CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu parti yönetimiyle İstanbul İl Başkanlığı’nda yaptığı toplantıların ardından Uluslararası savunma danışmanlık şirketi SADAT’ın İstanbul Beylikdüzü’ndeki binasına sürpriz bir ziyaret gerçekleştirdi.
Bu ziyareti basından gizlemek istediklerini ancak SADAT yetkilileriyle görüşemeyince basına bilgi verdiklerini anlatan Kılıçdaroğlu, “Seçimi gölgeleyecek bir şey olursa sorumlusu SADAT ve saraydır. SADAT’a kim destek veriyor, nereden para alıyor, kaç terörist yetiştiriyor. Kaç sabotajcı yetiştirdiler öğrenmek istedik ama kapıları kapattılar” diye konuştu.
SADAT’ı “paramiliter bir kuruluş” olarak tanımlayan Kılıçdaroğlu, kuruluşun Erdoğan’ın danışmanlığını yaptığını hatırlattı ve bu kuruluşun olası faaliyetlerine karşı her türlü önlemi alacakları mesajını verdi:
“Bu kuruluşun hedefleri arasında gayri nizami harp eğitimi var. Yani sabotaj, baskın, pusu kurma, suikast ve tedhiş. Tedhiş terör demek. Burası terörist yetiştiren bir kuruluş. Bugün Türkiye’de milyonlarca Suriyeli varsa bunun sebeplerinden biri de bu kuruluştur. SADAT gibi kuruluşlar, kim olursa olsun, seçimi gölgeleyecek, seçimin güvenliğini sarsacak kuruluşlardır. Seçim güvenliği konusunda herhangi bir şey olursa sorumlusu burası ve saraydır. Türkiye’yi asla paramiliter kuruluşlara teslim etmeyeceğiz.”
CHP kurmayları Kılıçdaroğlu’nun neden SADAT’a gittiğine ilişkin bilgi verirken İstanbul’da 2019’da belediye başkanlığı seçiminin güvenlik endişeleri nedeniyle tekrarlandığını hatırlattılar ve o seçimin güvenli bir biçimde sonuçlanmasında büyük emeği olan Kaftancıoğlu hakkındaki hapis cezalarının Yargıtay tarafından onaylanmasının yaklaşan seçimlerde de seçim güvenliğinin tartışmalı olacağının işareti olduğunu dile getirdiler.
“Seçim güvenliğine halel gelebileceğine dönük endişeler depreşti” mesajı veren CHP yönetimi, seçim güvenliğini tehlikeye düşürebilecek kurumları ifşa etme kararı aldıklarını ve kararı uygulamaya SADAT’la başladıklarını anlattılar.
SADAT
SADAT, 28 Şubat sürecinde irtica suçlamasıyla Türk Silahlı Kuvvetleri’nden (TSK) atılan subay ve astsubaylar tarafından 28 Şubat 2012 tarihinde kuruldu. Arapça “Seyitler” anlamına gelen SADAT’ın askeri alanda eğitim, donatım ve danışmanlık faaliyeti göstereceği ülkeler, Türkiye’nin dış politikasına uygun şekilde belirleniyor.
Erdoğan’ın ‘paramiliter gücü’ iddialarının hedefindeki SADAT’a 15 Temmuz darbe girişiminde askerlerle çatıştığı suçlamaları da yöneltiliyor. İyi Parti Genel Başkanı Akşener, SADAT’ın Tokat ve Konya’da silahlı eğitim kampları olduğunu öne sürmüştü. SADAT’ın Suriye İdlib’te gözlem noktaları kurulmasını istediği, TSK’nın karşı çıkmasına rağmen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın SADAT’ın isteğini kabul ettiği iddiaları da siyasette konuşulmuştu.
SADAT’ın kurucusu emekli tuğgeneral Adnan Tanrıverdi, SADAT’ın internet sitesi üzerinden verdiği röportajlarda tüm bu iddiaları reddediyor. Türkiye’de ve yurt dışında silahlı eğitim vermediklerini söyleyen Tanrıverdi, “Hizmetlerimiz, Türkiye Cumhuriyeti’nin dost ve müttefik ülkelerinin orduları ve polis teşkilatlarına yönelik programlar içermektedir” diyor. SADAT’la ilgili meclise verilen soru önergelerine hükümet yanıt vermiyor.