RTÜK bundan sonra internet üzerinden radyo, televizyon veya isteğe bağlı yayıncılık yapan tüm mecralardaki içerikleri denetleyebilecek.
'İnternet üzerinden yapılan istismarı' önlemek amacıyla hazırlandığı söylenen yönetmeliğin, RTÜK'ün geçmiş kararları dikkate alındığında 'internet dünyasında sansür uygulaması için gerekçe olarak kullanılacağı uyarıları yapılıyor.
Düzenlemenin gündeme getirdiği soruları eski ve görevdeki RTÜK üyeleriyle konuştuk.
1- Hangi mecralar denetlenecek?
Düzenlemeyle Netflix, BluTV ve Puhutv gibi internet televizyonları RTÜK'ün denetimi altına alındı.
Netflix ve benzerleri gibi dijital platformlarda yayınlanan tüm dizi ve filmler RTÜK tarafından denetlenecek ve yayıncılık kurallarına aykırı bulunan tespitlerle ilgili yaptırım uygulanacak.
YouTube'da birisi çıkıyor ve düzenli olarak oradan yayın yapıyor. Eğer RTÜK bünyesindeki iş yükü el verirse ve teknik altyapı kurulursa, bu yayınların içerikleri de denetlenecek.
Yönetmeliği hazırlayan ekibin içerisinde olduğunu belirten eski RTÜK üyesi Hamit Ersoy, artık sadece Netflix ve benzerlerinin değil, YouTube üzerinden yayın yapan içeriklerin de RTÜK tarafından denetlenebileceğini ifade ediyor:
"Yayının yapıldığı mecradan bağımsız olarak, yayıncılık niteliği taşıyan her türlü içeriği denetlemek RTÜK'ün görevidir. Yeni yönetmelikle Netflix ve Blu Tv gibi platformlarda içerik denetimi yapılacak ve sadece bunlarla sınırlı kalmayacak."
"Örneğin YouTube'da birisi çıkıyor ve düzenli olarak oradan yayın yapıyor. Eğer RTÜK bünyesindeki iş yükü el verirse ve teknik altyapı kurulursa, bu yayınların içerikleri de denetlenecek. Eğer bu yayında, yayıncılık ilkelerine aykırılık tespit edilirse o zaman RTÜK, YouTube'un kendisini değil ilgili hesabını sorumlu tutar ve o hesaba erişim engellenir."
RTÜK üyesi Faruk Bildirici ise, "Özellikle de çeşitli dijital ortamlardan bağımsız habercilik yapan siteler, gazeteciler, YouTuberlar ve sair bireysel iletişimlerin bu yasal düzenleme ve yönetmelik kapsamına girmediği kanısındayım" diyor.
2- Haber sitelerinin içerikleri de denetlenecek mi?
İnternet yayıncılığı yapan ve yazılı içerik üreten haber siteleri, yeni yönetmeliğin denetim kapsamında yer almıyor.
Fakat ulusal ya da uluslararası haber sitelerinin sosyal medya hesaplarından yapılan canlı video yayınlar ya da belirli bir takvim dahilinde yapılan görsel yayınların da RTÜK denetimi kapsamına girip girmeyeceği belirsiz.
RTÜK'ün AKP'li üyesi Nurullah Öztürk, haber sitelerinin YouTube ya da Periscope gibi hesaplarından yapılan yayınların istisna kapsamında yer alacağını ve RTÜK denetimine tabi olmayacağını söylüyor.
Fakat eski RTÜK üyesi Hamit Ersoy'a göre bunun kararı, ilgili yayınlar hakkında RTÜK üyelerinin yapacağı yoruma bağlı olacak:
"Haber siteleri üzerinden yapılan ve birkaç saat süren bir yayın da RTÜK denetimi kapsamına girer mi? Bu konularda muhtemelen kurul üyeleri arasında tartışmalar yaşanacaktır. İstişareler sonucunda 9 üyenin 5'i, 'Evet, süresinden bağımsız olarak yayıncılık faaliyetidir' derse yönetmelik kapsamında değerlendireceklerdir. Üst kurulda yapılacak tartışmalar ve paydaşlardan alınacak görüşler doğrultusunda somutlaşacaktır."
3- İnternet yayınları üzerindeki denetimin kapsamı ne olacak?
