“Ahcik Aratyan, sizden rica ediyorum sahiden siz kimsiniz? Ben, sizin ilk tweetlerinizden çok etkilenmiş ve işte Anadolunun topraklarından fışkıran, aydın, Türkiye sevdalısı Ermeni asıllı Türk Vatandaşı diye dünyaya haykırmıştım. Hakkınızda yanıldım mı? Söyleyin sahi siz kimsiniz!”
Bu hayal kırıklığını dile getiren Twitter kullanıcısı, kendisini “Makina Mühendisi (İTÜ). Kula Kulluk Etmeyen, Bağımsız Bir Türkiye Sevdalısı ve Galatasaraylıyım. Özgürlük ve Bağımsızlık Benim Karakterimdir” diye tanıtan Cemal Kurum… Hesabındaki sabitlenmiş görselde de Uğur Mumcu’nun fotoğrafı yer alıyor.
Ona bu satırları, teyit.org’un Ahcik Aratyan’la ilgili araştırması yazdırmış. Zaten yakınmasına da teyit.org’un araştırmasının sonucunu eklemiş:
“Kendini İspanya’da görevli bir akademisyen olarak tanıtan Twitter hesabı gerçek değil. Ermeni akademisyen Ahcik Aratyan isimli bir akademisyen yok.
“Hesapla ilişkilendirilen isme ve fotoğrafa ilişkin arama motorlarından bir sonuç alınamıyor.
“Ahcik Aratyan ismiyle Universidad Complutense Madrid kayıtlarında bir bilgi bulunmuyor.
“Akademik veri tabanlarında bu kişiyle ilgili bir veriye ulaşılamıyor.”
Teyit.org pişmiş aşa su katmasaydı, kimbilir kim olan Ahcik Aratyan, ‘Türkçü-Ermeni’lere duyulan sevgi ve saygıdan ekmek yemeye devam edecekti ama işler şimdilik biraz sıkıntıya girmiş görünüyor. ‘Biraz’ diyoruz, çünkü Ahcik Aratyan, hesabına gelen ve kimliğini sorgulamaya başlayan gönderileri gizlediği için Türkiye milliyetçilerinin ve ulusalcılarının son gözdesi olmaya devam ediyor. Yani Cemal Kurum’u çok etkileyen “ilk tweetler” bazılarının üzerinde hâlâ çok etkili. Mesela şöyle tivitler:
“Bazı İspanyollar bana ‘Türkiye’de ırkçılığa maruz kaldığın için mi buraya geldin’ diye soruyor… Ben de onlara, ‘hayır, yetim bir Ermeni çocuğu okutup profesör yapan Türk halkının insanlığını temsil etmek için geldim!’ diyorum.”
Bu sabitlenmiş tivit 88 bin kez beğenilmiş, 13 bin kez ritivit edilmiş ve hakkında 2 bine yakın yorum yapılmış.
Ahcik Aratyan’ın bir kalp çalma uzmanı olduğu kadar kimin kalbinin kapısını çalacağını da çok iyi bildiği anlaşılıyor. Nitekim çaldığı kapılardan bakın nasıl tepkiler almış:
“Baş tacımız. Helal olsun yediğin içtiğin ekmek ve su.”
“Yemin ederim ahde vefa bu olsa gerek… Gözlerim doldu, binlerce teşekkür; bizim canımıza kanımıza.”
“Türkiye cumhuriyetinin bir neferi, ferdi olarak siz sayın hocamı ayakta alkışlıyorum, şükranlarımı sunuyorum. Ahde vefa kavramını unutmamanız çok güzel bir şey.”
“Helal olsun, içimizdeki kansızlara kapak olsun.”
“Prof. Hanım, bir Türk olarak teşekkür ediyorum. Ancak, ifadeniz gerçeği anlatmıyor. Neden mi? Çünkü sizi (yetimleri) büyütüp-okutan Türk devletidir. Türk halkı elbette yardımsever ve insancıldır.”
“Ayyyyy cok duygulandırdın ama beni. Başarıların daim olsun kalbi kocaman kadın. Memleket dolusu sevgiler sana kızçemiz.”
Bir örneğini daha önce Serbestiyet’te yayımladığımız (https://serbestiyet.com/featured/sozde-ermeni-mahcupadis-40-bin-kisiyi-nasil-trolledi-42058/)
bu tür ‘Türkçü-Ermeni’ trol hesapların altına girilen ‘yorum’larda dikkati çeken bir özellik burada da karşımıza çıkıyor: Ermenilerle Türklerin aslında kardeş olduğu, fakat Ermenilerin emperyalistlerin oyununa gelmesi sonucunda bu kardeşliğin bozulduğu… Yine de Türklerle Ermenilerin kardeş olduğu fikri, bu yorumların ana temasını oluşturuyor; o kadar ki bu hesapların trol olduğunu ortaya çıkaranlar kınanıyor, “Gerçek olmasa da dostluğu, kardeşliği teşvik ediyor, bu neden rahatsız ediyor sizi” gibi târizler dile getiriliyor.
Ne var ki zaten hiç olmayan “eşit yurttaşlık” vurgusu bir yana, ‘kardeşlik’ vurgusunun da onay alıp alkışlanması için hesap sahibi ‘sözde’ Ermeninin bu kimliğinden önemli ölçüde sıyrılmış olması ve kendisini esasen ‘Türk’ olarak tarif etmesi gerekiyor.