MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu. Bahçeli’nin konuşmasında dikkati en çok, Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ’a yönelik silahlı ve sopalı saldırıyı, gündeme gelmek için bizzat Özdağ’ın kendisinin organize ettiği iddiası çekti.
Bahçeli, Özdağ’a saldırı hakkında şöyle dedi:
“Suç ve suçluyu uzaklarda araştırmasınlar. Sicili kabarık bir siyasetçinin evinin balkonuna kamera yerleştirip kavga anını kayda aldırması, sonra da dönüp masumiyet pozuna bürünmesi, bununla da yetinmeyip ‘bana saldırdılar’ çığırtkanlığına tevessül etmesi bildik bir numaradır.”
MHP lideri, konuşmasında bunun dışında şu görüşleri dile getirdi:
“Üç beş kendini bilmezin, beş on densizin karalamasıyla yolumuzdan dönecek değiliz. Mahcubiyetimiz yok ki yüzümüz kızarsın. Mağlubiyetimiz yok ki başımız öne eğilsin. Açığımız yok ki korkularımız öne çıksın. Biz, onun bunun ne dediğine bakmıyoruz.
“Kem gözler, kötü sözler, ölü özler boşuna heveslenmesin, Allah’ın inayetiyle surumuzda delik, şuurumuzda gedik açtırmayız. Açarız diyen varsa alnını karışlar, hesabını sorarız. Fanatizmin tutsağı, fenalığın uşağı olanların Milliyetçi Hareket Partisi’yle aşık atamayacaklarını, boy ölçüşemeyeceklerini tecrübeyle biliriz. Karanlık emellerini bizim üzerimizden ibra ve icra etmek üzere emre amade şekilde bekleşenler çölde gemi yolu gözleyenler kadar alık, kutupta deve kervanı bekleyenler kadar da ahmaktırlar.
“Milliyetçi Hareket Partisi’ni şiddet yanlısı göstermek, sokak diline saplanıp kaldığını iddia ve hatta bu yolla ilzam etmek ayıplı ve ahlaksız bir suçlamadır.
“İnsan sevgimizin sadakasını versek yedi sülalelerine yetecek olan çevrelerin partimizi kavga ve karışıklıkla bir gösterme çabası hayasız bir tuzaktır. Biz bu tuzağa düşmeyiz, bu oyuna gelmeyiz. Alçakça tezgâhlanmış kara kampanyalara asla teslim olmayız. Hele hele önüne gelenin vurup güç denemesi yapacağı bir kum torbası hiç değiliz. Yumuşak başlı isek de uysal koyun görülemeyiz. Çakallık yapana bozkurt gibi dikiliriz. Bir adım yaklaşana on adımla koşarız. Bir el uzatanı koca bir yürekle kucaklarız. Ancak ülkemize ve ülkülerimize kefen biçen olursa da, o kefeni başlarına geçiririz.
“Hiç kimse şiddet ihalesini üstümüze yıkmaya çalışmasın. Bunu aklından dahi geçirmesin. Millet nam ve hesabına bir tehdit olursa değil kavga ölümü bile göze alırız. Gündeme gelmek için kendilerine saldırı organize edenler veya sudan sebeplerle ve kişisel anlaşmazlıklarla husumet çemberine sıkışanlar, tavsiyem odur ki, suç ve suçluyu uzaklarda araştırmasınlar.
“Erken seçim zorlamasıyla birlikte CHP ve İP’in ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’ çalışmalarında son aşamaya gelmeleri, kaldı ki, dış tazyikin momentiyle en son Rusya’daki gibi bir krizin doğması yönünde hazırlıkların ikmal ve ihtimali hafife alınmaması gereken tehlike sinyalleri arasındadır. Bu kapsamda, Boğaziçi Üniversitesi’nde 24 gündür süregelen eylemler bize göre bir prova niteliği taşımaktadır.
“YPG’nin iğrenç afişlerini asmak, PKK’nın kirli flamalarını sallamak, bebek katilinin kanlı posterlerini taşıyıp parti görünümlü örgüt binalarında mahfuz tutmak insan haklarının evrensel prensiplerinin neresinde yazılıdır? HDP’yi savunmak Türkiye’nin egemenlik haklarını yok saymaktır. HDP’nin kapatılmasına karşı çıkmak adaleti ve terörle mücadeleyi sekteye uğratmaktır. Asıl demokrasi düşmanı, asıl özgürlük düşmanı, asıl insanlık düşmanı Mehmetlerimize kurşun sıkanlarla kolkola girenler, polislerimize pusu kuranlarla yanak yanağa verenlerdir.”