Şunların tamamı 48 saat içinde oldu:
Önce Sağlık Bakanı Fahrettin Koca sokak kısıtlaması uygulamasına artık gerek kalmadığını açıkladı. Bu açıklamayı, İçişleri Bakanlığı’nın “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatları doğrultusunda” alındığı özellikle vurgulanan kararı izledi: Hafta sonu 15 ilde sokağa çıkma yasağı uygulanacaktı.
İçişleri Bakanlığı’nın genelgesindeki tuhaflıklardan biri de, kararın “Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu’nun önerileri” doğrultusunda alındığına dair vurguydu.
Biliyorsunuz işte, raconu Cumhurbaşkanı Erdoğan kesti ve “İçişleri Bakanlığı’nın aldığı kararı, vatandaşlardan gelen değerlendirmeleri göz önünde bulundurarak” kaldırdı.
Şu küçücük özette bile ne kadar çok tuhaflık var:
Birincisi: Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu’nun önerisi gerçekten de hafta sonu sokağa çıkma yasağının uygulanması yönünde miydi? Şayet öyleyse, Sağlık Bakanı neden bundan böyle karantina uygulamasının kaldırıldığını söylemişti?
İkincisi: Cumhurbaşkanı ve İçişleri Bakanı ortak kararlarını Sağlık Bakanlığı’nın önerisi doğrultusunda aldıklarını duyurduklarına göre şu iki ihtimalden hangisi geçerliydi: Sağlık Bakanı’ndan gerçekten de yasak uygulaması konusunda bir öneri aldıkları için mi duyuruyu böyle yapmışlardı… Yoksa Bakanlığın rağmına yasak kararı aldılar da oluşacak kamusal öfkenin yükünü üzerlerinden atmak için mi böyle davrandılar? (Hiç kimse “yok artık, göz göre göre” falan diye itiraz etmesin, bu gözler, gözlerimiz neler neler gördü.)
Üçüncüsü: Sağlık Bakanı neden hiçbir şey söylemiyor? Önerileri hangi doğrultudaydı: Kısıtlama yönünde mi, değil mi?
Dördüncüsü: İçişleri Bakanlığı genelgesinde “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatları doğrultusunda” dendiği halde, Cumhurbaşkanı Erdoğan neden “aldığım kararı değiştiriyorum” dememişti de “İçişleri Bakanlığı’nın aldığı kararı kaldırıyorum” demişti?
Beşincisi: Bu yüksek düzeyli insanlar yüz yüze geldiklerinde bütün bu bagajın yükü nasıl taşınıyor? Kamuoyunun önünde bir şey demeseler de, biz bize görüşmelerde küçük serzenişler yaşanıyor mu?
Altıncısı: Ve tabii en önemlisi, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde kararlar nasıl alınıyor da sonrasında bir sürü komplikasyon doğuyor? Sistemi savunanlar, böylece hızlı ve doğru karar almada büyük bir aşama kaydedileceğini söylüyorlardı, sırf şu karantina günlerinde alınan kararlar ve onların doğurduğu komplikasyonlardan sonra hâlâ böyle düşünüyorlar mı?
Bir arkadaşım, karantina günlerinde uzaktan kabine toplantılarından birini televizyondan izledikten sonra şöyle yazmıştı:
“Ben zaten son günlerde bütün arkadaşlarıma şunu söylüyorum: Bugün hayatımıza yön veren kararların alındığı ortamları bir kamerayla izleyebilseydi bu ülke, iktidar ancak yüzde beş oy alırdı ortaya sandık konulsa… Bundan iliklerime kadar eminim.”