Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, TRT Haber'e gündeme dair açıklamalarda bulundu.
Şimşek'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Küresel krize, Orta Doğu'daki kaosa rağmen Türkiye ortalama yüzde 5.7 büyüdü.
Avrupa ile arayı muazzam biçimde kapattık. Betona yatırımla mı oldu? Bu Türkiye ekonomisini iyi okumadıklarından oldu. Bugün bütçede en büyük yatırımı eğitimde yapıyoruz. Bugün hastaneler yapıyoruz.
Türkiye helikopterini CHP döneminde mi üretti, AK Parti döneminde üretildi. Beton mu? Türkiye kendi uydusunu üretiyor. Türkiye hidroelektrik santrallerini ne zaman üretti?
DIŞA BAĞIMLILIK YÜZDE 40'IN ALTINDA
Savunma sanayiinde bugün Türkiye dışa bağımlılığını %75'ler civarından %40'ın altına düşürdü.
Rakamlar ortada. Bize inanmıyorlarsa IMF verileri ortada. Bizim 1 milyar dolar ve üzeri ihracat yaptığımız ürün sayısı 2002'de 8 civarında bugün 30.
Kasıtları havalimanlarını yapmayınsa betondan kasıt buysa o ayrı bir zihniyet. En büyük harcama kalemi eğitim, ikincisi sağlıktır.
Muhalefet oturup 15 yıldır ortaya güçlü,uygulanabilir alternatif bir vizyon koysaydı başarılı olurdu. Koyamayınca eleştirmek çok kolay. Eleştirinin de içeriğinin doğru olması gerekmiyor.
BÜYÜME ORANLARI
Türkiye'de büyüme yüzde 5.2. Endonezya'yla birlikte en yüksek büyüme. G20'de Çin ve Hindistan'dan sonra en büyük büyüme, Avrupa'daki en yüksek büyüme. Bu vatandaşa çiftçiye yansımış. 2002'de yurtdışına turizim için giden vatandaş 3 milyondu, geçen yıl 9 milyona çıktı bu rakam.
YÜZDEN 78'DEN YÜZDE 52'YE DÜŞTÜ
Türk şirketleri dünyaya açıldı. Büyük büyük markalar satın alıyorlar. Bunu devletin sorumluluğundaymış gibi sunmak vatandaşın kafasını karıştırmaktır. Toplam dış borcun milli gelire oranı yüzde 53. Özel sektörün borcu tabii ki bizi ilgilendirir. Ama özel sektörün borçluluğundan bizi sorumlu tutmak olmaz. Bugünkü muhalefetin eskilerine baktığımızda devletin borcu yüzde 78. Bugün bu rakam yüzde 52.
"BÜTÜN VAATLERİMİZ 30 MİLYARIN ALTINDA"
Resmi ortaya koyalım ben 2015 yılında çıktılar o dönemde çok büyük vaatlerde bulundular. Bizde bu vaatleri rakamlara döktük. O dönemde vaatler 180 milyar lira civarındaydı. Bu muazzam iddialı vaatler. Bunun kaynağını ortaya koyun. Açıklarsanız ben bile ikna olurum size oy veririm ama açıklamadılar. Bugüne gelelim bugüne kadar emeklilere iki ikramiye, gerekse bir takım adımlar polisimize, öğretmenimize 3600 gösterge, gerekse 65 yaş aylığı alan 500 liraya çıkarılmasına. Bütün vaatlerimiz 30 milyarın altında bu da milli gelirin yüzde 1'inin altında. Muhalefetin vaatleri 200 ila 400 milyar arasında değişiyor. Problem burada. Bu gerçeklikten uygulanabilirlikten uzak.
GELİR VERGİSİ REFORM TASARISI
2 önemli gelir kaynağından biz bunları telafi ederiz. 1 imar barışı, diğeri vergide yeniden yapılandırma. Bu telafi edilebilir. Emekli maaş artışı her yıl ödenecek. İmar barışı 1 kez. Bakanlık sayısını ciddi bir şekilde azaltacağız, kamuyu küçülteceğiz. Bu birincisi, ikincisi… Mecliste uzun zamandır bekleyen gelir vergisi reform tasarısı var. Yeni vergi artışları yok. Mevcut vergilerin tabana yayılması, bazı ayrıcalıkların sonlandırılması var. Dolayısıyla bu çerçevede baktığımızda bizim kalıcı olarak da vaatlerimizle ilgili önerilerimizi ortaya koymuş durumdayız.
PETROL FİYATLARI
Petrol fiyatları tabii ki Venezuela, İran'a ilişkin kaygılardan kaynaklanıyor. Büyük ihtimalle 80 dolar zirve sayılabilir. Bunların etkileri sistemden çıkacak. Böyle durumda enflasyon yılın ikinci yarısından itibaren düşmeye başlayacak. Enflasyonla mücadele önemlidir. Biz de bunu ciddiye alıyoruz. Cari açık altın ithalatından kaynaklandı. Bu da geçici bir faktördür. Petrol ve altın hariç cari açığımız yok, cari fazlamız var. Ama reel dünyada altına da petrole de ödeme yapmamız lazım. Enerjide, sanayide dışa bağımlılığı azalttık.
TÜRKİYE'NİN KREDİ NOTU
S&P demiştiki; "Türkiye'nin kredi notunu gözden geçireceğiz." Piyasalar seçim kararımıza olumlu yanıt verirken, hemen notumuzu kırdılar. Merkez Bankası güçlü bir tepki verdi. Hemen Halkbank'a ilişkin dedikodular ortaya attılar, doğru değil. Bankaları izleyeme almaya başladılar.
LONDRA'DA SÖZ VERMEDİK
Konuşmasında Londra gezisine de değinen Şimşek, "Londra'da hiç söz vermedik, endişeleri gidermeye yönelik para ve maliye politikalarına ilişkin gündemimizi, reformlarımızı anlattık" dedi.
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek ve Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya'nın düzenlediği toplantılarda faiz artışı sinyali verildiği belirtilmişti. Para politikası ile ilgili endişelerin büyük ölçüde giderildiğini belirten Şimşek ise Londra'da yatırımcılarla yapılan toplantıların ardından kaynak akışının da başladığını söylemişti.