RTÜK, yönetmelikle ilgili yaptığı yazılı açıklamasında 'radyo, televizyon ve isteğe bağlı yayın hizmetlerinin internet ortamından sunumu esnasında; çocukların ve gençlerin, fiziksel, zihinsel ve ahlaki gelişimine zarar verebilecek medya içeriklerine ilişkin ebeveyn kontrolü sağlanması gibi tedbirler alındığını' ifade ediyor.
Kişilerin bu platformlarla yaptığı sözleşme, devletin yüksek ahlak anlayışının dışında olmalı"
RTÜK üyesi Faruk Bildirici ise bu internet platformlarındaki yayınlara 'demokrasi, insan hakları, nefret söylemi, ayrımcılık, cinsiyetçilik, şiddeti körükleme, savaş çığırtkanlığı gibi temel insani değerler dışında' müdahale edilmemesi gerektiğini söylüyor.
Bildirici açıklamasında, "Umarım geçmişteki cezalandırıcı RTÜK pratikleri burada da devreye girmez ve RTÜK'teki çoğunluk grubu da yönetmelikteki gri alanları özgürlükler lehine değerlendirir. Kişilerin bu platformlarla yaptığı sözleşme, devletin yüksek ahlak anlayışının dışında olmalı" ifadelerine yer veriyor.
Örneğin Netflix, bazı çevreler tarafından bir süredir 'LGBT bireylere özendirici nitelikte içerik' sahibi olmakla eleştiriliyor.
Netflix'e yapılacak içerik denetlemesinde toplumsal cinsiyet eşitliğine karşı bir yaptırım uygulanıp uygulanmayacağı da merak edilenler arasında yer alıyor.
Yönetmeliği hazırlayan ekipte bulunan eski üye Ersoy, RTÜK'ün bu konuyla ilgili Avrupa ülkelerinden 'farklı' davranacağını bu 'esneklik' hakkına da sahip olduğunu belirtiyor:
"Toplumsal cinsiyet meselesi ve LGBT bireyleri özendirmek konusunda Türkiye, Avrupa Birliği ülkelerine göre daha daha hassas davranacak. Netflix'e yönelik içerik denetlemesi konusunda 'şiddet, nefret söylemi çocuk pornografisi' gibi konularda AB de bizim gibi hassastır ancak toplumsal cinsiyet konusunda anlayış farkımız var. Biz daha sert davranırız, onlar biraz daha esnek olur."
RTÜK'ün AKP'li üyesi Öztürk ise, yeni yönetmeliği sadece 'birkaç konunun denetlenmesi' hususuna indirgemenin doğru olmadığını ifade ediyor:
"İnternette çok ciddi şekilde istismar edilmeye açık ve denetimsiz bir alan var. Hem diğer televizyon yayıncıları ile haksız rekabet içerisinde olacaklar hem de RTÜK denetimine bağlı diğer yayıncılara göre toplumu ve çocukları daha fazla etkilemeye yönelik yayın yapacaklar… Buna karşın hiçbir denetim olmayacak. Bu talebi çok rasyonel bulmuyorum açıkçası."
4- Lisans ve denetim süreci nasıl işleyecek?
İnternet ortamında radyo, televizyon ya da isteğe bağlı yayın sunmak için talepte bulunan kuruluşlara RTÜK tarafından lisans verilecek.
On yıl süreyle verilecek bu lisansların yıllık ücreti; radyo yayın lisansı için 10 Bin TL, televizyon yayın lisansı ve isteğe bağlı yayın lisansı için 100 bin TL olacak.
İnternet ortamından tele alışveriş konulu tematik yayın lisans ücretleri ise bu tutarların beş katı olarak hesaplanacak.
RTÜK'ten yapılan yazılı açıklamaya göre 'bireysel yayın ve iletişim hizmetlerini internet ortamından iletmeye özgülenmiş platformlar (haber, film ve dizi yayınları hariç) ile gerçek ve tüzel kişiler' söz konusu düzenlemenin kapsamı dışında tutuluyor.
Fakat 'özgülenmiş platformlar' tarifiyle tam olarak hangi platformların kastedildiğine dair belirsizlik bulunuyor.
Yayın lisansı bulunmaksızın internet ortamından yayın hizmeti sunulduğunun tespiti durumunda ise, 72 saat içerisinde 3 aya tekabül eden lisans ücreti yatıran kuruluşların, 3 ay süreyle yayın yapmasına izin verilecek.
5- Yönetmeliği eleştirenler ne diyor?
Yönetmelik, internet yayınlarını denetime ilişkin ifadelerin belirsiz olması ve üst kurul üyeleri tarafından subjektif yorumlanabileceği eleştirileri alıyor.
