Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çekmeköy Belediyesi "Merhamet ve Adalet" konulu kısa film yarışması ödül töreninde konuştu. Batı ülkelerinin IŞİD'le mücadelede Türkiye'yi yalnız bıraktığını söyledi. Erdoğan, Türkiye'de IŞİD'in düzenlediği saldırılara dikkat çekerne, "Suriye'de DAİŞ terör örgütüyle mücadele ettiğini söyleyenlerin hiçbiri, ne bizim kadar örgüte zaiyat verdirmişlerdir, ne de bizim kadar bedel ödemişlerdir. Bir yandan canlı bombalarla diğer yandan Kilis'e yönelik saldırılarla canımızı yakan bu örgüte karşı mücadelemizde bizi yalnız bıraktılar" dedi.
Afrika'da, Asya'da sayıları milyarı bulan insanların açlık tehdidi altında yaşarken, batıda obezliğin giderek bir sorun haline dönüştüğünün altını çizen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bakın şunu söyleyeyim, bizim ülkemiz de şu anda obezlikte hatırı sayılır bir konuma gelmiş vaziyette. Bir obezlik tehdidi altındayız Türkiye olarak. Dünyamızın uzaydan çekilen görüntülerinde, geceleri belli bölgeler ışıl ışıl iken, diğer bazı bölgelerin derin bir karanlığa gömülü olduğu, net bir şekilde seçilebiliyor. Velhasıl, adaletsizlik ve merhametsizlik her tarafı sarmış durumda. Hiç uzağa gitmeye gerek yok. Hemen yanı başımızdaki Suriye'de 6 yıldır yaşananlar karşısında, insanlık çok kötü bir sınav vermiştir. Türkiye gönlünü ve sınırlarını mazlumlara ve mağdurlara açarken, üç maymunu oynayanlar, konu kendileri olunca ilk iş kapıları kapattılar. İşte bunlarda merhamet yok, işte bunlarda adalet yok. Bunlarda diktatörlük var, bunlarda zulüm var. Biz meseleyi kaynağında çözmeyi, Suriye'de güvenli bölge oluşturarak, insanları göç etmeye zorlayan sebepleri ortadan kaldırmayı teklif ettiğimiz halde meseleyi ısrarla başka yönlere çekmeyi sürdürdüler. Suriye'de DAİŞ terör örgütüyle mücadele ettiğini söyleyenlerin hiçbiri, ne bizim kadar örgüte zaiyat verdirmişlerdir, ne de bizim kadar bedel ödemişlerdir. Bir yandan canlı bombalarla diğer yandan Kilis'e yönelik saldırılarla canımızı yakan bu örgüte karşı mücadelemizde bizi yalnız bıraktılar."
"Bu çarpıklığa karşı itirazımızı da dile getiriyoruz"
"Ankara ve İstanbul'da patlayan bombalara verilen tepkilerle, Paris'te ve Brüksel'de yapılan eylemlere verilen tepkiler arasındaki fark, adaletsizliğin somutlaşmış halinden başka bir şey değildir" diyen Erdoğan, Türkiye'nin 3 milyon göçmeni topraklarında barındırırken, 300 bin göçmene tahammül edememenin merhametsizlik olduğunu dile getirdi.
Uluslararası kuruluşların yapısı ve işleyişinin adaletsizliği derinleştiren, merhametsizliği ödüllendiren bir pratiğe sahip olduğunu söyleyen Erdoğan, "Biz 'dünya 5'ten büyüktür' derken, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin yapısı nezdinde işte bu çarpıklığa karşı itirazımızı da dile getiriyoruz. Adalet var mı? Yok. 5 tane daimi üye, dünyanın kaderini belirliyor. Adaletsizlik, bir defa orada tamamıyla pekişmiş vaziyette. İşlerine geliyor mu? Gelmiyor. Ne diyoruz biz. Dünyada şu anda 195-196 ülke BM Genel Kurulunun üyesi mi? Üyesi. Gelin bunların tamamını 15-15 mi? Yaparız. 20-20 mi? Yaparız. BM Güvenlik Konseyinin üyesi olsunlar. Dönerli olarak her kıtadan, her dinden BM Güvenlik Konseyinde üyeler olsun. Kabul etmiyorlar" şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı, "Türkiye gönlünü ve sınırlarını, mazlumlara ve mağdurlara açarken, üç maymunu oynayanlar, konu kendileri olunca ilk iş kapıları kapattılar. İşte bunlarda merhamet yok, adalet yok. Bunlarda diktatörlük var, zulüm var. Türkiye 3 milyon göçmeni topraklarında barındırırken 300 bin göçmene tahammül edememek, merhametsizliktir" dedi.
Türkiye'nin sorunu kaynağında çözmeye çalıştığını söyleyen Erdoğan, "Suriye'de güvenli bölge oluşturarak insanları göç etmeye zorlayan sebepleri ortadan kaldırmayı teklif ettiğimiz halde, meseleyi ısrarla başka yönlere çekmeyi sürdürdüler" diye konuştu.
Kaynak: Al Jazeera, AA