Ana SayfaHaberlerAğrı ve Erzurum’da 15 bin dolarlık kaçakçı bedelini bulan bütün gençler ABD...

Ağrı ve Erzurum’da 15 bin dolarlık kaçakçı bedelini bulan bütün gençler ABD ve Kanada’ya akıyor

Ağrı ve Erzurum’daki aileler, borç-harç kaçakçıların istediği 15 bin doları bulup çocuklarını ABD ve Kanada’ya gönderiyor. Göç, Mexico City-ABD sınırı-ABD-Kanada hattını izliyor. Bazı köylerde hiç genç kalmamış durumda. Erzurum'un Köprüköy ilçesine bağlı yaklaşık 150 haneli Ağcaşar (İşiqi) köyünden Melik Sönmez: “Köyümüzden 140-150 kadar genç Amerika'ya gitti, köyde ben ve iki arkadaşım dışında kimse kalmadı.”

Doğudaki birçok şehirde olduğu gibi Ağrı’da da, özellikle ilçe ve köylerde yaşayan ailelerin büyük çoğunluğu batıya çalışmaya giden genç aile üyelerinin gönderdikleri paralarla geçiniyorlar.  

Türkiye’nin doğum oranı en yüksek illerinden biri olmasına rağmen Ağrı nüfusu artmıyor azalıyor, bunun sebebi de ekonomik nedenlerden dolayı insanların Ağrı’dan göç etmesi. Aileler 13-14 yaşına gelen erkek çocuklarını başta İstanbul, İzmir olmak üzere batıdaki şehirlere çalışmaya gönderiyorlar, o gençler de bir süre sonra ailelerini de yanlarına alıyorlar. Batıya giden Ağrılı gençler genelde lokanta ve kafelerde garson, komi ya da mutfak işçisi olarak iş buluyor. 30’lu yaşlarını geçmiş olanlar ve gençlerin bir kısmı da inşaatlarda çalışıyor. Bazı gençler de Ege ve Akdeniz kıyılarındaki turistik merkezlerde yaz döneminde lokanta, kafe gibi yerlerde çalışıyor. Göç, Ağrı’dan batıya uzun yıllardan beri bu şekilde devam ediyor.

Koronavirüs pandemisinde kafe ve restoranların uzun süre kapalı kalması, turistik merkezlerdeki birçok işletmenin açılmaması, birçok Ağrılı gencin işsiz, onların eline bakan birçok ailenin gelirsiz kalmasına neden oldu. Türkiye’nin batısına göç edenlerin sayısı azaldı ama işsiz kalan gençler dünyanın batısında göç edecek yeni yerler, oraya gitmek için kullanabilecekleri yeni yollar buldu: Kanada ve Amerika. Aslında Ağrı’dan Kanada ve Amerika’ya yaklaşık 10 senedir göç oluyordu ama buralara kaçak gitmek hem pahalı hem zor olduğu için iki sene öncesine kadar sayı çok azdı.

Göç yolu Meksika’nın başkenti Mexico City’den başlıyordu. Oradan yüzlerce km uzaklıktaki ABD sınırına ulaşılıyor, saatlerce süren bir yürüyüşle ABD sınırı geçiliyor, oradan da Kanada’ya iltica ediliyordu. O dönemde Türk kaçakçılar bölgede organize olmadığı için bu yol bilinmezlerle doluydu ve tehlikeliydi. Dil bilmeyen Ağrılılar Meksika’da kötü olaylar ile karşılaşıyordu.

Avrupa ülkelerinin sınırları daha sıkı kontrol etmesi, Türkiye’den gidenlerin iltica taleplerinin eskisi gibi kolay kabul edilmemesi, ayrıca Suriyeli insan kaçakçılarının piyasayı ele geçirmesi ile Türkiyeli insan kaçakçılarının gelirlerinde önemli bir azalma oldu.  

Uzun yıllardan beri devam eden, yaklaşık 5 yıldır yoğunlaşan ve her gün yüzlerce ve binlerce kişilik gruplar halinde Türkiye’ye gelen Afgan ve Pakistanlı göçmenlerin son iki-üç yılda Ağrı-Doğubeyazıt yolu yerine Van’ın Çaldıran ve Özalp ilçelerinden Türkiye’ye girmeleri, Ağrılı insan kaçakçılarının da gelirini düşürdü. Gelirleri düşen Ağrılı insan kaçakçıları da Meksika üzerinden ABD ve Kanada’ya insan kaçakçılığına ağırlık vermeye başladı.

İnsan kaçakçılarının bu güzergahta organize olması ile Meksika üzerinden ABD ve Kanada’ya göçte son iki yılda patlama yaşandı. Son bir yılda Ağrı, Erzurum ve diğer çevre illerden bu hat üzerinden ABD’ye gidenlerin sayısı, son on yılın toplamını geçti. Bu nedenle Türk Havayollarının İstanbul-Mexico City seferlerine bilet bulmak bile sorun olmaya başladı.

Meksika üzerinden ABD ve Kanada’ya ulaşmak isteyenler 15 bin dolar karşılığında kaçakçılarla anlaştıktan sonra önce İstanbul’a gidiyorlar. İstanbul’da kaçakçıların adamı ile görüşüp uçak biletlerini alıyorlar ve Meksika’nın başkenti Mexico City’ye uçuyorlar. Kaçakçıların aldığı 15 bin dolara uçak bileti ve ABD’ye ulaşana kadar tüm masraflar dahil. Mexico City’ye ulaşanlar havaalanında kaçakçılar tarafından karşılanıp bir otele yerleştiriliyorlar, oradan da uçakla ABD sınırındaki bir şehre gönderiliyorlar. Daha sonra oradaki kaçakçıların yardımı ile sınırı aşıp ABD tarafına geçiyorlar.