RTÜK üyesi İlhan Taşçı, bu yönetmelikle birlikte radyo ve televizyonlarından ardından ilk kez internet mecrası ve isteğe bağılı yayınlar denetim altına alınacağını ifade ediyor:
"Yazılı, görsel medya ve yayıncılığın sıkı denetim altına alındığı, ekran komiserlerinin canhıraş görev yaptığı, gazete manşetlerinin saray eşrafında belirlendiği ortamda internet boş geçilemezdi ve öyle de yapıldı. Uygulama yönetmeliği özgürlük alanını tıkayan bir yönetmelik olarak tarihe geçecektir."
"RTÜK yönetmeliğini bir cümleyle tanımlayabilirim: Türkiye sansür tarihinin en büyük adımı!"
"Artık interneti RTÜK gözetleyecek. Ancak sorun şu ki RTÜK'ün teknik alt yapısı ve insan kaynağının bu konuda yeterliliği tartışmalıdır. Göç yolda düzülecek ama subjektif ölçütlerle denetim yapılacak. Bu denetimin sınırları, uygulama esnasında belirlenecek."
"YouTube, Netflix ve Periscope mevzuatın geniş yorumuyla her şekilde denetlenir ve RTÜK radarına takılabilirler. Belki de Türkiye, dünyanın pek çok ülkesinde yayıncılık yapan NETFLİX'i yasaklayan ilk çağdaş ülke olabilir. Suudi Arabistan'ın NETFLİX'le ilgili sansür uygulamalarını görüyoruz. Türkiye kendini Suudi rejimiyle aynı kategoriye mi yerleştirmek istiyor?'"
"Yabancı şarkı kliplerini, bu şarkıların sözlerini Türkçe'ye çevirerek denetleyen ve cezalandıran RTÜK'ün internet alanında neler yapabileceğinin sınırları da en az internet mecrası kadar uçsuz bucaksız olacaktır. Hepsini uygulamada göreceğiz."
Hukukçu Kerem Altıparmak ise Twitter hesabından yaptığı paylaşımında yönetmeliği, "Bugün yayımlanan İnternet üzerinden televizyon yayıncılığına ilişkin RTÜK yönetmeliğini bir cümleyle tanımlayabilirim: Türkiye sansür tarihinin en büyük adımı!" şeklinde yorumladı.
Altıparmak, yeni RTÜK yönetmeliği uyarınca alternatif haber ve yayın yapan herkesin etkileneceğini ve hükümet aleyhine yapılacak her türlü yayının kontrol altına alınacağını söylüyor.
6- AKP'li RTÜK üyeleri, 'internette sansür' eleştirisine ne diyor?
RTÜK üyesi Nurullah Öztürk, tüm ülkelerin internet yayınları üzerinde benzer denetim mekanizmaları olduğunu ve bunun 'sansür' anlamına gelmediğini ifade ediyor:
'Yeni yönetmeliğe sansür denilecekse, dünyada sansür yapmayan hiçbir ülke yok demektir. İngiltere, Fransa ve Amerika dahil… Çünkü bunların her birinde RTÜK benzeri kurumlar vardır ve bu kurumlar hangi mecradan yapılırsa yapılsın yayın içeriklerini denetleyen kamu otoriteleridir."
"RTÜK benzeri bu kuruluşların toplantılarına katılıyorum ve bırakın Netflix gibi düzenlemeleri, YouTube ve diğer sosyal medya mecralarının özellikle seçim dönemlerinde çok sıkı takip edilmesini talep eden düzenlemeleri ya da talepleri bulunuyor."
Yönetmeliği hazırlayan ekipte bulunduğunu ifade eden eski RTÜK üyesi Hamit Ersoy da internet yayınlarını denetim hususunda tüm ülkelerin benzer düzenlemeler yaptığını ifade ediyor:
"AB geçtiğimiz Kasım ayı itibariyle Görsel İşlemler ve Hizmetler direktifini yeniledi ve şu anda tüm üye ülkeler AB direktifini ulusal mevzuata uyarlama sürecini yaşıyorlar. Bu direktifin; video paylaşım olanağı sağlayan tüm internet mecralarının denetlenmesi için yenilendiği hususu açıkça ifade ediliyor. Denetleme alanları da belli, çocuk pornografisi, şiddet, terör, nefret söylemi… Biz de bundan farklı bir şey yapmayacağız."