Ana SayfaAli Babacan: Türkiye şu anda felç olmuş durumda

Ali Babacan: Türkiye şu anda felç olmuş durumda

 

Ali Babacan'ın konuşmasından satırbaşları:

 

"Meclis dar bir kadronun arzusunu yerine getirme makinesi değildir"

 

Meclis'in adeta yasa çıkartma makinesine dönüştüğünü ifade eden DEVA PARTİSİ lideri Babacan, "Demokrasilerde meselelerin iyi istişare edilmesi gerekir. Meclis sadece dar bir kadronun arzusunu yerine getirme makinesi değildir. Böyle bir meclis kabul edilemez."

 

“TBMM’nin 100. yılını kutlayacağız. Savaş yıllarında bile her şeyi ben bilirim diye bir şey yoktu. Atacağı her adımda bir siyasi meşruiyet arayan ve bir hukuk zemini arayan bir yönetim anlayışı vardı. İstiklal Savaşı’nın ortasında bile bir siyasi meşruiyet arayışı vardı. Savaşın ortasında bile o Meclis çalışmıştır. Türkiye, 100 yıl öncesindeki Birinci Meclis ruhunun bile gerisinde."

 

"Salgın krizi kutuplaştırmayla aşılamaz"

 

Hükümetin Koronavirüs salgınıyla ilgili aldığı önlemleri de yorumlayan Ali Babacan, "Bu sürecin toplumsal mutabakat anlayışıyla yönetilmesi lazım. Sivil toplum siyasi partiler bu sürecin içinde olmalı. İktidar bu süreci dar bir kadro ile kapalı bir ortamda yönetiyor. Alınan kararların doğruluğu ve yanlışlığından bağımsız olarak alınan kararlar dar bir çevrede alınırsa, kararların toplumsal olarak benimsenmesi için sahiplenilmesi çok zor olur. Benim çağrım iktidarın bu süreci daha katılımcı bir anlayışla yönetmesi, bilime ve akla dayanması. Türkiye bu krizi kutuplaştırmayla, düşman aramayla aşamaz."

 

"Türkiye şu an felç olmuş durumda"

 

"Bu kriz uluslararası bir dayanışma ile aşılır. Ne sağlık boyutunu ne ekonomi boyutunu tek başına aşamazsınız. Sadece büyütürsünüz. En büyük ekonomi bile içe kapanırsa küçülür. Dayanışma mekanizmaları çok önemli. Krizden önce dünyadaki pek çok Merkez Bankası kendi arasında bir network kurmuşlardı. Salgın başlayınca bu network genişletildi. G-20 ülkelerinin pek çoğu bunun içerisinde. Türkiye ise bu dayanışmanın dışında kaldı. Türkiye şu anda felç olmuş durumda, yabancı düşmanlığı ile iktidar kendini sıkıştırdı.  Yazıktır bir inatlaşma uğruna bu ülke fakirleşir. 'Biz Bize Yeteriz' deniyor ama ne zaman yeteriz, ortak aklı çalıştırdığımız zaman yeteriz

 

"Devlet toplumdan daha güçlü olursa toplumu ezer"

 

Ekonomide kapsamlı bir bakış açısını olmadığını, güvenin olmadığı bir ortamda krizin çözülemeyeceğini kaydeden Babacan "belirsizliğin bir olduğu bir ortamda ekonomide bir toparlanma mümkün olmaz. Türkiye döviz kaynağı bulamazsa kriz derinleşir."

 

Kurumları güçlü olan ülkelerin bu krizi daha iyi yönettiğini belirten Babacan "Devletin güçlü olması önemli ama bir o kadar da toplumun gücünün olması gerekiyor. Devlet toplumdan daha güçlü olur ve o denge sağlanmazsa devlet toplumu ezer. Güçlü hukuk, güçlü kurum ve güçlü toplum olmalı. Toplumun gücü nereden gelir? Toplumun gücü sadece seçimden seçime, sandıktan sandığa işleyen bir demokrasi değildir. Toplumun gücü sivil toplumun yüksek sesle konuşabilmesi görüşünü açıkça söyleyebilmesidir. Toplumun gücü aynı zamanda medya özgürlüğüdür, ifade özgürlüğüdür. Topluma kulağı tıkamak, siyasi partileri yok saymak, meclisi hızlı kanun makinesi olarak kullanmak; bu şekilde devam ederse ülkenin geleceğinden hepimiz korkmalıyız."

 

"Akademisyenler en özgür bırakmamız gerekenler"

 

"Kendi içinde vicdan muhasebesi yapan, istemeye istemeye elini kaldıran çok sayıda milletvekili var. Ama ülkedeki genel iklim mecliste o vicdanının ortaya çıkmasını engelliyor. Akademisyenler en özgür bırakmamız gereken insanlar. Baskı altın alınmış, susturulmuş akademisyenlerden bilim bekleyemezsiniz. Fikir zenginliğinden korkmamak gerek.

 

"Paranın siyasete hükmetmesi büyük tehlike."

 

"Dünyada milyarderler kulübü gittikçe büyüyor. Paranın sermayeye hükmetmesi dünya için büyük bir tehlike. ABD'de seçim bağışlarında üst limitler vardı. Bunlar kaldırıldı. Yani büyük şirketseniz herkese adaylıklar konusunda yardımcı olabiliyorsunuz. Seçilenler kendilerine yardım edenlere borçlu hissediyor. Siyasetin finansmanının helal, şeffaf ve yaygın kaynaklardan karşılanması lazım. Bu dünya için de Türkiye için de geçerli. Toplum zenginleştiğinde daha büyüyen bir ekonomide sermaye sahipleri de daha çok iş yapacaktır."

 

"İnfaz yasası maalesef tek bir perspektiften hazırlanmış bir yasadır.”

 

"İktidarın küçük ortağının bu düzenlemeyle ilgili kendilerine özel talepleri olduğu bir gerçek. Bu düzenleme onların perspektifiyle yapılmış bir düzenleme.  Geniş bir perspektiften baktığımızda, insanların özgürlük hakkından, adaletten söz ediyorsak bunun dar parti çıkarlarına, onların yakın çevresinin çıkarlarına yönelik bir düzenleme olması kabul edilemez" dedi. 

- Advertisment -