Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Bilim Kurulu toplantısının ardından yeni tip Koronavirüs (Covid-19) salgınına ilişkin açıklamalarda bulundu.
.
Bakan Koca'nın açıklamaları:
Her birinize saygı ve selamlarımı sunuyorum. Haberciler olarak özel bir sorumluluk bilinciyle burada bulunduğunuzu yakından biliyorum. Toplum titiz haberciliği takdir ediyor. Sizi gönülden kutluyorum.
'BÜYÜKLERİMİZE SESLENMEK İSTİYORUM'
Koronavirüsün ortaya çıkışının üzerinden 104 gün geçti. Süreci yakından izliyorsunuz. Dün akşam saatlerinde bugüne dek tespit edilen vaka sayısını açıkladım. Şüphelilerin takibinde testlerin hızla yapılmasında tanık olan hastaların izole edilip tedavi altına alınmasında titiz davranıyoruz. Dün itibariyle toplam test sayısı 20 bin 345'ti, tanı sayısı 1236 olmuştu. Kaybettiğimiz hasta sayısı ise 30. Her biri ileri yaşlardaydı ve kovid19'a eşlik eden başka hastalıkları da bulunuyordu. Büyüklerimize seslenmek istiyorum. Onların koronavirüsten etkilenmemeleri konusunda bizler sorumluluk sahibiyiz. Bu toplumun sizin hayat tecrübenize ihtiyacı var, ailelerinizin size ihtiyacı var. Hayat yolculuğunda evlatlarınızın vereceğiniz tavsiyelere ihtiyacı var. Torunlarınızın sevginize ihtiyacı var. Bunları hastayken yapamazsınız.
'FELAKET TELLALLIĞI YAPANLARA PRİM VERMİYORUZ'
Ama siz de bu seferliğe mahsus bu öğüdü kabul edin. Önünüzdeki zamanı riske atmayın. Tedbirleri uygulaması en kolay kişiler sizlersiniz. Bugünlerde size karşı hassasiyeti yüksek olan yalnız kendi evlatlarınız değil. Bu hassasiyeti bütün toplum paylaşıyor. Bu salgında mümkün olduğu kadar az kayıp vermek istiyoruz. Bu durumu birlikte atlatmak istiyoruz. Evden çıkmanız bir süreliğine kısıtlandırıldı, bu kurala uyun. Koronavirüse karşı verdiğimiz mücadelenin dünyadaki benzerlerinden farklı olduğunu öncelerde söylemiştik. Şimdilerde gurur duyacağımız bir gerçek daha var. Ortaya koyduğumuz dayanışmanın dünyada neredeyse örneği yok. Toplum birçok gereği kendiliğinden yerine getiriyor. STK'lar sorumluluk alıyor. İş dünyası, bilim insanları bu işin aktörleri haline geliyor. Medyamız çok dikkatli. Felaket tellalığı yapan kimilerine de toplum olarak prim vermiyoruz. Mücadelemiz endişe baskısından, karartılı havadan çıkıyor. Korkuya teslim olmuş bekleyişin yanlış olduğu yavaş yavaş görülüyor. Bu böyledir. Hayatı korumanın yolu korkuya teslim olmak değil hayata bağlılıktır. Kadınlar ikna kahramanlarımız, çocuklarımız büyüklerine karşı tüm kozlarını kullanıyor.
32 BİN YENİ PERSONEL
Bu dönemde sağlık personelinin ek ödemelerini iyileştirme çabası içindeyiz. Neredeyse bir güvence değerinde kadromuza 32 bin personel dahil ediyoruz. Sağlık çalışanlarımızla ilgili en üst düzey dikkat sahibinin sayın Cumhurbaşkanımız olduğunu özenle belirtmek istiyorum. Kendisine ve Maliye Bakanımıza hassasiyetten ötürü teşekkürlerimi arz ediyorum. Çalışan sağlık personelimizin ek ödemelerinin üç aylık zaman diliminde tavan yüzde 100 oranında olacağını ayrıca buradan ifade etmek istiyorum. Tekrar Cumhurbaşkanımız ve Maliye Bakanımıza teşekkür ediyorum. Zaman zaman bazı haberler çıkıyor. Sağlık çalışanlarımızın yeterli malzemeden yoksun olduğu ileri sürülüyor. Bu iddia küçük örneklerin genelleştirilmesidir. Kesin bilgi şudur tüm hastanelerimize bütün malzeme sağlanmaktadır.
