Suç örgütü yöneticiliği soruşturmasında tutuklanan, Devlet Bahçeli’nin ise “dava arkadaşım” dediği Selahattin Yılmaz, cezaevinden mektup yazdı: “Aklı başında bir insan, benim birini vurdurtacağımı nasıl söyler? Bu iddialar ancak CHP’nin işine yarar. Beni seçtiler çünkü bilinen bir isimdim. Bu tezgah hem beni yıpratmaya hem de başkalarını susturmaya yönelik.”
Bahçeli, İBB soruşturmalarının kilit ismi Aziz İhsan Aktaş’a suikast girişimi iddiasıyla tutuklanan Selahattin Yılmaz’a ülküdaşım ve dava arkadaşımdır diyerek destek verdi, Özgür Özel’i ve bir kez daha “uzayan soruşturmaları” eleştirdi: “Uzayan ve uzatılan soruşturma ve kovuşturmaların siyasi istismara maruz kalması, organize yıpratma kampanyalarına uğraması, kutuplaşma dinamiklerini tetiklemesi kaçınılmazdır.”
Mücahit Bilici “Nasıl bir ülkede yaşamak istersiniz” sorusuna iç açıcı, ferahlatıcı, adil bir cevap vermiyor. Öfkesinin kime yönelik olduğunu ve kaynağını anlıyorum. Fakat bu dil, ne yazık ki, öfke duyduğu kitlenin dilinden pek de farklı değil.
Murat Övüç’ün 4 milyon takipçili hesabına “sanal bahis ve kumar”dan erişim yasağı geldi, ilk işi sahnede bundan sonra sadece smokin giyeceğini açıklamak oldu.
Kore Savaşı sırasında Kuzey Kore saflarında savaşırken yakalanıp, komünist ideolojisinden vazgeçmediği gerekçesiyle Güney Kore’de 40 yılı aşkın süre hapis yatan 95 yaşındaki Ahn Hak-seop, Kuzey’e dönüp orada toprağa verilmeyi arzuluyor ama Güney Kore ordusu Silahsızlandırılmış Bölge’ye geçişine izin vermiyor.