Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın bir gecede imzaladığı bir kararla Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çıkmasını protesto eden kadınlar Danıştay’da bir kez daha buluştu.
Sözleşmeden çekilme kararının iptali için açılan yaklaşık 200 davanın bir bölümünü 28 Nisan’da değerlendiren Danıştay 10. Dairesi, kalan duruşmalar için 7, 14 ve 23 Haziran tarihlerini belirlemişti. Bugün görülmeye başlayan duruşmalar öncesinde Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK) avukatları, Danıştay’daki duruşmaların ardından karar çıkmasını bekliyor.
Danıştay önünde açıklama yapan EŞİK avukatlarından Selin Nakıpoğlu, kadınların Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’ne dönmesi için mücadele etmekten vazgeçmeyeceğini hatırlatırken, bu mücadelenin “karanlıkla kavga” olduğunu söyledi:
“Kadına yönelik erkek şiddetinin en yaygını en çok yaşanılanıdır; küfre, hakarete maruz kalmak, aşağılanmak… Örneğin birkaç gün önce cumhurbaşkanının geziye katılan vatandaşlar için sarf ettiği sözü duyunca şaşırmadık. Evet duyduklarımızın en kötüsüydü ama ülkenin yarısına yöneltilen ilk hakaret değildi. Yıllardır; siyasal iktidarın şiddet içeren, bağırıp çağıran dili, erkeklerin cesaretlenmesine yol açıyor. AKP iktidarında kadına yönelik şiddetin bu kadar artmasının en önemli nedenlerinden biridir bu.”
“Kadınlarımız öldürüldü”
Türkiye’nin 20 farklı şehrinden 20 farklı aileyi Danıştay önüne getiren Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği Başkanı Avukat Müjde Tozbey Erden, bu ailelerin kızları, çocukları, eşleri öldürülen binlerce aileden sadece birkaçı olduğuna dikkat çekti.
Erden, “İstanbul Sözleşmemiz vardı ama bu kadınlarımız korunmadı. Çünkü İstanbul Sözleşmesi uygulanmadı. Kadınlarımız öldürüldü” diye konuştu.
“42 milyon kadın ile tek adam arasındaki tercih”
İstanbul Sözleşmesi’ne geri dönülmesi için mücadele eden kadınlara destek veren CHP Kadın Kolları Başkanı Aylin Nazlıaka, kadınların yaşam hakkına sahip çıkmaktan vazgeçmelerinin mümkün olmadığı mesajını verdi:
“Bugün burada bir tarih yazılıyor. Çıkacak olan karar yaşam ile ölüm arasında bir tercihtir. Çıkacak olan karar hukukun üstünlüğü ile üstünlerin hukuku arasında bir tercihtir. Çıkacak olan karar bu ülkede yaşayan 42 milyon kadın ile tek adam arasında bir tercihtir.”
“İstanbul Sözleşmesi kırmızı çizgimiz”
HDP’nin de savunma yapacağı duruşmalar öncesi HDP’li kadınlar İstanbul Sözleşmesi’ne geri dönülmesi için Danıştay önündeki kadınlarla biraraya geldi. HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Danıştay’da yaptığı açıklamada “İstanbul Sözleşmesi kırmızı çizgimizdir” dedi:
“İstanbul Sözleşmesi bir erkeğin iki dudağı arasından çıkacak bir sözle, eline aldığı kalemle, attığı bir imzayla feshedilecek ve yok sayılacak bir sözleşme değildir. Bugün Türkiye’de binlerce kadın, erkek şiddetine maruz kalırken; binlerce kadın, erkek şiddetiyle canını feda ederken, katledilirken, yaşamını yitirirken böylesi önemli bir sözleşmenin bir gece yarısı feshedilmesini asla kabul etmeyeceğiz ve bunu savunmaya her yerde devam edeceğiz.”
SOL Parti MYK Üyesi Göksu Cengiz de, “Biz SOL Parti olarak diyoruz ki; kadın cinayetleri politiktir. Neden politiktir? Çünkü tek adam bu ülkeyi bir karanlığa sürüklemeye çalışırken doğrudan kadınları hedef almaktadır” dedi.