'MASKE KONUSUNDA 20 FİRMAYLA ANLAŞTIK'
Konu açılmışken belirtmek istiyorum. Küçük çıkarlar uğruna suistimal eden bazı malzeme üreticilerine gerekli katı yaptırımlar uygulanmıştır. İhracatları durdurulmuştur. Türkiye'de üretilen maskeler, Türkiye'nin ihtiyacı varken yurt dışına satılmayacaktır. Pandeminin olduğu dönemde istismar etmek isteyen firmaların yurt dışına yoğun bir şekilde bağlantılar yaptığını biliyoruz. Önceki gün bu anlamda üreticilerin ve satıcıların depolarına baskınlar yapıldı. Yoğun bir şekilde depoladıkları görüldü. Biz özellikle bakanlık olarak olması gereken ücretle almak istediğimizi ifade ettiğimiz halde bunun yapılmadığını gördük. Ve bugün itibariyle bu firmaları teker teker çağırarak, hepsiyle günlük ne kadar üretim yapabileceklerini de ortaya çıkarıp sözleşme yapmaya başladık. Şu ana kadar 20 firmayla anlaşma yapıldı. Farklı davranmak isteyenlerin de el koyma dahil bir takım tedbirlerin devrede olacağını söylemek istiyorum. Sayın İçişleri Bakanımızın yaklaşımı nedeniyle teşekkür ediyorum.
6 ÜNİVERSİTEYE ÇAĞRI
Size ve bütün topluma tanı tedavi süreçleri ve önümüzdeki dönem konusunda önemli bazı haberlerim var. En fazla eksikliği hissedilen cihazlardan biri solunum cihazlarıydı. Yerli ilacın seri üretimine başlıyoruz. Hızlı tarama kitini de bildiğiniz gibi devreye sokmuştuk. İlave olarak Çin'den 50 bin hızlı tarama kiti geldi. Perşembe 300 bin gelmiş olacak. Ve 1 milyona kadar bağlantı yaptığımızı ifade etmek istiyorum. Bu süreçte koronavirüse karşı aşı geliştirme çabalarında da kurum ve kuruluşlara bakanlık olarak destek veriyoruz. Bu anlamda 6 üniversite ve bir merkeze çağrı yapıldı. Ve önümüzdeki günlerde bu üniversite ve merkezlerin ihtiyaçlarına göre; hiç kısıtlamaya gitmeden hepsinin önünü açacak şekilde bir destek sağlayacağımızı ve bu konuda Maliye Bakanlığımızın da asla herhangi bir soruna yol açmadan bunun karşılanabileceğini ifade ettikleri için de buradan ayrıca teşekkür etmek istiyorum. Aşı Enstitüsü kuruldu. Ülkemizde hangi merkez neyi ne kadar yapabilecekse bütün merkezlerin desteklenmesi ve kim daha önde götürebilir durumda olursa soruna kadar üzerine gideceğimizi ayrıca ifade etmek istiyorum.
