Habertürk’ün haberine göre, Abdo’nun ifadesi şöyle:
“Yahya’yı çalıştığım yerden tanıyorum. Olay günü Yahya ile parkta oturuyorduk. Hava kararmıştı. Parktaki aydınlatma lambalarının bir kısmı yanıyor, bir kısmı yanmıyordu. Yahya ışığa doğru çalıştırmak için vurdu. Bazıları yandı bazıları yanmadı. Aydınlatma direklerine zarar vermedik. Ben sadece onun yanındaydım. Türkler çağırınca yanlarına gittik, onlar 3 kişiydi. Bize ‘lambaları niye bozuyorsunuz’ dediler. Biz de onlara ‘ışıkları yakmak için vurduk’ dedik. Sonra içlerinden biri ‘hayırdır’ dedi ve Yahya’yı ittirdi ve ona vurdu. Ben ayırmaya çalışırken 3’ü de bana vurdu. Yahya üzerinden bıçak çıkardı. Bıçağı Yahya’nın elinde gördüm. Daha sonra bıçakla yaralandıklarını fark ettim. Sonra ortalık bir anda kalabalıklaştı.
“Gelenler taş ve sopa ile bana vurdular. Taş ve sopa ile vuran şahısları tanımıyorum ancak bizi uyaran kişilerin tanıdıklarıydı. Olay yerine gelen kişilerden birinde büyük bir bıçak vardı. Bıçağı bana doğru salladı. Arkadaşları bana bıçak sallayan adamı tutunca ben de kaçtım. Bir dükkâna sığındım. Dükkân sahibi kapıyı kilitledi. Onların sakinleşmesini bekledi. Cama vuruyorlardı. Dükkân sahibi de kapıyı açtı. Dükkâna girip beni dükkânda da darp ettiler. Sonra polis ekipleri geldi.”