Oral Çalışlar
PKK mı? Ne yapmak istiyor?
Üretilen stratejiler, şiddet tırmandırılarak sürdürülmek isteniyor. Bütün bunların üstesinden gelebilecek çözüm; Türklerle Kürtlerin barış ve kardeşlik için daha sıkı birbirine sarılması, şiddeti ‘ama’sız reddetmesi.
Van’dan izlenimler
Van’da dinlediğimiz iş insanları, devletle PKK arasında bir sıkışmışlık yaşıyor. Bu aslında bütün bölgenin havasını yansıtıyor. Hendek sürecinde esas tepki “örgüt”eydi. Şimdi bu öfke çözümsüzlük nedeniyle devlete yöneliyor, diyorlar. Öfke var, tepki var. Umudu yaşatmak istiyorlar.
Çılgın senaryolar mı, ortak akıl mı?
Saçma teori ve senaryolar gündemi işgal ederken, Türkiye, ekonomik olarak yaşadığı sarsıntıyı aşmanın yollarını arıyor. Konuştuğum iş insanları, artan dolar baskısının altından nasıl kalkacaklarının hesabını yapıyorlar. Dışişleri Bakanı Mevlut Çavuşoğlu, AB Bakanı Ömer Çelik, yara alan ikili ilişkileri onarabilmenin yollarını arıyorlar.
Bu Partiler Kanunu’yla başkanlık sistemi…
Başkanlık sisteminin temel mantığı, yürütme ile yasama arasında, bir denge ve denetim mesafesi oluşturabilmek. Yürütmeyi elinde tutan başkanın, Meclis tarafından denetlenebilmesi, işin esası. Tabii, adayları belirleme yetkisini elinden bulunduran bir “başkan”ın, otoritesi sonsuz olur.
‘Gavur’ sözcüğünü ‘ecdadımız’ yasaklamıştı
Hepimizin belirgin özelliği insan olmamızdır. Yurttaş olmamızdır. Rum'uyla, Yahudisiyle, Kürt'üyle, Türk'üyle, Sünni'siyle, Alevi'siyle insan. Ayrımları bazılarımızı "ötekileştirerek" yapmak, yanlıştır kabul edilemez.
Referandum üzerine öngörüler
Somut gerçeklik şu: TL'nin dolar karşısındaki değer kaybı, dünyadaki çoğu ülkeden daha şiddetli ilerliyor. Bu negatif ayrışma, dış politikadaki artan belirsizlikle de bağlantılı. Ekonominin yönetiminde, uzun süredir anlayış farklılıkları var. Cumhurbaşkanı Erdoğan, başından itibaren, faizlerin düşürülmesini istiyor. Ancak, şu anki finansal gerçeklik, ters yönde seyrediyor.
Partili başkanlık
Bu nasıl bir sistem olacak? Demokratik, denge ve denetim mekanizmasının yerinde olduğu bir rejime mi geçeceğiz? Yargının siyasi hegemonyadan uzak bir hale dönüşmesine mi tanık olacağız? Meclis yani yasama, Başkanın gölgesinde mi kalacak, yoksa milli iradenin temsilcisi rolünü mü oynayabilecek?
Tuğrul Türkeş ve Devlet Bahçeli
Dünyanın yeniden şekillendiği bir dönemdeyiz. Hem içeride hem dışarıda kritik kararların eşiğindeyiz. Türkeş'in kaygılarını işte bu resim içinde anlamakta yarar var. Uyarıları, bir birikim ve eğilimin ifadesi.
Castro: Umut çağının simgesi
Özgürlük için yola çıkıp, her türlü farklılığı zor yoluyla ezdiği de ona yönelen en önemli eleştirilerden. Bütün bu tartışmaların ötesinde, Castro onurlu bir ülkenin, onurlu direnişçisi olarak tarihe geçecek.
