Myanmar’da Ordunun bir darbeyle Aung San Suu Kyi’nin lideri olduğu Demokrasi İçin Ulusal Birlik Partisi’ni (NLD) iktidardan uzaklaştırmasına ABD ve AB ile Çin ve Rusya’dan gelen tepkiler arasındaki büyük fark neye işaret ediyor? Çin ve Rusya, Myanmar’da farklı çıkarları olsa da coğrafi konumu nedeniyle büyük bir stratejik önem arz eden bu ülkede Batı’ya karşı bir blok gibi davranabilir mi?
Turkrus.com’un Rus basınından yaptığı toparlamalara bakılırsa, oradaki yorumlar ağırlıklı olarak böyle. Sitede bugün (23 Şubat) yer alan “Yeni hibrid savaş Myanmar mı?” başlıklı haberde Batı’nın tavizsiz ve sert karşı çıkışı ile Rusya ve Çin’in darbecileri açıktan eleştirmeyen tutumu karşılaştırılıyor:
“BM ve Avrupa Birliği (AB) başta olmak üzere uluslararası toplum darbeyi kınamış; Türkiye de sert tepki veren ülkelerden olmuştu. ABD, Myanmar’a yaptırımları geri getirmeyi gündemine almıştı.
“Darbe sonrası Çin ve Rusya’nın açıklamaları ise ‘daha ihtiyatlı ve diplomatik’ olarak yorumlanıyor. Rusya Dışişleri Sözcüsü Mariya Zaharova, gelişmeleri dikkatle izlediklerini, taraflar arasında barışçı bir çözüm umduklarını söylemiş, devamında ‘askeri yönetimin 1 yıl sonra yeni parlamento seçimi yapma sözü verdiğine’ atıfta bulunmuştu.
“Diğer yandan ülkede hayati çıkarları olan olan Çin’in duruma doğrudan müdahil olduğu, hatta çok sayıda uçağın Çin-Myanmar arasında yoğun ‘yük taşıdığı’ haberleri de medyaya yansıdı. Çin tarafı ‘deniz mahsulü taşındığını’ söylerken, darbe yönetimine ‘silah ve asker desteği sağlandığı’ iddiaları da gündemde.
“Darbenin ardından medyada çıkan bazı yorumlarda, Myanmar’daki darbenin lideri Min Aung Hlaing’ın darbeden iki hafta önce Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu’yu kabul ettiği, Rusya’dan yeni silah alımı anlaşmalarının ele alındığı hatırlatılıyor.”
The Moscow Times: “Tüm güç Moskova’ya sempati duyan General Min Aung Hlaing’ın eline geçti”
Turkrus.com, haberinin sonunda Rusya’nın en önemli gazetelerinden The Moscow Times’da çıkan bir makaleden bazı bölümler aktarıyor. Myanmar’ın Rusya için öneminin anlatıldığı bu bölüm şöyle:
“Güneydoğu Asya’nın kilit ülkelerinden biri olan Myanmar’da bir darbe oldu. Ülkenin Cumhurbaşkanı ve Dışişleri Bakanı ordu tarafından gözaltına alındı ve tüm güç Moskova’ya sempati duyan General Min Aung Hlaing’ın eline geçti. Myanmar ordusu ülkenin meşru liderlerini neden devirdi, Myanmar’daki olaylar uluslararası ekonomiyi nasıl etkileyecek ve bu darbe Rusya için ne anlama geliyor?
“Akademisyen-analist Pyotr Kozma’nın değerlendirmesine göre, Min Aung Hlaing, özellikle askeri-teknik işbirliği anlamında Moskova ile yakın ilişkilerin destekçisi.
“Örneğin, Ocak ayı ortalarında Rusya’nın Myanmar’a Pantsir-S1 uçaksavar füzesi ve top sistemleri, Orlan-10E insansız hava sistemleri ve radar istasyonları tedarik edeceği biliniyordu.
“Daha önce Rusya, Myanmar’a 30 MiG-29 uçağı, 12 savaş eğitimi Yak-130, altı ve on Mi-24 ve Mi-35P helikopteri ile Pechora-2M uçaksavar füze sistemleri ve radar istasyonları tedarik etti. Zvezda TV kanalına göre ayrıca, altı Su-30SME savaş uçağının temini için bir sözleşme imzalandı ve savaş gemilerinin Rusya ve Myanmar limanlarına girişi için basitleştirilmiş bir prosedür üzerinde bir anlaşma imzalandı.
“Min Aung Hlaing geçen yaz AIF ile yaptığı röportajda ‘Bugüne dek altı binden fazla askerimiz Rusya’da eğitim gördü’ demişti.”