Kıbrıslı Rum lider, "Gerekli siyasi irade olsaydı daha iyi sonuçlar alınabilirdi. Görüşmelerin yeniden başlaması gibi önemli bir hedefe doğru küçük ama önemli bir ilerleme görüyoruz” dedi.
İsrail’in Şam’da Genelkurmay Başkanlığı ve Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nı vurmasından sonra Suriye Cumhurbaşkanı Şara ilk kez konuştu: “Kim barış istiyorsa Ahmed Şara hazırdır, kim savaş istiyorsa Ebu Muhammed el-Culani hazırdır. Savaştan korkmuyoruz; ancak kaosa sürüklenmemek ve halkımızın çıkarlarını ön planda tutmak adına en doğru tercihimiz, vatanın birliğini korumak oldu.Süveyda’da güvenliği yeniden sağlama çabaları, ancak Türkiye, ABD ve Arap ülkelerinin arabuluculuğuyla İsrail’in sabotajından korunabildi.”
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi (Rojava) Dış İlişkiler Komitesi Eşbaşkanı İlham Ahmed, BBC Türkçe’ye konuştu: “(Şam’la) Müzakereler çökmedi. Müzakereler sırasında yapılan bazı toplantılarda yanlış anlaşılmalar ve anlaşmazlıklar olması normaldir. Diyalog devam etmeli. (Türkiye ile) Aramızda açık bir iletişim kanalı var.”
İsrail jetleri, Dürzilere destek için Şam’da Cumhurbaşkanlığı Sarayı ve Genelkurmay Başkanlığı binasını vurdu. Netanyahu ve İsrail Savunma Bakanı, “Suriye güçleri Süveyda'dan çekilinceye kadar saldıracağız” diye tehdit etmişti. ABD Dışişleri Bakanı Rubio: "İsrail’in Suriye’ye saldırılarından derin endişe duyuyoruz. Tüm taraflarla görüşüyoruz ve çatışmaları durdurmak istiyoruz."
İsrail’de siyasi dengeler bir kez daha değişti. ultra-Ortodoks Shas Partisi’nin koalisyondan çekildiğini açıklamasıyla, Netanyahu’nun hükümeti Knesset’teki çoğunluğunu kaybederek azınlık hükümetine dönüştü. 120 sandalyeli mecliste Netanyahu’nun koalisyonu artık yalnızca 50 milletvekiline sahip.