Manşet

Slovakya'nın popülist Başbakanı Robert Fico, dün öğleden sonra, siyasi bir etkinliğin ardından uğradığı silahlı saldırı sonucu yaralanarak hastaneye kaldırıldı. Fico’nun Facebook hesabından yapılan açıklamada,...

Fransa, Güney Pasifik'te bulunan denizaşırı toprağı Yeni Kaledonya'da günlerdir süren çatışmaları bastırmak üzere adaya asker gönderdi. Fransız askerleri Yeni Kaledonya limanlarına ve uluslararası havalimanına konuşlandı. Fransa...

Hanefi Avcı, “Yeni 17-25 Aralık” iddiaları hakkında konuştu: “Mafya, karşı-operasyon yapıyor. ‘Bu soruşturma boş, tamamen montaj’ diyor ve bir yandan da hükümete yakın çevreleri tahrik ederek tahkikatın tamamını gölgede bırakıyor. Mafyanın oyunu. Mafyayı kurtarmak için emniyet ve mahkemeye yapılan bir operasyondur bu.”

Mücahit Bilici, Türkiye’de felsefe neden patladı? başlıklı yazısında, felsefeye bu ilgi artışının ne insanların felsefî sorulara merakından ne toplumun iktidara karşı adalet arayışından ne de toplumsal çözülmeden kaynaklandığını söylüyor. Ona göre felsefeye yönelen ilginin tetikleyici sebepleri arasında felsefe yok. Ne var o zaman? Zenginleşen ve iktisadi anlamda kabuk değiştiren toplumun ihtiyaçları arasında felsefenin olmasıyla ilgisi var. Bu iddia, sosyolojik olarak ne kadar desteklenebilir bilmiyorum. Ancak iddiadaki felsefe tanımının ve felsefeye bakış açısının eleştiriye ihtiyacı var. Bu eleştiri, felsefenin neden patladığına dair daha açık bir görüş de sunacaktır umarım.

Ayhan Bora Kaplan davasının yurtdışına firar eden gizli tanığı Serdar Sertçelik’in “Hükümet üyeleri aleyhinde ifade vermeye zorladılar” iddiaları üzerine Ankara Emniyeti’nde görevden alınan, Devlet Bahçeli’nin “Cumhur İttifakı’n karşı darbe, yeni 17/25 Aralık” yapmakla suçladı emniyet müdürleri Saygı Öztürk’e konuştu: “Zorla ifadesi alınmış şahsın hiçbir şey olmamış gibi müdür ile görüşmüş olması mümkün müdür? Kaldı ki, AKP’ye darbe, siyasilere kumpas vs. gibi dedikleri doğru olsa bu verdiği emniyet ifadesi veya savcılık ifadesinde olmaz mıydı?”