'TEDBİRLERİ TEK TEK UYGULUYORUZ'
Koronavirüsle mücadele çok geniş katılımı gerektiren bir mücadele. Sadece bakanlıkların, devlet organizasyonunun verdiği bir mücadele değildir. Bu sorumluluk duygusunun tüm birimlerde enerjiye dönüşeceği bir mücadeledir. Biz Türkiye'nin insan kaynağından daha fazla yararlanacağız. Dezenformasyona karşı da çok dikkatli olacağız. Yıkıcı davranışların önünü hep birlikte keseceğiz. Türkiye, onu çevreleyen risklere set çekerek büyük zaman kazandı. Sosyal psikolojiyi titizlikle dikkate aldı. Paniğe yol açarak hastalığın yayılmasına neden olacak uygulamalardan uzak durdu. Tedbirleri hakim kılarsak biz başka bir ülke olmayacağız. Yakın ya da uzak başka bir ülkeye benzemeden bu zor günleri aşma fırsatımız var. Biz mücadeleye hem aklını hem yüreğini koyan bir toplumuz. Biz riskler karşısında maceracı bireyler değiliz. Biz günün sonunn ve tüm hayatın hesabını yaparız. Şimdi hayatın hesabını yapmanın zamanıdır, tedbir zamanıdır. Evde zaman geçirme çok daha mutlu bir geleceğe hazırlanma zamanıdır. Tedbirleri bizler tek tek uyguluyoruz. Mümkün olduğunda az temas kuruyoruz. Hayatlarımız birbirinden ayrışıyor. Fakat farkında mıyız? Bu tek tek şahıs şahıs yaptıklarımızı bütün Türkiye olarak yapıyoruz. 83 milyon birlikte yapıyoruz. Mücadelenin özü bu. Tek tek hep birlikte, yalnız değiliz hep birlikteyiz. Bu birliktelikten özellikle fire vermeyelim. Her ihmalin zincirleme risk olduğunu biliyoruz. En güvenilir çözümün evde kalmak olduğunu unutmayalım.
SORU: Hayatın hesabını yapıyoruz dediniz. Sokağa çıkmayla ilgili bir şey var mı?
İyileşen vakalarımız var. Önümüzdeki günlerde iyileşen vakalarımızı da gün be gün açıklamış olacağız. İyileşmekte olan hastalarımızın fazla olduğunu belirtmek istiyorum. Bugün itibariyle sabah itibariyle Çin'de kullanılmış olan özel bir ilaçtan sonuç aldıkları iddiası olan ve bu konuyla yayınları yapılmış olan; özellikle yoğun bakımda hastalarında kullanılmasının 11 veya 12 günden 4 güne dair düşürdüğüne dair bilgilerini bildiğimiz ilaçla ilgili de bu sabah yeterli miktarda Çin'den getirmiş olduk. Bugün Çin Büyükelçiliğiyle de görüştüm. Bu ihtiyacımızı karşılama noktasında da bir gayret içinde olacaklar.
Artı Çin devleti ile birlikte bu mücadeleyi nasıl verdiklerini bilgi akışı anlamında Bilim Kurulu üyelerimizle, bilgi akışını sağlamak üzere bunu yapmak üzere de prensipte anlaşmış olduk.
Sabah gelen ilacın da yoğun bakım şartlarında tedavisi devam eden hastalarımıza bugün itibariyle başlandığını ifade etmek istiyorum. Bu ilacın ne kadar etkili olup olmadığını da görmüş olacağız. Sonuçları sizlerle paylaşmış olacağız.
Şu dönemde dünyada sonuç alınan ve kullanılan ilaçlar dahil olmak üzere; yakından takip ettiğimizi ve tedavi boyutuyla da temas içinde olduğumuzu, vatandaşımıza en uygun tedaviyi nasıl yapma gerektiği noktasında çaba içinde olduğumuzu ifade etmek istiyorum. Pozitif olan bütün vakalara, dünyanın başlamadığı ama bizim bütün vakalara başlamayı planladığımız ve önümüzdeki günlerde sonuçlarını görebileceğimiz ve açıklama yapacağımız tedavi şeklini de ifade etmek istiyorum.
Sokağa çıkma yasağı… Demin ifade etmeye çalıştım. Tek tek mücadele edilmesi gereken bir dönemdeyiz. Herkes kendi OHAL'ini ilan edebilir. Bunu illa devletin ilan etmesi gerekmiyor. Herkesin kendi odasında kendisini izole etmesi ve hepimiz bu doğrultuda mücadeleye devam etmiş olalım.
