Hükümete yakın gazetelerin dünkü (24 Ekim) ve bugünkü (25 Ekim) birinci sayfalarında 10 büyükelçi meselesi:
Sabah
Sabah’ın dünkü 1. sayfasında manşet kutusunun sol alt köşesinde, okurları 10. sayfaya yönlendiren küçük bir “10 büyükelçi istenmeyen adam ilan edilecek” anonsu vardı.
Gazetenin bugünkü 1. sayfasında konuyla ilgili herhangi bir haber yok.
Yeni Şafak
Yeni Şafak’ın dünkü 1. sayfasında böyle durumlarda atılan ‘yaratıcı’ sloganlı başlıklar yoktu. Gelişme, sayfanın sağından “10 elçi istenmeyen adam ilan edilecek” cümlesiyle, sakince haberleştirilmişti.
Bugünkü Yeni Şafak’ta ise manşetin altında “Bildiriyi Biden yazdırdı” başlıklı bir haber yer aldı. “Büyükelçilerin Kavala bildirisinin kaynağıyla ilgili ifşa geldi” denilen haberde, “Biden’in ekibine yakın” diye tanıtılan The New York Times’dan, “Biden yönetimi, başkanın insan hakları ihlallerinden sorumlu ülkeleri açıkça hedef alma politikası çerçevesinde, mektubun arkasındaki itici güçtü” alıntısına yer verildi.
Akşam
Erdoğan’ın büyükelçilerle ilgili talimat verdiğini belirttiği sözleri Akşam’ın dünkü 1. sayfasında Cumhurbaşkanının konuşmasının içinde bir cümleyle yer aldı; talimat, başlıkta ya da alt başlıkta yoktu.
Akşam’ın bugünkü 1. sayfasında konuyla ilgili herhangi bir haber yok.
Türkiye
Türkiye’nin dünkü 1. sayfasında Erdoğan’ın sözleri, konuşmasının içindeki bir cümle olarak yer aldı. “On elçinin ‘istenmeyen adam’ ilan edilmesi için talimat veren Cumhurbaşkanı, CHP liderinin tehdit ettiği bürokratlara da seslendi: Kimse kılınıza dokunamaz.”
Gazetenin bugünkü 1. sayfasında ise, “Kabine gündemi döviz ve elçiler” başlıklı bir haber yer aldı:
“Erdoğan başkanlığındaki toplantının önceliği kurdaki yükseliş, istenmeyen adam ilan edilen 10 elçi ve salgın tedbirleri olacak.”
Türkgün
Türkgün’ün dünkü “O elçileri istemiyoruz” manşetinin altında “Dostları Terörist Selo”, “Bu ne terbiyesizlik” alt başlıkları yer aldı.
Gazete bugün de “Zilletin elçileri” manşetini attı, muhalefet partileri ile büyükelçilerin “sık sık ve gizli” görüşmeler yaptıklarını iddia etti.
Akit
Akit dün “10 büyükelçi istenmeyen adam” manşetiyle çıktı. Altta da “10 küstah büyükelçi için talimatı verdim” başlığı yer aldı.
Akit bugün de konuya manşetten devam etti: “Erdoğan’ın resti ayarlarını bozdu.”
Takvim
Takvim dün “10lara güle güle” manşetiyle çıktı. Gazete sözcük oyununu bugün de sürdürdü: “10lar şokta…”
Bugünkü manşetin altında, Erdoğan’ın 10 büyükelçi açıklaması sonrası ABD ve Almanya başta olmak üzere Batılı ülkelerin hepsinin “yelkenleri indirdikleri” vurgulandı, 10 büyükelçinin de şu an kara kara düşündükleri öne sürüldü.
Aydınlık
Aydınlık dünkü 1. sayfasında büyükelçiler olayını sadece 10. sayfaya anons eden bir başlıkla görürken, bugün “Atlantik Büyükelçilerine yol göründü / YENİ ROTA” manşetiyle çıktı.
“Yeni Rota” Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in ağzından şöyle tanımlandı:
“Cumhurbaşkanı’nın bu kararı, Türkiye’nin yeni bir stratejik döneme girdiğini gösteriyor. Türkiye, evet NATO üyesidir, ancak ABD’ye isyan aşamasına girdi, NATO ile bağlarını çözüyor. Türkiye, Asya uygarlığının öncüleri arasındaki mevzisine yerleşme kararını ilan etmiş oldu.”
Abdülkadir Selvi formülü: “Bundan sonrası serinkanlılıkla hareket etme zamanı”
Hürriyet yazarı Abdülkadir Selvi bugünkü yazısında; büyükelçilerin Viyana Sözleşmesi’ni ihlal ettiğini, Türkiye’ye had bildirmeye kalktıklarını ve temsil ettikleri ülkelerin çok da adil olmadıklarını söyledikten sonra şöyle yazdı:
“Batı dünyası için her şeyi söyleyebiliriz. Ama netice itibarıyla Osman Kavala üzerinden 10 ülkeyle ilişkilerimizi koparmak kime zarar verir? Soğukkanlı olup büyük devletlere yakışan bir tavırla hareket etmemiz gerekiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ortaya koyduğu tepkiyle bu 10 ülkeye anladığı dilden konuştu. İktidarı ve muhalefetiyle Türkiye tavrını ortaya koydu. Ancak bundan sonrası serinkanlılıkla hareket etme zamanı.”
Mehmet Barlas: “Türkiye’nin bütün dünyayla kavgalı gibi görünmesi pek hoş olmuyor”
Sabah gazetesinin başyazarı Mehmet Barlas dünkü yazısında iç politikadaki kavgaların dış politikaya da yansımaya başladığını vurgulayarak şunları kaydetti:
“Şu anda Türkiye’deki yargı sistemini eleştiren 10 ülkeyle neredeyse diplomatik ilişkileri kesmek üzereyiz.
“Oysa bu gibi durumlarda daha esnek tepkilerle gerginlikler azaltılabilir. Bilmemiz gereken, şu anda iç kamuoyunu bu tür gerginlikler tatmin etmiyor.
“Fiyat ve döviz kurlarındaki artış, sonuçta insanların gelirlerinin azalmasına dayandı. Geniş kitlelerin birinci sorunu bu. Örneğin, faiz indirimlerinin gerçekten neye yaradığı tam anlaşılamadı. Anlatılamadı da.
“Bu gibi durumlar ortadayken Türkiye’nin bütün dünyayla kavgalı gibi görünmesi pek hoş olmuyor. Dileğim, gerilen sinirlerin yavaş yavaş gevşemesi ve Türkiye’ye güler yüzlü bir ortamın egemen olmasıdır.”