Avrupa Birliği ile köprüleri atmak
İki tarafın da birbirine ihtiyacı olduğu bir gerçek. Bir güzel deyişimiz var: "Öfkeyle kalkan zararla oturur..."
Karamsar olmayalım, iyi şeyler yapabiliriz
AB Parlamentosu, Türkiye ile üyelik müzakerelerini askıya alırken, Deniz Baykal, Ahmet Türk'e destek için Mardin'e gidiyordu. Umudu yitirmemek gerekiyor. Türkiye önemli bir ülke. Demokrasi konusunda önemli birikimleri var. Daha çok yol alacağız.
Şangay Beşlisi ve Avrupa Birliği
AK Parti, toplumsal desteğini, askeri vesayete karşı çıkışıyla, siyasette çoğulculuğu savunmasıyla, alt sınıfların önünü açmaya yönelik vizyonuyla kazanmıştı… İnsanlığın ortak değerlerinden ve demokrasiden uzaklaşmak; Türkiye’yi, bir yere ulaştırmaz.
Gerilla lideri, barış elçisi oldu
Joaquin’in de içinde olduğu savaş örgütü Farabundo Marti, 1992’de imzalanan antlaşmayla, yasal partiye dönüştü. Joaquin, bir süre sonra bu partiden koptu. Merkezci Demokrat Parti'yi kurdu. Hükümetin gerçekleştirdiği bir dizi liberal reforma destek verdi.
CHP’nin “Böldürtmeyeceğiz” sloganı üzerine
Ülkedeki yapı değişmek durumunda. Başkanlık tartışmasını, somut temellere dayandırmak gerek. Böyle bir ortamda, temel kaygıyı, 'Ya Erdoğan başkan olursa' (veya 'ülke elden gidiyor') üzerine kurgulamak; enerji israfıdır.
Başkanlık sistemi, ama nasıl?
Yargı üzerindeki “siyasi vesayet sistemi”, aşılmalı. Eğer bunlar sağlanabilirse, Türkiye, demokrasi iddiasını sürdürebilir... Ancak, bugünkü OHAL koşullarında kurgulanan bir sistemin ne oranda sağlıklı olabileceğini de, ayrıca tartışmak gerek.
Tutuklu yazarlar
'FETÖ'cülerin kumpas kurarak hazırladıkları iddianamelerden, ilgili, ilgisiz herkesi aynı torbaya koyan hukuk tezgahlarının yarattığı toplumsal travmalardan da ders almamız gerekiyor. Siyaseten kızabilir, eleştirebilir, farklı düşünebiliriz. İnandırıcı bulmayabiliriz. Öfkelenmekte haklı da olabiliriz. Ancak sorunlu bulduğumuz herkesi, 'FETÖ'yle ilişkilendirerek yargılamak, tutuklamak doğru değil. En azından tutuksuz yargılansınlar.
Hâlâ umutlu muyum?
Şu açık: AB’yle yükselen gerilim, iki tarafın da çıkarına değil. Trump’ın ne yapacağıysa belli değil. Mesela, Ortadoğu'da, geçmiş yönetimden daha dinamik ve daha çözüme yönelik katkılarda bulunabilir mi? Bilemiyoruz.
Trump’ın Kürt politikası
Bölgede Türkiye ile Kürtlerin uzlaşarak yeni bir sinerji yaratmaları her şeyi değiştirebilir. PKK, Türkiye'ye yönelttiği silahları bırakır mı? Trump buna vesile olabilir mi? Çok zor olduğunu görebiliyorum.
Simpsonlar, Trump ve Erbakan
Dünya kapitalizminin ve melezlik üstüne kurulu küresel kültürün merkezindeki sisteme yönelen tepki, Trump'ı doğurdu. Bu doğumun gerçek anlamda nelere yol açabileceğini zamanla göreceğiz. Dengeler uzun vadede daha da fazla değişecek
Akiller ve Çözüm Süreci
Akiller de hükümet de, birçok açıdan eleştirilebilir. Şunun altını çizmek gerek: “Çözüm iradesi”, iyi niyetli ve yapıcı bir iradeydi.
