CHP tüzük kurultayı Ankara’da 1400’e yakın delegenin katılımıyla yapılıyor. Divan başkanlığını CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek’in yaptığı kurultayda parti denetiminde önseçim, gençlik ve kadın kotaları öngören tüzük taslağını CHP Genel Başkanı özgür Özel savunurken, Kılıçdaroğlu’na yakın delegeler taslağa karşı 6 maddelik itiraz listesi yayınladı. Kılıçdaroğlu’nun katılmadığı kurultayda en yoğun ilgiyi İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu görüyor.
İsrail Başbakanı Netanyahu ve Savunma Bakanı Gallant, Hamas yöneticileri Yahya Sinwar, Muhammed Diab ve Ismail Haniye hakkında gözaltı kararı isteyen Uluslararası Ceza Mahkemesi başsavcısı Karim Khan: “Bazı dünya liderleri tutuklama emri çıkarmamam yönünde beni uyardı, tavsiyelerde bulundu.” Mahkemenin tutuklama talebiyle ilgili önümüzdeki günlerde kararını açıklaması bekleniyor.
Silivri Alipaşa’da 575 dönüm büyüklüğünde, güncel değeri 7 Milyar TL olan mera vasfındaki tarım arazisi, “burası bana dededen kaldı” diyen bir kişinin açtığı dava ile şahıs malı haline gelebilir. Hem Hazine, hem de Silivri Belediyesi söz konusu miras iddiasının gerçek olmadığını iddia ediyor. Davanın taraflarından biri, Silivri’de daha önce de hazine hvukatlığı yapmış olan Nuray Albayrak. Albayrak, bir dönem AK Parti Silivri İlçe Kadın Kolları Başkanlığı da yapmıştı. Eşi Okan Albayrak ile o dönem Silivri’de hakimdi, daha sonra Yargıtay’a atandı.
Rusya Dışişleri Bakanı’nın Türkiye’nin BRICS adaylığı konusunda yorumlar: Amerikalılar, bunun NATO üyeliğiyle bağdaşmadığını söyledi. Avrupa Komisyonu temsilcisi çok daha açık sözlüydü. AB adaylarının ortak bir dış ve güvenlik politikasına katılması gerekiyormuş. Bu da Türkiye’ye, AB'ye girmek istiyorsa Rusya karşıtı yaptırımlara katılması gerektiği yönünde açık bir talimat anlamına geliyor. Türkiye’nin BRICS konusunda ciddi olduğunu varsayıyorum”
2024 Ağustos’u, Adnan Tanrıverdi’nin Erdoğan tarafından onaylandığı anlaşılan TSK tasarımı açısından ilginç ve belki makus bir yıl oldu. Sanki, Tanrıverdi’nin Erdoğan tarafından sahiplenilen öngörüleri “saha”da tıkanmış gibiydi. Kara Harp Okulu’nda bir grup teğmen, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diyerek ortaya çıkmış ve “o” yemini etmişti. Yetmezmiş gibi, her üç Harp Okulu’nu birincilikle bitirenler kadın teğmenlerdi. Daha da yetmezmiş gibi, içlerinden biri bile tesettürlü değildi. Üç kadın teğmenin başarısını Kara Harp Okulu’ndaki olayla da ilişkilendirerek bayraklaştıranlara, yer yer Tanrıverdi’nin düştüğü biçimsellik tuzağına düşenlere de şu soruyu sormak gerek: Hava Harp Okulu birincisi İkra teğmen, Kara Harp Okulu’nda edilen “o” yemini etti mi? Etmediyse neden? Ve bu ona bir halel getirir mi?