ABD’li yetkililer ise gerçekleşecek olan bu görüşmeyi, Tayvan’la ilgili gerilimler nedeniyle ilişkileri giderek gölgelenen dünyanın en büyük iki ekonomisi arasındaki rekabeti yönetmek için bir şans olarak görüyor.
Pelosi’nin ziyareti ve gerilen ilişkiler
Biden ve Şi’nin görüşmesi, ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi’nin Çin ile egemenlik ihtilafı içindeki Tayvan’ı ziyaret edeceğine dair haberler nedeniyle gerilimin yüksek olduğu bir dönemde yapılacak. Çin Savunma Bakanlığı, yaptığı açıklamada Pelosi’nin ziyaretinin gerçekleşmesi halinde askeri karşılık verebileceği uyarısında bulunmuştu. Açıklamada, “Pelosi Tayvan’ı ziyaret ederse, Çin ordusu boş durmayacak” ifadesine yer verilmişti.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Cao Licien de dün düzenlediği basın toplantısında, “Her tür olasılığa hazırlıklıyız. Eğer ABD tarafı ziyarette ısrar ederse, egemenliğimizi ve toprak bütünlüğümüzü korumak için güçlü ve kararlı tedbirler alacağız” değerlendirmesinde bulunmuştu.
Financial Times gazetesi, ABD ordusunun Çin savaş uçaklarının Pelosi’nin uçağına müdahale ederek Ada’ya inmesini engellemeye çalışabileceğinden endişe ettiği iddiasına yer vermişti. Öte yandan Çin’in uçak gemisi filolarını Tayvan yakınına yollayarak bir uçuşa yasak bölge oluşturması, askeri tatbikata başlayarak bölgeye girişi yasaklaması da ihtimal dahilinde görülüyor.
‘Ordu iyi bir fikir olduğunu düşünmüyor’
Biden, Pelosi’nin ziyaretiyle ilgili, “Ordu, iyi bir fikir olduğunu düşünmüyor” ifadesini kullanmıştı. Öte yandan ABD ordusunun da Pelosi’nin ziyarete karar vermesi halinde bölgedeki savaş uçakları dahil bölgedeki askeri hareketliliğini artırmayı planladığı iddia edildi.
Ziyaret iki ülke ordularının Tayvan çevresinde karşı kaşıya gelmesine yol açabilir.
Çin-Tayvan sorunu
Çin’de İkinci Dünya Savaşı’nın ardından çıkan iç savaşta Mao Zedong liderliğindeki Çin Komünist Partisinin (ÇKP) 1949’da iktidarı ele geçirmesi ve Çin Halk Cumhuriyeti’nin kuruluşunu ilan etmesi üzerine Çan Kayşek liderliğindeki Çin Milliyetçi Partisi (Kuomintag) üyeleri, Tayvan’a yerleşip 1912’de kurulan “Çin Cumhuriyeti” iktidarının Ada’da devam ettiğini ileri sürerek bağımsızlık ilan etmişti.
Bu girişim, Çin tarafından kabul edilmese de Tayvan temsilcileri, 1971’e kadar Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulunda Çin’i temsil etmişti. 1950’ler ve 1960’larda çok sayıda ülkenin diplomatik ilişki tercihini Çin Cumhuriyeti’nden Çin Halk Cumhuriyeti’ne çevirmesinin ardından 1971’de BM Genel Kurulunda yapılan oylamada, Pekin hükümetinin Çin’in tek meşru temsilcisi kabul edilmesiyle Tayvan’ın uluslararası örgütlerdeki konumu belirsiz hale gelmişti.
Pekin yönetimi, “Tek Çin” ilkesini benimseyerek Tayvan’ın kendi topraklarının parçası olduğunu savunuyor. Çin, boğaz ve çevresindeki askeri varlığının yanı sıra Tayvan’ın dünya ülkeleriyle müstakil diplomatik ilişkiler kurmasına, BM’de ve diğer uluslararası kuruluşlarda temsil edilmesine karşı çıkıyor.