9 Ağustos seçimlerinde Lukaşenko’nun galip ilan edilmesi sonrası başlayan Belarus protestoları ilk haftasını doldurmak üzere.
Gençlerin çoğunlukta olduğu gösterilere çeşitli meslek grupları da iş bırakarak destek vermeye başladı. Dünyanın dikkat kesildiği Minsk’te bugün, seçim gecesi polis tarafından öldürülen genç Aleksandr Taraykovski için anma merasimi düzenlendi.
Seçimlerin ardından ülkeden ayrılıp Litvanya’ya giden muhalif aday Svetlana Tikhanovskaya, ülkedeki tüm belediye başkanlarına hafta sonu barışçıl eylemler düzenleme çağrısı yapmıştı.
Lukaşenko’ya yakın sendikalar greve gitti
İlk grev eylemi, 13 Ağustos’ta gübre üreticisi Grodno Azot’un işçilerden geldi. Lukaşenko’nun istifasını, polis şiddetinin bitmesini isteyen işçileri 14 Ağustos’ta Minsk yakınlarında kurulu kamyon ve inşaat araçları üreten BelAZ fabrikasının çalışanları takip etti. Aynı gün Minsk Traktörcüler Odası hükümet binasına yürürken demiryolu işçileri de onlara katıldı. Siyasi suçluların serbest bırakılması ve oyların yeniden sayılması talep edildi.
Ülkenin batısında yer alan Hrodna şehrinde bulunan kimyasal tesisin işçileri de şehir merkezine yürüdü. Farklı yerlerden aynı cümleleri haykırdılar:
“Oylarımız çalındı, biz onu seçmedik!”
Belarus’un milli hava yolları şirketi Belavia ve Minsk Uluslararası Havalimanı çalışanları da grev yapanlar arasındaydı:
İşçilerin çoğunun Lukaşenko bağlantılı sendikalara üye olduğu belirtiliyor.
Polis ve askerlerden üniforma yakma/çöpe atma protestosu
Protestoculara en çok cesaret veren görüntüler, ülkenin dört bir yanından gelen üniforma yakma görüntüleriydi. Emniyet güçlerinden onlarca memur ve ordudan onlarca asker, üniformalarını çıkardı ve protestoculardan özür diledi. Sokaktaki göstericilere çiçek dağıtan asker görüntüleri hafta boyunca sık sık paylaşıldı.
Devlet Filarmoni Orkestrası’nın üyeleri de başkent Minsk’te, ellerinde “Sesim/Oyum çalındı” yazılı pankartlarla açık hava konseri verdi.
Avrupa Birliği seçimleri tanımadı
Geçtiğimiz Pazar günkü seçimler AB ve ABD tarafından kınanmıştı. BBC’ye konuşan Litvanya Dışişleri Bakanı Linas Linkevičius, Tikhanovskaya’nın sonuçlara itiraz etmek için merkez seçim kuruluna gitmesi sonrası 7 saat süresince gözaltında tutulduğunu aktarmıştı.
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, seçim sonuçları ve protestolara yönelik müdahaleler ile ilgili, “Belarus makamlarının eylemlerini değerlendireceğiz ve AB’nin Belarus’la ilişkisini derinlemesine gözden geçireceğiz” dedi.
Borrell, AB üyesi 27 ülkeyle yapılan istişarenin ardından hazırlanan açıklamaya değinerek, Belarus makamlarının uyguladığı “orantısız ve kabul edilemez şiddetin” en az bir kişinin ölümüne ve çok sayıda kişinin yaralanmasına yol açtığını hatırlattı.
Tutuklanan protestoculardan birinin iki çocuğu “babamı serbest bırak” pankartı taşıyor.
Borrell, seçimler öncesinde düzenlenen geniş katılımlı protestolara atıfta bulunarak “Belarus halkı, demokratik değişim yönündeki arzusunu seçim kampanyasında gösterdi. Belarus halkı bundan daha iyisini hak ediyor” dedi.
“Seçimler ne özgür ne de adildi” diyen Borrell, Belaruslu gözlemciler tarafından sunulan raporların, seçimlerin uluslararası standartları karşılamadığını ortaya koyduğunu söyledi.
Borrell, AB’nin Belarus’a uygulayabileceği yaptırımlar arasında, “gözlemlenen şiddetten, haksız tutuklamalardan ve seçim sonuçlarının tahrifinden sorumlu olanlara yönelik önlemleri” saydı.
Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ise Belarus yönetimine temel hak ve hürriyetlere saygı duyma çağrısında bulundu, “Barışçı göstericilere kötü muamelede bulunma ve şiddet uygulama politikalarının, Avrupa topraklarında yeri yoktur” dedi.
Lukaşenko: Polonya, Ukrayna ve Hollanda’nın oyununa gelmeyin
Siyasi kariyerinin en zor günlerini geçiren Belarus lideri, seçimlerden kısa bir süre önce tutuklanan Rus şirketi Wagner’in 33 paralı askerini Rusya’ya iade etti. Düne kadar tutukluları komşu ülkeye vermemekte ısrarcı olan Lukaşenko seçimden önce ülkede 150 kadar paralı askerin bulunduğunu ve bunların ülkede karışıklık çıkarmak istediklerini söylemişti.
Dün akşam devlet televizyonunda kameraların karşısına geçen Lukaşenko, “Sizi ve çocuklarımızı mayın eşeği gibi kullandıklarını anlayın” cümleleriyle protestoculara seslendi:
Lukaşenko, “Polonya’dan, Hollanda’dan, Ukrayna’dan ve Rusya’daki muhalif örgütlerden Belarus’a gelenler olduğunu ve ülkesine karşı saldırganlığın başladığını” savundu, devamında şunları söyledi:
“Böyle bir durumda ne yapabilirim? Minsk alt üst oluncaya kadar oturup beklememi mi istiyorsunuz? Bu şekilde durumu istikrara kavuşturamayız. Bu yüzden durmanız, başınızı iki elinizin arasına alarak sakinleşmeniz lazım. Düzeni yeniden sağlamamıza ve ülkeye dışardan gelenlerle ilgilenmemize izin vermeniz lazım.”