Ahmet Abdullah Saçmalı

Gazze direnişinde stratejiler: Söz vs. Silah

Gazzeliler, bütün bu korkunç şartlar altında, inanılmaz bir itidal ve soğukkanlı bir direniş örneği gösteriyorlar. Asıl direnişin yerlerinden oynamamak olduğunu biliyorlar ve bombalarla yok edilene kadar sabit kadem duruyorlar. Azaldıklarında yok olacaklarını biliyorlar ve maddi hayatın dehşetli bütün şartlarına rağmen nesillerini devam ettiriyorlar. Ve olanca güçleriyle seslerini özellikle Batı başkentlerinde duyuruyorlar. İşte, bu dünyanın kazanma ihtimali en zayıf silahlı hareketi bu üç alandaki mücadelenin kazanımlarını ayrı ayrı baltalıyor. Gazzeliler ölüyor, pozisyonlarını terk etmek zorunda kalıyor ve sözlerinin gücü kırılıyor. Hasılı, bütün direnişlerin ama en çok ve en başta Gazze direnişinin başarısı sözden geçiyor.

Sosyal Bilimleri zenginlere mi bırakalım?

Türkiye’nin belki de en önemli özelliği dışarıdan bakanlara şaşkınlık, içinde yaşayanlara ise dehşet veren zikzaklı istikrarsız yapısı. İstikrarsızlık, öngörülemezlik, dramatik çıkış ve inişler. İşte, bu hengamede, alt-orta sınıf aile mensupları, hayata atılmanın arefesinde bu çıplak hakikatin farkında olmalı. Bu sınıfın mensupları kendilerini sanki bir batı ülkesindeymiş gibi tahayyül edip rehavete kapılabilir ve sorumsuz tercihler yapabilirler. Halbuki bu ülkenin şakası yoktur ve bugün abat ettiğini yarın berbat edebilir. O yüzden muhakkak surette bütün dünyada geçerliliği olan mesleklere yönelmeliler. “Sırf meslek için sevmediğimiz bir bölümü mü okuyalım?” Evet ve tabii ki. Bu soruyu soran kişilerin gerçek anlamda geçim sıkıntısı yaşamadığı o kadar aşikar ki..