapabilir, bunun için parti içinde tasfiyeye ihtiyacı yok”