Hollanda’da çifte vatandaşlığa sahip göçmen kökenli ebeveynlerin kasıtlı bir şekilde dolandırıcılıkla suçlanarak mağdur edildiğinin ortaya çıktığı “çocuk bakımı ödeneği skandalı” sonrası suçlamalara hedef olan hükümet, genel seçimlere iki ay kala istifa etti.
BBC Türkçe’nin haberine göre Hollanda Başbakanı Rutte, çocuk bakımı ödeneği konusunda, “devletin zayıfları koruma ve riskleri dağıtma görevini” yerine getirmediğini söyledi.
“Devlet güçsüzleri korumalıydı” diyen Rutte, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Masum insanlar suçlandı, hayatları mahvoldu. Meclis bu konuda eksik ve yanlış bilgilendirildi.”
Haksızlığa uğrayan ailelerin mağduriyetinin giderilmesi için çalışmaya devam edeceklerini söyleyen Rutte, siyaseti bırakıp bırakmayacağı yönündeki bir soruya, “Parti lideri olarak istifa etmeyi düşünmüyorum. Bunun kararını vermek 17 Mart’ta seçmenlere düşüyor” yanıtını verdi.
‘Eşi görülmemiş adaletsizlik’
BBC Türkçe’nin haberinde skandal ve skandalın ortaya çıkış süreci şöyle anlatılıyor:
Hollanda Meclis Soruşturma Komisyonu, Aralık ayı ortalarında yayımladığı raporda, ikinci Mark Rutte hükümeti (2012-2017) döneminde çifte pasaportlu yaklaşık 30 bin ebeveyne, “eşi görülmemiş adaletsizlik” yapıldığını belirtmişti.
Başbakan Mark Rutte, raporun ardından aileler ve kamuoyundan özür dileyerek, mağdur edilen ailelere tazminat ödeneceğini açıklamıştı. Ancak koalisyon ortağı siyasi partiler, skandalın ekonomik sonuçlarının yanısıra siyasi sorumluluğunun da üstlenilmesi gerektiğine işaret ederek, istifa konusunu gündeme getirdi.
Geçen dönem hükümet ortağı olan İşçi Partisi (PvdA) lideri ve eski Sosyal İşler Bakanı Lodewijk Ascher, eleştiriler üzerine Perşembe günü genel başkanlık görevinden istifa ettiğini açıklamıştı.
Siyasi sorumluluğu üstlendiler
Hükümeti oluşturan dört siyasi partinin lideri, Perşembe (14 Ocak) akşamı toplanarak istifa kararını görüştü. Liderler, skandalla ilgili siyasi sorumluluğun üstlenilmesini benimsedi. Cuma günkü bakanlar kurulu toplantısı, 2017’den beri görevde olan üçüncü Rutte hükümetinin son kabine toplantısı oldu.
Hollanda’da, misafir işçi anlaşması kapsamında Türkiye ve Fas kökenli göçmenlerin çifte vatandaşlık hakkı bulunuyor.
Ülkede çocuk yardımı alan yabancı kökenli aileler, 2012 yılından itibaren vergi makamları tarafından sıkı bir araştırmaya tâbi tutuldu. Ek başvurularını eksik dolduran ya da az kişisel katkı ödeyen aileler, vergi dairesi tarafından dolandırıcı kabul edildi.
Meclis Soruşturma Komisyonuna göre, vergi makamları, çifte vatandaşlığı, şüpheli olmak için bir neden olarak gördü. Vergi dairesi, herhangi bir neden göstermeden, birçok göçmen ailenin ödeneğini kesti.
Birçok ebeveyn, dolandırıcı muamelesi görerek aldıkları yardımı geri ödemeye zorlandı. Bunun sonucu ciddi mali ve sosyal sorunlar ortaya çıktı.
Mağdurların dâvâ açması üzerine, Hıristiyan Demokrat Parti (CDA) Milletvekili Pieter Omtzigt konuyu Meclis gündemine taşıdı.
Oluşturulan Meclis Soruşturma Komisyonu, bütün tarafları dinledi. Hazırlanan raporda, vergi makamlarının, “hukukun üstünlüğünün temel ilkelerini ihlâl ettiği” vurgulandı. Raporda, skandala göz yumdukları gerekçesiyle bakanlar, vergi memurları ve bazı yargı mensupları eleştirildi.
Hollanda Ulusal Kamu Denetçisi (Ombudsman) Reşner van Zutphen de, çocuk bakımı ödeneği skandalı ile “suçsuz insanların devlet tarafından inanılmaz derecede sert şekilde kurban edildiğini” belirterek, “Bunun Hollanda’da olması çok kötü” demişti.