Dün (2 Aralık) video konferans aracılığıyla gerçekleştirilen NATO dışişleri bakanları toplantısında, ABD Dışişleri Bakanı Pompeo’nun Türkiye’ye Doğu Akdeniz’de müttefikleriyle tansiyonu yükselttiği ve S-400 hava savunma sistemlerini satın alarak Rusya’ya hediye verdiği suçlamalarında bulunduğu belirtildi. Haberde, bunun üzerine Çavuşoğlu’nun da Pompeo’yu Avrupalı müttefikleri telefonla arayarak Türkiye’ye karşı kışkırtmak, bölgesel sorunlarda Yunanistan’a körükörüne destek vermek ve Ankara’ya Patriot hava savunma sistemleri satmaya yanaşmamakla suçladığı kaydedildi.
Çavuşoğlu’nun ayrıca “Türkiye IŞİD’e karşı savaşırken ABD’nin Suriye’deki terörist Kürt örgütleri desteklediği” suçlamasında bulunduğu, Dağlık Karabağ konusunda da ABD ve Fransa’nın Ermenistan’ın yanında yer alarak durumu kötüleştirdiğini söylediği ifade edildi.
“Pompeo giderayak gerilim yaratmak istedi”
Politico, tartışmanın NATO üyesi ülkelerden çeşitli heyetlerce de teyit edildiğini kaydetti. Pompeo’nun, görevi 20 Ocak’ta Joe Biden’a devretmesi planlanan Trump yönetiminin dışişleri bakanı olduğuna; dolayısıyla bunun muhtemelen Pompeo’nun katıldığı son NATO dışişleri bakanları toplantısı olacağına işaret edildi. Haberde bazı diplomatlardan, Pompeo’nun “bu son toplantıyı giderayak Biden yönetimine zorluk çıkarmak amacıyla gerilim yaratmak için kullandığı” değerlendirmesine de yer verildi.
Politico’nun haberinde, aralarında Fransa’nın da bulunduğu bazı müttefiklerin Türkiye’ye karşı Pompeo’ya destek verdiği; Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian’ın Ankara’nın tutumunu kınayarak “Türkiye Rusya’nın saldırgan müdahaleciliğine göz kırparsa İttifak içinde uyumu sağlamak imkânsız hale gelir” görüşünü dile getirdiği de yer alıyor.
“Türkiye dışlandı”
Politico, toplantının sonuna doğru Türkiye’nin 30 üyeli ittifak içinde dışlanmış bir görünüm sergilediğini belirterek, Çavuşoğlu’nun yinelediği NATO’nun Libya’da rol alması çağrısının diğer üyelerce reddedildiğini; Türkiye’nin Trablus merkezli Ulusal Mutabakat Hükümetini desteklemek uğrun ülkeye silah ve paralı asker göndermek suretiyle çatışmaları kızıştırmakla suçlandığını yazıyor.
Çavuşoğlu’nun Pompeo’yu ve ABD’yi Doğu Akdeniz’deki anlaşmazlıkta Yunanistan tarafında yer alıp maksimalist bir tavır almakla eleştirmesi üzerine, Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias’ın “Yunanistan’ın tutumu maksimalistse o zaman uluslararası hukuk da maksimalist” yanıtını verdiği belirtiliyor.
Politico’nun NATO diplomatlarından aktardığı bilgiye göre, Türkiye toplantıda Almanya konusunda çifte mesaj verdi. Çavuşoğlu’nun bir yandan Almanya’nın Doğu Akdeniz’deki diyalog çabalarına değinerek Berlin yönetiminin “dürüst arabuluculuk” rolünü övdüğü, diğer yandan 22 Kasım’da Doğu Akdeniz’de görev yapan bir Alman fırkateyninin bir Türk kargo gemisine düzenlediği operasyonu “korsanlık” diye eleştirdiği kaydedildi.
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, toplantı sonrasında gazetecilerin Pompeo ile Çavuşoğlu arasındaki ağız dalaşıyla ilgili sorduğu bir soruyu yanıtlamaktan kaçınırken, Türkiye ile Yunanistan arasında NATO öncülüğünde oluşturulan ayrıştırma usulleri mekanizmasına dikkat çekerek bu mekanizmanın gerilimi düşürdüğüne işaret etti. Stoltenberg, “Mekanizmanın Türk ve Yunan orduları arasında olay ve kaza yaşanma riskini azaltmaya yardımcı olduğunu gördük. Tabii ki bu altta yatan ana sorunu çözmüyor” diyerek, asıl çözümün Almanya öncülüğündeki diyalog çabalarına ve Yunanistan ile Türkiye’nin siyasi iradesine bağlı olduğunu da sözlerine ekledi.
Kaynak: Deutsche Welle Türkçe