CHP’nin tepkisi…
CHP ile, "Yenikapı ruhu"na tekrar dönebilmenin, yolları aranabilecek mi? Talepleri dikkate alınacak mı? CHP'nin tepkisini önemsemek gerekiyor. Bu hal, iktidarı uyarmalı ve makule dönebilmek için bir alarm olarak kabul edilmeli. Tansiyonu düşürmeliyiz.
Makedonya’da Haydar Kadı Camisi
Başbakan Yardımcısı Kaynak, Türkiye’nin değişik kültürlerin ve inançların eserlerini koruma konusunda gösterdikleri duyarlığa dikkat çekti: “Manastır’daki Haydar Kadı Camisi’nin yeniden ibadete açılmasının sevincini yaşarken, Vakıflar Genel Md. Edirne’de Yahudilerin Avrupa'daki en büyük sinagogunu, Diyarbakır’daki en büyük Ermeni kilisesini de restore ediyor.
Aydın Engin
Aydın'ın siyasi bakımdan en net tutumu, şiddet konusundadır. Şiddeti ve terörü siyasi mücadelede kabul etmez, kesin bir tavır gösterir. Bu çizgisi hiç değişmedi. Cumhuriyet'e yönelik operasyon nedeniyle, Aydın sorguda. Orada da mutlaka espriler yapıyordur. Karşılaştığı saçmalıkları alaya alıyordur.
Liderleri dinlerken: Uzlaşma ve çatışma
Tabloya bütünüyle baktığımız zaman görünen şu: Çok kritik konularda hala ışığı göremiyoruz. Daha da önemlisi, bunların çoğu ancak uzlaşarak gerçekleşebilir. Bu nedenle diyoruz ki, temel meselelerde uzlaşmadan siyasetin sağlıklı yürümesi mümkün görünmüyor.
Hikmet Çetinkaya’yı FETÖ’cülükle suçlamak
Şimdi yeni bir "operasyonculuk" süreci yaşıyoruz. Bunun hukuki bir süreç olduğunu söylemek gerçekçi değil. Düşünce ve ifade özgürlüğüyle, şiddet arasında ayrım gözetmeyen uygulamalarla karşı karşıyayız. Bu yoldan ne terörle mücadele başarısı çıkar ne de özgürlük...
FETÖ Alevilere nasıl el atmıştı?
“FETÖ”nün, toplumun her kademesini, her grubunu hedefleyen “ele geçirme faaliyetleri” bağlamında, Aleviler, gerçekten değişik bir örnek.
PKK-HDP Kıskacında Gültan Kışanak
Siyasi iradenin tercihinin tam olarak ne yönde olduğunu da, kesin olarak söylemek zor. “HDP seçeneği”ni, yaşayan ve etkili bir seçenek olarak önemsemek, “çift taraflı sıkıştırma” altında ezilmesini önlemek, mümkün olabilecek mi?
Türkiye kutuplaşıyor mu, yoksa…
Siyasetin dili inişli çıkışlı, buna aldanmamak gerek. Kaldı ki 15 Temmuz'da parlamenter rejimin savunulmasında bütün farklılıklar ittifak etti. Bu kadarı Avrupa'da ve ABD’de de var.” Meseleye böyle de bakmak mümkün.
Kürt meselesi iyice karmaşıklaştı
Savaşın gidişat ve kaderini belirleyebilecek faktörlerden biri, elbette Kürtler. Şu önemli: “Türkiye ile sonsuz bir hesaplaşma” stratejisine destek verecekler mi?
Savaş ortamı ulusalcılığı tırmandırırken
Ülkenin ihtiyacı; ulusalcıların zorladığı kamplaşma değil, farklılıkların zenginlik olarak kabul edildiği, mağdurların uzlaşabildiği, diyalog kanallarının açıldığı bir atmosfer.