SORU: Koronavirüs nedeniyle 30 kişinin hayatını kaybettiğini söylediniz…
İleri yaş artı bir alt hastalığı dedim. Kronik hastalığı da olan… Yani bu dönemde, zaten önümüzdeki günlerde bütün vakalarla ilgili yaş aralığı dahil olmak üzere daha şeffaf biçimde göstermiş olacağız. Yani kaç hastanın olduğu, iyileşenlerin kaç kişi olduğu, tedavisi devam eden hasta sayısı ve bu süreçte kaybedilen vakaların da yaş aralığı… Bunu da şeffaf biçimde vermiş olacağız. Bunun üzerinde çalışıyoruz. 91 yaşa kadar var, 60'ın altında iki hasta var. 50-60 arası iki hasta. Onun dışında hepsi 61'in üzerinde.
Sağlık personelinin barınma durumu… Artık bu anlamda devlet kurumlarının, kamu kurumlarının misafirhanelerinin bütün sağlık personelimizin kullanımına yönelik bir genelge çıktı. Bunu da bölge bölge kullanmak üzere bir çalışma zaten başladı.
SORU: Okullar ne zaman açılacak? Milli Eğitim Bakanı sizinle görüşeceğini söyledi. Bu konu ele alındı mı? Koronavirüs virüs konusunda uzman olan Mustafa Ulaş ile görüşeceğiniz söylenmişti. Ne kadar solunum cihazımız var ve ne kadar solunum cihazı üretmek istiyoruz?
Bir Milli Eğitim Bakanlığımızla çarşamba günü bilim kurulumuza katılmak üzere bugün konuştuk. Çarşamba günü eğitim konusunu gündemimize almış olacağız. İkincisi, biz şu dönemde herkese açık bir şekilde davetimizi yapıyoruz. Aşı konusunda kim neyi ne kadar yapabiliyorsa, kimden ne kadar ilgi varsa bunu bizimle paylaşsın istiyoruz; dediğiniz kişi dahil olmak üzere. Bu paylaşacağı bilgiyi bekliyoruz. Solunum cihazıyla ilgili bir startup firmasının daha önce portatip olarak geliştirdiği ve bu süreçte üretimini bakanlık olarak da bildiğimiz bu cihazın özellikle koronavirüs sonrası solunum sıkıntısı yaşayan hastalarda daha da kullanılabilirliğini sağlamak üzere, bizim yoğun bakım hocalarımızın da değerlendirdiği ve bakanlık olarak ne kadar alacağımızı; destek sağladık. Üretim iki firmaya çıkmış oldu, bunun sayısı üç veya dört olabilir. İlk etapta Nisan sonu itibariyle 2 bin teslim, toplam 5 bin olmak üzere bir sözleşme yaptık. Ama bunun sayısını demin dediğim gibi ilave olan bir firma daha oldu. Üçüncü firma ile görüşmeler yapılıyor. Kim üretebilecekse üretmek istiyoruz. O firmalara da alım garantisi vererek sayısı daha da artırma, sadece ülkemiz değil ülkemiz dışına da gerektiğinde hibe etmek ve satabilir olmak. Dolayısıyla bu anlamda biz startup firmasının geliştirmiş olduğu cihazı, ilgili tarafları bir araya getirerek hem destek sağlamış oluyoruz, hem alım garantisi getirmiş oluyoruz. İlk olarak 5 bin olarak sözleşme yaptık.
SORU: Virüsle mücadelede sağlık personeli en önde gelenler. Sağlık personeli arasında vaka var mı?
Pozitif olan vakalarımız var maalesef. Sayılarını söylemeyeyim ama sağlık personelimizin içinde pozitif vakalarımız olduğunu özellikle söylemek isterim. Biliyorsunuz gün sonu çalışmalar bitmiş oluyor. Toplanan vakaları; sabah da verilebilir ama sabah sonuçlanmıyor. Olabildiğince geç vakitte olmamasına bundan sonra daha çok dikkat edip, erken dönemde gün sonu vakaları vermek istiyoruz.
