Adli makamlara göre Arap Baharı ile Gezi Olayları aynı mihrakların işi, patron aynı. Yani günün sonunda Ayşe Barım, Osman Kavala ile Ahmed Eş-Şara aynı uluslararası komplonun, aynı örgütsel ağın yöneticileri oluyor.
Bolu’nun 2004-2019 yılları arasındaki AK Partili Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz, Serbestiyet’e konuştu: “2007 yılında bizden rapor alınıp alınmadığını bilmiyorum. Bolu Belediyesi’nin itfaiyesi çok iyi olduğu için çok ciddi bir inceleme yapıp o raporu vermiştir. Sorumlu öncelikle tabii ki otelin sahipleri. Denetim konusunda birinci sorumlu Kültür ve Turizm Bakanlığı, ikinci sorumlu İl Özel İdare. Bolu Belediyesi ise bu olay özelinde sorumlu. Yangın ihmallerini tespit edip de ‘Başvuruyu çektiler, yetkimiz yok. İhmaller olan binanın bir kısmına yangın yeterlilik raporu verdik’ diye bir savunma olamaz. Benim döneminde olsa ihmallerin tespit edildiği oteli yok ederdim. Ben geçim sıkıntısı çeken arabası olmayan bir eski belediye başkanıyım. Kim var benim gibi?"
Benim kültürümde, dünya görüşümde, evrene, hayata, insanlığa, topluma, siyasete ve kendime bakışımda, kader ve tevekkül kavramlarına yer yok. Kontrol edilebilir ve kontrol edilemez olaylar ayırımı tabii geçerli. İster doğal ister toplumsal; şu veya bu ölçüde benim dışımdaki gelişmeler bir şekilde bana çarptığında, eh, tabii o kısa vâdeli çerçeve ölçüsündeki kaçınılmazı içime sindiriyor ve sonrası için bir veri, bir çıkış noktası sayıyorum. Ama benim Stoikliğim bu kadar. Tahammül ve dayanıklılığı kapsıyor. Bu kabullenişi kader ve tevekkül kavramlarıyla ifade edemiyorum.
İsrail ile Hamas arasında esir takasının ikincisi bugün yapılıyor. Hamas dört İsrailli kadın asker rehineyi, kurulan sahnede Kızılhaç’a teslim etti. İsrail de akşam saatlerinde İsrail hapishanelerindeki çoğu ömür boyu veya uzun süre hapis cezası alan 200 Filistinli esiri serbest bıraktı.
OXFORD Union’da konuşan Ali Babacan: "Gazze, yalnızca isimsiz ve masum çocukların mezarlığı değil, aynı zamanda Batı’nın ahlaki üstünlüğünün de mezarı oldu. Şundan kuşkum yok: Bir gün Filistinliler de özgür ve gururlu vatandaşlar olarak yaşayacakları kendi devletlerine sahip olacaklar. Bir gün Suriyeliler din, mezhep, siyasi görüş ve etnik köken fark etmeksizin köklü bir demokraside yaşayacaklar. Bir gün Batılı yönetimler, kendi halklarının sesini duyacak ve İsrail’e verdikleri tam desteği yeniden değerlendirecekler. Ve bir gün, Türkiye hak ettiği yönetime kavuşarak dünyada yeniden bir gurur kaynağı olacak."