ABD tarafına geçenler sınır polisine gidip teslim oluyorlar ve önce birkaç gün kalacakları bir merkeze götürülüyorlar. O merkezde kimlik tespiti, iltica başvurularının alınması gibi işlemler yapıldıktan sonra bir kampa gönderiliyorlar. Kampta kalanlar bir hafta ile bir ay arasında değişen bir sürenin ardından mahkemeye çıkıyorlar. Mahkeme, iltica başvurusu yapmış bu kişilerin iltica işlemlerinin gidecekleri yerlerde devam etmesine karar verip onları serbest bırakıyor. Kampta kalış süresi, tutulan avukat, kişinin yaşı, hal ve hareketleri ve mahkemede söylediklerine göre bir hafta ile birkaç ay arasında değişebiliyor. Yaşı 30’un üstünde olanlar kamptan genellikle daha çabuk çıkıyorlar.

Ağrı’dan başlayan ABD göçü bu günlerde çevre illere de ulaşmış durumda. Erzurum’un bazı köylerinde genç kalmamış durumda. Birçok aile hayvanlarını, tarlasını satıyor, kimisi borç alıyor ve 15 bin doları bir araya getirip erkek çocuklarını ABD’ye gönderiyor. Ağrı merkezde, çevre köylerde ve çevre illerdeki bazı köylerde sadece 15 bin doları bulamayan gençler kalmış durumda.

İlk zamanlar ABD’ye geçen Ağrılılar direkt Kanada’ya tanıdıklarının yanına giderken son yıllarda bazıları ABD’de kalmaya başladı ve daha önce gitmiş olanların yanına yerleşmeye başladı. Erzurum’dan gidenlerin hepsi ABD’de, New Jersey’de kalıyor.

Halit Aladağ


Ağrı’da Halit Aladağ da 15 bin dolar bulamayıp kalan gençlerden birisi. Halit, Amerika ve Kanada’ya gitmek için yeterli parası olan ya da yeterli para bulan hiç kimse Ağrı’da kalmıyor diyor:

“Burada halk yoksul, kaçakçılara verecek yeterli parası olanlar ve çevresinde borç alabilenler veya bir şekilde yeterli para bulanlar buradan gidiyor, gençler buradan bir çıkış yolu arıyor. Burada kalan gençler kaçakçılara verecek kadar parası olmayanlar ya da o kadar borç para bulamayanlar; eğer yeterli paraları olsa ihtiyar insanlardan başka kimse Ağrı’da kalmazdı.”

Kaçakçılar her gün 50 ile 150 arasında genci Amerika’ya götürüyor fakat yetkililer hiç böyle bir şey yokmuş gibi davranıyor.

“Bana öyle geliyor ki” diyor Halit, “buradan genç insanların gitmesi hükümetin işine geliyor, çünkü buradaki ihtiyarlar AK Parti’ye oy veriyor, gençler HDP’ye oy veriyor. Burada genç kalmayınca oyların çoğu AK Parti’ye gidecek.”

Melik Sönmez

Melik Sönmez Erzurum’un Köprüköy ilçesine bağlı yaklaşık 150 haneli Ağcaşar (İşiqi) köyünden, “Köyümüzden 140-150 kadar genç Amerika’ya gitti, köyde ben ve iki arkadaşım dışında kimse kalmadı” diyor.

Melik, gençlerin neden Amerika’ya gittiğini de şöyle anlatıyor.

“Bizim burada bir geleceğimiz yok, çalışabileceğimiz bir iş ve bir maaşımız yok, burada hiçbir imkan yok. Burada iş olmadığından biz hep başka yerlere çalışmaya gidiyoruz. Şimdi her şey pahalılaştı, hayat çok zorlaştı, gençler burada bir gelecek görmüyor ve burayı terk ediyor.”

Mehmet Güler

Mehmet de Ağcaşar (İşiqi) köyünün başka bir sakini, bir oğlunu Fransa’ya göndermiş, bir oğlunu da Amerika’ya gönderiyor. Çocuklarını neden yurtdışına gönderdiğini şöyle açıklıyor:

“Benim büyük oğlum 20 yıldır gurbetteydi, çocukluğundan beri batı illerinde çalışıyordu. Buradaki tüm komşular da biliyor. Maddi imkansızlıklar yüzünden onu evlendiremedik de. Bana, baba ben yurtdışına gideceğim dedi, komşulardan borç para bulduk, yeterli parayı bir araya getirdik ve onu Fransa’ya gönderdik. Öbür oğlum üniveristede okuyor, üniveristede ayrımcılığa uğruyordu, mutlu değildi. Zaten okulu bitirse de atanmayacağını biliyoruz. O da, bu sıralar imkan varken ben de Amerika’ya gitmek istiyorum, ya yolda öleceğim ya da sağ kalıp oraya ulaşacağım ve hayatımı kurtaracağım, dedi.

“Evde yiyecek bir şey yok, bir torba şeker 1500 TL olmuş, bir torba un 500 TL olmuş, asgari ücretin ne kadar olduğu belli, nasıl geçineceğiz? Çocuklar açım diyor, eşim beni evden kovuyor, nerden para getireceğiz? Mecburen yollara düşüp gidiyoruz böyle.”

- Advertisment -