SORU: Yetersiz test yapıldığı iddiaları var…
Bilim Kurulu burada, biz başta kimlere test yapılabilir konuştuk. Öncelikle Çin geçmişi olan kişilere dendi. Dinamik yapı olduğu için sürekli değişti. İran'da görülünce İran geçmişi olanlar diye değiştirildi. İtalya'da görülünce, İtalya avrupa olan kişiler dendi. Birçok ülkede görülünce, yurt dışı öyküsü olanlar dendi. Artık ülkeye girmiş olduğunu gördükten sonra septom olan herkese. Biz şu anda baştan düşük olan şimdi üç binlere çıktığımız, önümüzdeki günlerde 5-6 bine çıkacağımız, daha sonra tarama kitiyle bunun sayısının daha üst noktalara çıkacağını düşünüyoruz.
Kamu üniversiteleri dahil olmak üzere kimler çalışabilecekse bunun bilgisini verme zorunluluğu var. O bilgiyi bize verecek olan her kurumla çalışıyoruz. PCR yöntemiyle de her geçen gün sayımız daha da artacak. Kit açısından sorunumuzun olmadığını, bilim kurulu daha geniş yaklaşım içinde olduğu için bu sayılar daha da artmış olacak. Bunun içinde altyapımızda sorun yok. Biz hiçbir şekilde, hiçbir kitten hiçbir testten ücret almıyoruz. Alanlara da müsaade etmeyeceğiz. Biz gelen kitlere kendimiz paramızı vererek alıyoruz.
VAN… Van özelinde şu an artan bir vakamız yok. Vakamız var ama sayısı 10'un üzerinde olan bir vaka değil. Yaygın olarak şu an Türkiye'de sadece bir bölgeye lokalize değil. Ülkenin genelinde pozitif gördüğümüz vakaların olduğunu biliyoruz. Van bunlar içerisinde öne çıkan bir ilimiz değil.
32 bin personeli de en hızlı şekilde önümüzdeki bir iki hafta içerisinde almak üzere hızla bir organizasyon içindeyiz. Şu dönemde sektörle ilgili de bir takım yaklaşımlar olabilir. Şunu söyleyeyim. Genelde personel alımı yaptığımızda üniversitelerden sağlık bakanlığına geçiş olduğunu biliyoruz. Bu geçişe bu dönemde izin vermeyeceğiz. Art bu dönemde istifa edenlerin, sağlık personeli olduğunu duyuyoruz yer yer. Bakanlığa almayacağımızı, istifa edenlerin ne yapılması gerektiği noktasında da bir çalışma içindeyiz. Bu dönemi lütfen hiç kimse sahadan çekilerek bir mücadele ortamına çevirmeyelim. Yer yer bu anlamda küçük örnekler olsa da buna izin vermek istemediğimizi de belirtiyorum. OECD ortalamasına göre yoğun bakım yatağı sayısı en fazla olan ülkeyiz. Yoğun bakım yatak sayımızı duruma göre artıran ve bu süreçte şu anda herhangi bir sorun olmadığını, önemli olan bu süreçte bizim vatandaşımızın kendilerini izole etmelerini, hastalığın erken döneminde demin bahsettiğim şekilde erken dönemde pozitif olanlara ilacın başlanır olması ve bu seyri durdurabilir olmak… Solunum sıkıntısı olan hastaya da en uygun tedaviyi hızla devreye sokarak ki o ilaçla ilgili hastalarımıza uyguladıktan sonra daha net söyleyebilir olacağız. Baştan vakaların hepsi yurt dışı ağırlıklı idi. Artık yurtdışı temaslının temaslısı olmaya başladı. Ve giderek son günlerde, temaslının temaslısı anlamında hastanın arttığını söyleyebilirim.